Kısa Hikâyeler: Aylardan Eylüldü

'Eylül öyle bir ay ki geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekliydi. Eylül esef ve özlem ayıdır, içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, yazın artık geçtiğini anlayıp esef eder ve özlem çeker.' Mehmet Rauf-Eylül romanından.

"Eylül öyle bir ay ki geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekliydi. Eylül esef ve özlem ayıdır, içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, insan o güzel havaların, yazın artık geçtiğini anlayıp esef eder ve özlem çeker." Mehmet Rauf-Eylül romanından.

Aylardan Eylüldü, Deniz bu ayı seviyordu. Bir Eylülde evlenmişti, bir Eylülde işine başlamıştı. Bir Eylülde hayatının aşkı ile tanışmış ve işte bu Eylülde de kızını kucağına almıştı. İsmi ne çok yakışmıştı kızına. Başak ona Tanrının bir lütfuydu. Yüzüne bakınca tüm dertleri silinirdi gönlünden, hayatı yeniden anlam kazanır, dünyanın en mutlusu oluverirdi. Evliliğinde bulamadığı hayat enerjisini kızının büyümesinde, başarılarında ve içten sevgisinde yakalamıştı.

Geçen yıllar, nice Eylülü geride bırakmış, Deniz ise iyice yaşlanmıştı. Çoğu şeyi hatırlamıyordu artık. Arabasını park ettiği yeri, tanıdıklarının isimlerini, her zaman kullandığı yolları… Televizyonun karşısında daha fazla vakit geçiriyor, normalden fazla uyuyor, eşyaları yanlış yerlere koyuyor, bazen zamanın farkında bile olmuyordu. Önceleri arada bir gelen bu unutkanlık nöbetleri, son zamanlarda sıklaşmaya başlamıştı. Öyle ki, gençliğinden bu yana yazdığı defterine çok nadir döküyordu içini. Artık onu da unutmaya başlamıştı. Sayfalarının birçoğunda şairin: " Öyle bir mavi ki sevmek seni, mavi bile unutur kendi rengini, sen mavinin hiç bilinmeyen bir tonusun bende" dizeleri yer alan bu deftere gözü gibi bakardı. Renklerden maviyi sever, canı sıkılınca denizin mavisini izler, kendine gelirdi.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme