Kuzu önce öz eleştiri, sonra eleştiri yaptı
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, FETÖ konusunda 2012 yılına kadar kendilerinin hata yaptığını, 2012 yılından sonra ise muhalefetin hata yaptığını söyledi.
TBMM'deki makamında gazetecilerin sorularına cevap veren AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, FETÖ'nün 2012 yılında Hakan Fidan olayı ile açık vermeye başladığını, 17-25 Aralık olayı ile gerçek yüzlerinin ortaya çıktığını ifade etti. Daha önceki yıllarda CHP'nin cemaatle ilgili iki önerge verdiğini hatırlatan Kuzu, “Doğru bir önerge. Bu önergenin abartıldığını düşünerek reddettik. Yanlış yaptık diyorum. Bu bir öz eleştiridir” dedi.
FETÖ konusunda 2012 yılına kadar kendilerinin yanlış yaptığını, 2012 yılından sonra da muhalefetin yanlış yaptığını söyleyen Kuzu, “2012'de FETÖ denilen örgüt ortaya çıkınca dedik ki muhalefete; ‘biz yanlış yapmışız, gelin bu FETÖ denilen örgütü beraber yok edelim. Bunlar Danıştay'a, Yargıtay'a yerleştiler. Polis de var, bu çete Recep Tayyip ile uğraşıyor.' dedik. ‘Bırak uğraşsın' tavrına girdiler. F tipi örgütü reddettiler. Hangi yasayı getirirsek getirelim, reddettiler. Bizde diyoruz ki, 2012 yılına kadar biz yanlış yaptık, ondan sonra siz yanlış yaptınız. Benim beyanatımın 2012 yılına kadar olan tarafını alıyorlar, kendi yanlışları bölümünü yazmıyorlar. Bazı gazeteler, belli yerler, internette, sosyal medyada kimi kazmalar bunu yapıyor. Meselenin böyle bir boyutu var” diye konuştu.
Yüksek Hakimler Kurulu'nun yeniden düzenlenmesi konusunun masaya yatırılacağının altını çizen Kuzu, “Her parti üye verdi. Askeri Yargı'nın yapısı, tek tip bir mahkeme modeli, askeri mahkemelerde sadece disiplin mahkemelerini bırakmak ve buna benzer 4-5 maddelik bir paket üzerinde durulmak isteniyor” şeklinde konuştu.
Anayasa Uzlaşma Komisyonunun Ekim ayından sonra tekrar çalışmaya başlayabileceğini kaydeden Kuzu, “Ondan bir şey çıkar mı? Onu bilmem. Çünkü ana noktada ayrışım var. Kılıçdaroğlu, muhalefet partileri ‘parlamenter sistem', biz ‘başkanlık sistemi' diyoruz. Denilebilir ki, bir başkanlık modeli hazırlansın, Meclis'ten geçsin. Bir de parlamenter sistem hazırlansın, bu da Meclis'ten geçsin. İkisi de referanduma sunulsun. Millet hangisini kabul ederse. ‘Darbe girişimi parlamenter sisteme karşı yapıldı' diyorlar. Bu darbe girişimi demokrasiye karşı yapıldı. Başbakanlık sistemi olsaydı, darbe girişimi olsaydı ‘başkanlık modeline karşı yapıldı' mı diyecektik? Burada yapılan darbe girişimi demokrasinin kendisine yapılan bir darbedir” diye konuştu.