Kuzine sobalı kış günleri
Bizi en çok ısıtan soba değildi, sobanın sıcaklığı ile aile bireylerinin bir araya gelmesiydi.
Bizi en çok ısıtan soba değildi, sobanın sıcaklığı ile aile bireylerinin bir araya gelmesiydi.
İnternet, bilgisayar, telefon yoktu. Sımsıcak sohbetler ile sobanın üstünde cızırdayan Çaydanlıklar ve güğümler vardı. Geceleyin dışarısı buz gibi, camlar donmuş dışarısı görünmezken, sobanın ışığının tavana vurup ateşin görüntüleri döşemelere yansımasıydı.
Sabah sıcak yatağımızda sobanın yanmasını beklerken yorgana sarıldığımız günlerde.
Kuzinenin fırınında kızarmış ekmek kokularıyla uyanmak tı kış günleri.
Sıcacık ekmeklere sürülen yağın kokusu odaya dolar annemizin açtığı kapının soğukluğu ile kahvaltıya devam ederdik.
Uzun kış gecelerinde sobanın üzerinde pişen kestaneleri.
Sobanın yanında dizilmiş yer minderlerini kim kaptıysa kedi gibi kıvrılır mırmır uyumanın tadını çıkarırdı.
Sobanın üzerindeki kaynayan güğümlerin buharı odaya ayrı sıcaklık verirdi.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ