Küresünni kadınlar referanduma 'evet' dedi
Van'da, Küresünniler Tarih ve Kültür Araştırma Derneği Kadın Kolları Başkanlığı, referanduma 'evet' dedi.
Van-Şişli Öğretmenevinde düzenlenen basın açıklamasına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Havva Duran ve Küresünni kadınlar katıldı. Burada açılış konuşmasını yapan Küresünniler Tarih ve Kültür Araştırma Derneği Kadın Kolları Başkanı Hamiyet Koçerez, millet olarak Türkiye'de ve coğrafyada oynanan kirli oyunları şaşkınlıkla izlediklerini belirterek, ülke genelinde sıkıntısı şiddetle yaşanan birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Küresünni kadınları olarak beraberliğin tesisi adına kutlu yürüyüş meşalesini yaktıklarını vurgulayan Koçerez, “Yolumuz geleceğin Türkiye'sini tesis etmek için temellerinin atılacağı güzel geleceğimizin yoludur. Ama bir o kadar da zor, çetin ve meşakkatli bir yoldur. Bizler bu yolda sekteye uğramadan ve fire vermeden hedefe ulaşmak istiyoruz. Biz Küresünniler olarak köy ve mahallelerimizde bundan sonra elimizden gelenin fazlasını yaparak çalışmalarımıza hız vereceğimizden şüpheniz olmasın” dedi.
Toplantıda bir konuşma yapan Küresünniler Tarih ve Kültür Araştırma Derneği Başkanı Bilal Yücebaş ise 16 Nisan Referandumunun Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “Bunu anlamak için şer odaklarının referandumda ‘hayır' çıkması için verdikleri salyalı, iştahlı ve hararetli çalışmalarına bakmak yeterlidir. Bu cenahın bu güne kadar yaptığı hiçbir amelde ve söylemde hayır olmadığı gibi inanın bunların ‘hayır'ın da da hayır yoktur. Ancak bizler üzerimize düşeni yaptıktan sonra dileriz ki Rabbim sonumuzu hayır eylesin” ifadelerini kullandı.
Referandumu sadece kısır bir 18 madde değişikliği olarak algılamadıklarının altını çizen Yücebaş, “Mazlum insanlarımızın sefaletle ikinci sınıf muamelesi gören, ayaklarına pranga vurulmuş halkımızın bu memleketin gerçek sahiplerinin artık tüm vesayetlerden ve küçümsemelerden kurtulacağı günün adıdır 16 Nisan. ‘Evet' aslında kendimiz olabilmenin adıdır. Tarihe, vicdanımıza, çocuklarımıza ve geleceğimize verecek hesabımız olduğunun şuuruyla, her birimiz birer nefer olarak sahada kendimizi göstereceğiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan da yaptığı konuşmasında, 15 sene içerisinde büyük bire mücadelenin içerisinde bulunduklarını anımsatarak, Türkiye'nin yeniden çok önemli bir yol ayırımında bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin geleceği ile alakalı önemli bir süreci beraber karşılayacaklarını ifade eden Orhan, “Eminim ki sizler bu sürecin öneminin idrakı içerisindesiniz ve eminim hepiniz bu referandum sürecini heyecanla yürüteceksiniz. Türkiye'nin 15 senelik süre içerisinde önemli demokratik süreç geçirdiğini dile getiren Orhan, “Bu süreci dünya ve Avrupa yüzyıllık bir tarihli süreçle kazanmış oldu ama Türkiye bunu 15 senede gerçekleştirdi. Biz bu süreci 15 sene içerisinde kazanmış olduk” dedi.
Küresünni kadınlara başkanlık sistemi hakkında bilgilendirmelerde bulunan Orhan, “Şuandaki Cumhurbaşkanlığı sıfatı öyle yetkilerle donatılmış ki Recep Tayyip Erdoğan, o yetkileri kullanmıyor, istismar etmiyor. Eğer Recep Tayyip Erdoğan olmamış olsaydı, Türkiye'nin hali perişan olurdu. Bu yetkileri kötüye kullanan biri gelmesin, bu yetkileri istismar etmesin diye bu sistem değişiyor. Yargıyla denetlensin diye bu sistem geliyor. Çünkü şuandaki yargı, Cumhurbaşkanını denetlemiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye'yi ne bir terör örgütüne ne de istismar odağına bırakmayacaklarını vurgulayan Orhan, “Biz sizlerle Kürdüyle, Türküyle, Müslümanıyla yapacağız bunu. Biz birbirimizi hiç kimseye feda etmeyeceğiz. Bu memleket bizim. Kürdün ve Türkün, Müslüman'ın ve Arabın. Hepimiz birbirimizi kardeşçe sahiplenmek durumundayız” diye konuştu.