Konuşamıyoruz, anlaşamıyoruz, neden?

Evet kötüyüz. Ama neden? Bunun nedenini bileniniz var mı?
Düşünün bir kere, her yerde şiddet, her yerde kavga. Peki, ama niye?
Nedir insanları bu kadar tahammülsüz yapan etkenler?
Toplu taşıtlarda her gün bir tartışmaya şahit oluyorsunuzdur. Ya da çalıştığınız iş yerinde. Gittiğiniz eğlence merkezlerinde… Dahası, hastanede, postanede, bankada, alışveriş merkezlerinde, sokakta, caddede, trafikte, okullarda, sınıfta, en kötüsü evde… Ve her yerde…
Peki, ama neden?
Neden konuşamıyoruz?
Neden anlaşamıyoruz?
Neyi paylaşamıyoruz?
Günlük hayatımızda bu kadar şiddete şahit olurken, acaba diye düşünmeden edemiyorum. Şiddet acaba sadece bize özgü bir davranış mı?
Biz millet olarak, çok mu güçlüyüz? Bunu mu ispat etmek istiyoruz?
Bir eğlence merkezine gidenlerin amacı, orada eğlenmek, stres atmak olması gerekirken, alkolün de etkisiyle, aynı masadaki arkadaşını öldürmesini gerektiren nasıl bir sebep olabilir? Böylesi bir düşmanlık beslediğin kişiyle, neden böyle bir mekna gidersin. Ülkemize gelen yabancılara bakıyorum da, ne kadar doğal, güler yüzlü ve eğlenmesini ne kadar güzel beceriyorlar. Peki, biz neden başaramıyoruz?
Kutsal kitabımız 'Biz insanı en güzel şekilde yarattık' der. Bunun anlamı, insanın yaratılıştan kötü olmadığıdır. İnsanı bozan, onu çoğu kez vahşileştiren çevresel şartlar ve hırslarıdır. İnsan iyi olmak için yaratıldığına göre, nasıl oldu da bu kadar kötü olmayı başarabildik?
Şiddet neden insan zavallılığın ve zaafın karşılığıdır? Yani hata yapma potansiyelinin zirvesi. Gazete, televizyon gibi yayın organlarında işlenmiş feci bir cinayeti gördüğünde insanların çoğu şu tepkiyi verir: Bunu yapan insan olamaz. Bu sözü her birimiz mutlaka kullanmışızdır. Peki, ama bunu yapan insan değil mi?
Düşünün bir kere bir hayvanın boş yere ve ihtiyacı olmadan bir başka hayvanı öldürdüğü asla görülmemiştir. Peki insan, insanı neden öldürüyor. Bazen insanlığı bırakın, hayvanlığın ötesinde şiddet, cinayet ve akıl almaz kötülükleri yapana ne demeli şimdi.
Bu ne yaman çelişki anne… Şarkıda denildiği gibi:
'Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız' der şair. O halde hayatımızın başlangıcını oluşturan şey, bir kavga değil, bir aşk… Bir ayrılma değil birleşme… Tartışma değil, konuşma… Kaba kuvvetle, küfürle, hakaretle hiçbir yere varamayız. İnsanlığın en büyük özelliğini gösterme zamanı geldi. Konuşarak çözülmeyecek hiçbir sorun yoktur. Gücünüzü insanları ezerek, kırarak, üzerek harcamayın.
Bir bilgenin deyişiyle 'Hayat vahdet ve ittihadın neticesidir ' yani hayat: birlik ve beraberliğin sonucudur. Hadi birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Unutmayın birlikten güç doğar.
Hayatı bir kavgaya çevirmek, ömrünü, kendini, başkalarıyla kavga ederek geçirmek için mi geldik bu dünyaya… Bitsin bu kavga, şiddet, bu cinayetler… Artık kimse ağlamasın, kimsenin yüreği yanmasın. Şiddete, kavgaya sonuna kadar hayır.
Birlik, barış ve kardeşlik için…
Sevgimle kalınız… vanhaber,bedia barak, köşe yazıları

Bakmadan Geçme