Kültürel Mirasımız Olan Geleneksel Geceler

Ümran Öztürk yazdı...

Çok kültürlü geleneğe sahip olan ülkemizde geleneksel eğlence geceleri yöresel kültürümüzde önemli bir yer tutar.

“Eğlence ortamları” yörenin kültürel bilgilerinin aktarıldığı alanlarından biridir. Bu ortamlarda gelenekler; bizzat görerek, yaşanarak, öğrenilerek kuşaktan kuşağa aktarılır.

Geçmişten günümüze kültürün taşınmasını sağlayan bu geceler, gelenekten modern yaşama evrilerek kendine yer bulmayı başarmıştır. Bu geceler bir takım değişimlere uğrayarak günümüze kadar gelmiş olsa da kültürel zenginliğini, yöreye ait eğlence biçimlerini yansıtmaktadır.

Çok dilli ve kültürlü yapıya sahip olan ülkemizin özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde bu geceler yörenin müziğine, eğlencesine ve ritüellerine yansıdığı gibi çeşitlilikleriyle de bir zenginlik yaratırlar. Müziğin sosyal ve kültürel yaşama katkılarını geleneksel eğlence gecelerinde daha net görürüz.

Bu gecelerin bir başka katkısı da yeni yeteneklerin yeni seslerin, henüz duyulmamış derleme ve bestelerin keşfedilerek topluma kazandırılmasıdır.

Ortak duygu ve düşüncelerin paylaşıldığı bu gecelerde bulunduysanız bölgenin kültüründeki çeşitliliğin ayrışmayı değil, bütünleşmeyi sağladığını, birlikte hareket etmenin hazzını görür ve yaşarsınız.

Müziğin ve folklorun temel alındığı bu gecelerin içerisinde, yemek, sohbet, öneri, müzik ve oyun gibi bölümler bulunmaktadır. Ama bu gecelerin özünde hep gelecek kuşaklara bilgi, görgü, sevgi aktarımı vardır. Yani bu topluluklara kuşaklar arası birikimin aktarıldığı cemiyetler de diyebiliriz.

Bu toplantılar genellikle 15-16 yaş üstü erkeklerden ve her yaş ve sosyal konumdan kişilerden oluşur

Bu geceler, eskilerin “Halk Mektebi” dediği; sosyal, kültürel ve müzikal yönden belli bir disiplin içerisinde gerçekleşen gecelerdir.

Bu anlamlı geceler kültürel, sanatsal ve gastronomi açısından da önemli bir aktivite olarak varlıklarını sürdürmektedirler. Ancak geçmişte içinde var olan ritüellerin büyük kısmı özünden uzaklaşarak, eksilerek, yaşadığımız çağa uyarlanarak günümüze kadar gelmiştir.

Toplu türkü-şarkı söyleme geleneği Anadolu' da binlerce yıldır değişik isimlerle süre gelmiş bir eğlence kültürüdür. Bu kültür her bölgede hatta her ilde değişik isimlerle olsa da aynı amaca hizmet eder.

Adıyaman'da “Harpene” Balıkesir'de Barana Geceleri, Bursa'da Gezek Geceleri, Elazığ'da Kürsi Başı, Diyarbakır'da Velime Gecesi, Çankırı'da “Yaren Geceleri”, Gaziantep'te “Meşk Geceleri” Urfa'da Sıra Gecesi, Mardin'de Leyli Gecesi, Van'da Oturma Gecesi, bunlardan sadece bir kaçıdır. Çoğu da; UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne girmiştir.

Gecelerde kullanılan müzik aletleri, yeme içme ve kostümler yöreden yöreye değişmektedir. Çoğu gecelerde Kanun, keman, bağlama, cümbüş, ud, klarnet, ney, darbuka bulunur. Ancak; Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu'ya gittikçe bu aletlerde çeşitlilikler görülür. Örneğin davul, zurna, def, erbane, dilli,dilsiz kaval,tambur cümbüş,vs. müzik aletlerini de dinleme şansımız olur.

Yöreden yöreye enstrümantal bazı farklılıklar olsa da saz ve danslar kültürel sınırsızlığımızın simgesini gösterir.

Bu özel gecelerde yörenin lezzetlerini de tatmanız mümkündür. Urfa Sıra Gecesinde çiğköfte, ayran, çay, kahve, meyve ve kadayıf, burma yenilip içilirken

Balıkesir Barana Gecesi'nde; tirit, etli pilav, hoşaf ve saray tatlısı,

Van Oturma Gecesinde; çaylarının yanında Van pastası, yöresel Van çerezi, kurutulmuş meyveler, çedene, kavurga, yemek olarak pilav üstü kavurma,

Mardin Leyli Gecesinde ise; içli köfte, kaburga dolması ile bol köpüklü yayık ayranı, çerezler ve mıra ikramlar içinde yer alır.

Balıkesir Barana Geceleri:

Balkesir'in Dursunbey ilçesine özgü ve yaklaşık 300 yıllık geçmişe sahip bir gelenektir.

Barana Geceleri'nin asıl amacı eğitim, sosyal dayanışma ve yardımlaşmadır. Birçok bilge insanların görüş ve fikirleri sıra gecelerinde öğrenilir. Sevgiyi ve saygıyı merkezine alır, terbiye ve sohbet geleneği burada verilir.

Barana Geceleri'nde Küçük yaşında babasıyla sıra gecesine gelen bir çocuk toplum içerisinde nasıl davranması gerektiğini, gelenek ve görenekleri, konuşma adabını öğrendiği gibi müzik kültürünü ve makam geleneğini de burada öğrenir. Müzikteki ilk kulak eğitimini burada alır. Barana Gecelerinde sadece türkü söylenip, oyun oynanmaz. Burası aynı zamanda 300 yıllık bir geleneğe sahip kültür, eğitim yuvasıdır.

Dursunbey'e özgü işleme ve kilimlerden oluşturulmuş sedirlere oturan davetliler ve yöresel sanatçılar, kabak kemane, bendir, zil, kaşık, darbuka ve bağlama eşliğinde, türküler seslendirir, halk oyunları gösterilerini sunarlar. Esas itibariyle gençlerin kendilerini eğittikleri bir örgütlenme olan Barana'da eğlence bir araçtır. Daha sonraları toplumsal değişimlerin etkisiyle eğlence ön plana çıkmıştır. “Barana Geceleri''ne sadece erkekler katılır kadın ve içkiye yer yoktur. Barana için hazırlanan özel yemeklere sıra yemekleri” adı verilmektedir.

Diyarbakır Velime Gecesi

Sazın ve sözün dile geldiği, arkadaşlığın, dostluğun, sevginin pekiştiği, dostlar arasında baş gösteren kırgınlıkların giderildiği Diyarbakır Velime Geceleri yüzyıllarca süre gelen bir geleneğin ürünüdür.

Düğün ziyafeti anlamına gelen Velime sözcüğü aynı zamanda bir paylaşımı sembolize eder. yemekli - müzikli toplantılar olarak ta bilinen velime geceleri, şehrin sanat, edebiyat, tarih ve ilim alanlarında ileri gelenlerinin bir araya geldiği ve içerisinde, yemek, sohbet, nasihat, müzik ve oyun gibi bölümlerin bulunduğu bir gecedir.

Velime Geceleri, sadece düğünlerde düzenlenen yemekli şölenler olarak bilinirken, daha sonraki dönemlerde düğünler dışında da tertip edilmeye başlanan bir eğlence şekli olarak varlığını 60 yıldır sürdürmektedir.

Diyarbakır Velimeleri; terbiyenin, saygının, nezaketin, paylaşma kültürünün genç nesillere aktarılması için büyük çaba gösteren kişilerdir. Velimelerin günlük hayatta hepsinin geçimini sağladıkları bir meslekleri vardır. İş adamından memura, zengininden yoksuluna, işçiden patrona her meslekten insan Diyarbakır Velime Gecesi için bir araya gelerek bu geceyi icra ederler.

Urfa Sıra Gecesi:

400 – 500 yıllık bir geçmişe dayanan bu kültür, sohbet ve muhabbet ederken bir yandan; edebiyat, musiki, birlik, beraberlik, dayanışma, yardımlaşma, usta-çırak geleneği, küçüğe sevgi, büyüğe hürmet gibi özellikleri aşılamak üzerine kurulmuştur.

Sıra Gecesi, tam anlamıyla baştan sona musiki, muhabet ve edebiyat bütünü olarak ele alınabilir. Ariflerin söze, şiirlerin saza geldiği, başta uzun havaların, gazellerin, hoyratların, türkülerin söylendiği şiirlerin okunduğu “Fincan saklama” veya “Tolaka” gibi oyunların da oynandığı, önemli sorunların tartışıldığı, düşüncelerin paylaşıldığı geleneksel bir gecedir.

Gecede; bağlama, zurna, cümbüş, kaval gibi halk müziği sazları ile birlikte ud, keman, kanun, tanbur kullanılır. Çiğköfte, ayran ,çay, kahve,meyve ve kadayıf,burma yenilip içilir

Son yıllarda turlarla giden yerli ve yabancı turistler için turizm firmaları da gezilerine sıra gecelerini eklemeye başlamışlardır. Ancak o ruhtan, disiplinden, ritüelden çok uzak bir eğlence hakimdir o gecelere. Bu geleneksel mirasın müzikal boyutu ticari kazanç kaygısı gütmeden geleneksel haline uygun şekilde yerli ve yabancı turistlere sunulması geleneksel Urfa Sıra Gecesi adına çok daha doğru bir uygulama olur.

Mardin Leyli Gecesi:

Mardin, farklı dine ve dile sahip insanların bir arada yaşadığı yer olmakla birlikte ortak bir kültür oluşturabildikleri örnek bir şehirdir. Murathan Mungan'ın dediği gibi ; “Mardin, Türkiye'nin ulaşacağı en eski kentlerinden biri. Gökyüzüne komşu bir kalenin eteklerine kurulmuş bir Taşkent…”

Mardin'de çok kültürlü kimlik yaşamın her alanında kendini göstermektedir. Geleneksel müzik, dans, kullanılan enstrüman, birkaç dilde söylenen şarkı ve türküler, ilahilerle bir mozaiktir.

Mardin'de eğlence kültürü de, öğrenilmesi ve kuşaktan kuşağa aktarılması için önemlidir. Geleneksel formda belli ritüellere sahip olan Leyli Gecesi, kültürün aktarımında önemli bir işleve sahiptir.

Leyli kelimesinin TDK Sözlük anlamı yatılı, gece ya da geceye özgü demektir. Bazı yörelerde de sevgi anlamına gelir Leyli kelimesi.

Leyli Gecesinde geleneksel müzik,dans kadar yeme içme kültürü, giyim kuşam kültürü de önemli bir yer tutar. Leyli Gecesi'ne gençler, gözlemci ve ikramların sunumlarını yapmak için katılırlar.

Adını güzel kokulu reyhan bitkisinden alan Reyhani oyunu Leyli Gecelerinin vazgeçilmez danslarından biridir.

Leyli Geceleri'nde kullanılan müzik aletleri; davul zurna, klarnet, tulum, def, zilli def,kaval, dilsiz kaval, erbane, cümbüş,darbuka, bağlama, ud (kısa boyunlu)lüt), tanbur (uzun boyunlu lüt) kotove kabak kemençedir.

Günümüzde geleneğin değişen boyutları içerisinde yer alsa da Mardin'de, Leyli Geceleri olarak düzenlenen eğlencelerde, geleneksel eğlence anlayışının yerini zamanla modern ve turistik eğlence anlayışına bırakmıştır. Yerli ve yabancı turistlere hoşça vakit geçirmek ve turistik gezinin bir parçası olan Leyli Gecesi'ni, bu işin profesyonel kişileri turistik yerlerde ve kafelerde düzenlemekteler.

Van Oturma Gecesi:

Yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip kadim kent Van'ın önemli kültürel zenginliklerinden biri olan geleneksel Van Oturma Geceleri; eskiden soğuk kış gecelerinde evlerde toplanarak müzik yapıldığı, sohbet edildiği bir toplanma biçimiydi.

Oturma Geceleri birbirini ağırlama, hoşça vakit geçirmek için düzenlenen eğlence gecesi gibi görünse de özünde sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk, gelecek kuşaklara bilgi, kültür aktarımı vardır. Bundan dolayıdır ki UNESCO tarafından kabul edilen “Somut Olmayan Kültür Mirası Listesindeki Geleneksel Sohbet Toplantıları” içinde de yer almıştır.

Günün yorgunluğunu atma, hoş vakit geçirme, dostla kucaklaşma bilgi aktarımı kıssadan hisse çıkarımları Van Oturma Gecelerinin ruhunu yansıtır.

Çoğu zaman yemeli içmeli olan bu toplantılarda semaver çaylarının yanında yöresel Van çerezi, kurutulmuş meyveler, çedene, kavurga gibi Van'a has çerezler tüketilir. Van Oturma Gecesindeki sohbet sırasında ikram edilecek yeme- içme çeşitleri önceden kararlaştırılır, müzik eşliğinde bir program dahilinde yenilir içilir, dertleşilir, sıkıntılar dinlenilir, çözüm üretilir yardımlaşmalar yapılır. Bu gecelerde bir duygu alışverişi yaşanır.

Van Oturma Gecesinde; kanun, keman, bağlama, cümbüş, ud, klarnet, kaval, darbuka eşliğinde Van türküleri geceye ayrı bir boyut ve heyecan katar.

Van Oturma Gecesinin bir özelliği de henüz keşfedilmemiş sesler, duyulmamış türküler, derlemeler, yeni besteler ile farklı yeteneklerin su yüzüne çıkmasıdır. Bugün, Van Oturma Gecesi Geleneği Van'da yaşayan Vanlılar ve Van'ı gezmek, tanımak amacıyla ziyarete gelen turistlerin ilgi odağı halinde varlığını sürdürmektedir.

Bursa Gezek Gecesi:

Bursa'nın 650 senelik bir kültür olan Gezek Gecesi' nin temelinde Türk Müziği yer alır. Bursa Gezek gecelerinde, farklı meslek gruplarından insanlar ile saz ve söz üstatları bir araya gelerek Türk sanat müziği eserlerini seslendirirler. Bu geceler, bir bakıma yeni ses ve saz sanatçılarının dinlenmesine, yeni seslerin keşfedilmesine, yetişmesine imkan kılar. Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Yıldırım Gürses, İnci Çayırlı, Recep Birgit, Cahit Peksayar geleneksel Gezek Gecelerinde yetişen ünlü sanatçılardan sadece birkaçıdır. Gezek Geceleri fasılla başlar oyun havaları ve Gezek Marşı ile sona erer.

Vansesi Özel Haber

Bakmadan Geçme