MAĞARAYA SIĞINAN ÜÇ ARKADAŞ
Van Emekli Müftüsü Nimetullah Arvas yazdı...
Allahü Teala yüce ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de: ''Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının, O'na yaklaşmaya vesile arayın ve O'nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.'' (Maide 35) buyurmuştur. Bu ayeti kerimede bildirilen vesile Allahü Teala'nın rızasına kavuşmak için vesileye ve rızasının bulunduğu sebeplere yapışmamızı emretmektedir. Bu ayet aynı zamanda tevessülün meşru olduğuna dair bir delildir. Aşağıda bildirilen hadisi şerifte mağaraya sığınan üç arkadaşla ilgili ihlasla anne ve babaya karşı hizmette fedakarlık yapmak, iffeti korumak, emanete ihanet etmemek vb. hususlar bildirilmektedir. Sıkıntılarla karşı karşıya kaldığımız zamanlarda kurtuluşa ermek için Allah rızasını umarak yaptığımız salih amelleri vesile kılmayı bize öğretmektedir. O halde yaptığımız amellerde, işlerde ihlaslı olup olmadığımızı düşünmemiz lazım. Zira ihlasla/samimiyetle/içtenlikle yaptığımız iyilikler sıkıntılardan kurtulmamıza vesile olacaktır. Aktaracağımız hadis müttefekun aleyh yani İmam Buhari ve İmam Müslim'in üzerinde ittifak ettiği sahih hadistir.
Bilindiği üzere Peygamber Efendimiz, zaman zaman Sahabe-i Kiram'a önceki ümmetlerin salihlerinden kıssalar anlatmışlardır. İşte bu kıssalardan bir tanesi de mealen bu hadisi şeriftir.
Abdullah bin Ömer'den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şu ibretli hdiseyi anlatmıştır:
'Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya, mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:
– Sizi bu kayadan, yaptığınız iyilikleri vesile edinerek Allah'a dua etmekten başka hiçbir şey kurtaramaz.' dediler.
İçlerinden biri söze başlayarak:
– Allahım! Benim annemle babam çok yaşlı idiler. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Bir gün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, onlardan önce ev halkının ve hizmetkrların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak vaktine kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler. Rabbim! Şayet ben bunu senin rıznı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al!'diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.
Bir diğeri söze başladı:
– Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. Ona sahip olmak istedim. Fakat o reddetti. Bir sene kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etmek durumunda kaldı. Ona sahip olacağım zaman dedi ki:
– Allah'tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme!
En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım. Allahım! Eğer ben bu işi senin rıznı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır.' diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.
Üçüncü adam da:
– Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet oluştu. Bir gün bu adam çıkageldi. Bana:
– Ey Allah kulu! Ücretimi ver.' dedi. Ben de ona:
– Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi.' dedim. Adamcağız:
– Ey Allah kulu! Benimle alay etme.' dedi.
– Seninle alay etmiyorum.' diye cevap verdim.
Bunun üzerine o, hiçbir şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü. Ey Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rıznı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar.' diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; onlar da çıkıp gittiler.'
Yukardaki hadisi şerif değişik şekillerde tercüme edilmiştir. Bu da onlardan bir tanesidir.
Özet olarak Allah için yaptığımız iyi işleri kurtuluşumuz için vesile kıldığımız takdirde bela, musibet ve sıkıntılardan kurtulacağımız Peygamberi bir müjdedir. Ramazan ayındayız oruç tutuyoruz. İhlasla amel yapmaya gayret gösterelim. Cumanız mübarek olsun.