Kıran: Van üç sefer vuruldu
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) Dayanışma yemeğinde bir araya geldi. Genel Başkan Yardımcısı Menaf Kıran, Van'ın üç kere vurulduğunu ifade ederek, 'Van yoksun kentlerin ilk sıralamalarına doğru tırmanıyor. Hükümetin öncellikle burada iki politikayı devreye sokması gerekiyor. Hükümet işverenlerden, çalışanlardan, serbest meslek mensuplarından uzun bir süre hem sigorta primi almamalıdır, hem de vergiyi almamalıdır' dedi.
Burhan Ergin
Urartu Otelinde düzenlenen geceye Hak ve Özgürlükler Partisi Genel Başkanı Refik Karakoç, Başkan Yardımcısı Menaf Kıran, İl Başkanı Ertuğrul Çabuker ve parti üyeleri katıldı.
"VAN ÜÇ SEFER VURULMUŞ BİR KENTTİR"
HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Menaf Kıran, Van'ın çok büyük sıkıntılar yaşadığına vurgu yaparak, "Bu memlekette daha önce tarıma dayalı, hayvancılığa dayalı ciddi bir ekonomik güç vardı. Daha önce bu memleketin turizme dayalı da ciddi bir rağbeti vardı. Birde bizim sınır ticaretimiz vardı. Van halkını ihya ediyordu ama şuan vatandaşlar bunların hepsinden oldu. Şiddettin olduğu yerde ne sermaye gelebiliyor, ne yatırımlar yapılabiliyor, ne de istihdam gerçekleşebiliyor. Biz parti olarak kendi memleketimizin ekonomisiyle, sosyal yaşamıyla ilgileneceğiz. Van nüfusu gayet genç bir kesimden oluşuyor. Yaş ortalaması 22'dir, böyle genç bir nüfus var ama işsizlik oranı yüzde 65 civarındadır. Sermaye Van'dan kaçmaya devam ediyor. Yatırımcılar daha güvenli yerleri seçiyor. Gerçekten Van'da ekonominin çarkı dönmüyor. Bu bölgede şiddet var. Kürt sorunu ancak demokratik çerçevede çözülür. Şiddet yoluyla Kürt sorunu çözülemez. Biz parti olarak böyle düşünüyoruz. Şiddet uygulayanları da tasvip etmiyoruz ama bunun çözümü Hükümetin elindedir" dedi.
"HÜKÜMET ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇEBİLİR"
Türkiye'nin çok basit iki tane reformla şiddettin önüne geçebileceğini hatırlatan Kıran, "Birincisi anadilde eğitim, ikincisi Türkçe'nin yanında Kürtçe'nin ikinci resmi dil olmasıdır. Avrupa sürecinde bütün katılım ortaklığı belgelerinde, ilerleme raporlarında özellikle Kürt sorunun çözümü konusunda altı çiziliyor. Türkiye Kürt sorunun çözemediği için bir türlü Avrupa'nın kapısından içeri giremiyor. Hükümetin bu soruna bir çözüm getirmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"VAN SINIR TİCARETİNDEN FAYDALANAMIYOR"
Van'ın sınır ticaretinden faydalanamadığını ifade eden Kıran, "Bakın sınır ticaret konusunda önemli adımlar atılabilir. Van'da genç nüfus var, işsizlik var, üretim yapılmıyor. Eskiden İran'dan Van'a sıcak para geliyordu ancak bugün o parada girmiyor. Gerçekten Van yoksun kentlerin ilk sıralamalarına doğru tırmanıyor. Hükümetin öncellikle burada iki politikayı devreye sokması gerekiyor. Hükümet işverenlerden, çalışanlardan, serbest meslek mensuplarından uzun bir süre hem sigorta primi almamalıdır, hem de vergiyi almamalıdır. Hatta fatura değer vergisini Van için, Van gibi geri kalmış bölgeler için yarı yarıya indirim yapmalıdır veya önemli bir politika devreye sokmalıdır. Eğer mali bir politika devreye konulmazsa Van'da sıcak para bulunmayacak" şeklinde konuştu.
"VAN BÜYÜK SORUNLARLA BOĞUŞUYOR"
Van'da ekonomik sorunların getirdiği sosyal sorunlar konusunda büyük sıkıntılar yaşadığını anlatan Kıran, "Van'ı vuran bir diğer felaket ise 2011 yılında yaşanan depremdir. Depremden sonra Van halkı çok büyük sıkıntı yaşadı, pek çoğu bu memleketi terk etmek zorunda kaldı. Hükümet bugüne kadar Van'daki vergileri affetmedi, terkin etmedi ama öteledi. Bugün Van'da üretim yapan birçok insanın ciddi şekilde vergi borcu vardır. Hükümetin bir an önce hem vergi borcunu terkin etmesi gerekiyor. En az 6 yıllık rehabilitasyon içinde Van'da vergi toplanmamasını talep ediyoruz. Ekonominin kötü olduğu bir yerde sosyal sorunlarda yaşanır. Van'da kadına şiddet sorunu var, Van'da çocuk istismarı var. Van'da gerçekten ekonominin geri kalmışlığın bütün hastalıkları mevcuttur. Oysa Van Ortadoğu'nun incisi bir kenttir. Van'ın etrafında onlarca tarihi kalıntılar varken, turizmi değerlendirilemiyor. Van şiddetten dolayı turizmden nasibini alamıyor. Umut ediyoruz ki bu şiddet ortamı biter, bu bölgelere huzur gelir. Halkımız artık huzur içinde yaşamak istiyor" dedi.
"ŞİDDET İNSANLARIN CANINA TAK ETTİ"
HAK-PAR Genel Başkanı Refik Karakoç, şiddettin halkın canına tak ettiğine vurgu yaparak, "Hak Parti (Hak-Par) Türkiye'de yeni bir siyasetin öncülüğünü yaparak siyasette yerini aldı. Türkiye sorunların çözümünü olağan dışının dışında arayan, her şeyin şiddetle çözülemeyeceğine inanan hem hükümet hem de muhaliflerin 35-40 yıllardır uyguladığı şiddetin artık halkın canına tak ettiğini gören bir partidir. Bu süre içerisinde kullanıla şiddet dili toplumu adete patlayacak birer bomba haline getirdi. İnsanlar birbiriyle konuşamıyor. Bundan dolayı sorunlara çözüm bulamıyor. İşte tam da burada Hak-Par devreye girmiş bulunmaktadır. Biz diyoruz ki siyasetçilerin görevi toplumdaki çelişkileri kullanarak, oya çevirmek değildir. Geleceği birlikte yaşamayı ortaya koyan kesimler olmaları gerekmektedir" ifadelerini kullandı.
"HALKIN GÜCÜNDEN BAŞKA GÜÇ YOKTUR"
Türkiye'deki en büyük gücün halk olduğunu anlatan Karakoç, "Türkiye'yi bugüne kadar yönetenler şiddet yoluna başvurmuşlardır. Biz Hak-Par olarak buna karşı net bir tavır alıyoruz. Böyle bir dönemde artık şiddetin yeri yoktur. İnsanlar bir biriyle konuşarak sorunlarını çözebilir. Hak-Par bu anlamda en net mesajı veriyor. Günümüzün artık en önemli silahı halkın kendisidir. Halkın birlikte hareket etmesidir. Halk bu taleplerini açık bir şekilde ortaya koyuyorsa, bunun karşısında durabilecek bir başka güç yoktur. Türkiye'nin kurtuluşu böyle bir siyaset sahnesinde yer alırsa tüm sorunları güçlü bir şekilde çözülecektir"dedi.
HAK-PAR İl Başkanı Ertuğrul Çabuker ise, katılımcılara teşekkür etti.