Masal köyün kraliçesi

Yazarımız Ümran Öztürk, Nazlı Deniz Kuruoğlu ile anlamlı bir Röportaj yaptı.

Cennetten bir köşedeyim sanki. Burası Kuşadası'na bağlı Caferli köyü. Onun da son zamanlarda diğer köyler gibi adı mahalle olarak anılır oldu. Nüfusunun az olmasına rağmen büyük bir silkinmeyle kabuk değiştirmeye çalışan bu köyde bir kraliçe yaşıyor. Tıpkı masallardaki gibi alışılmış köylerin dışında bir köy. Kraliçenin dokunuşlarıyla Caferli değişim ve dönüşüm yaşıyor. O, 1982 yılı güzellik yarışmasında Türkiye birincisi ve Avrupa güzeli Nazlı Deniz Kuruoğlu'ndan başkası değil elbette.

Yarışmaya devlet memuru olduğu için başka bir isim kullanarak giren Nazlı Deniz Kuruoğlu, henüz gencecik bir balerinken katıldığı yarışmadan, Türkiye Güzeli unvanıyla ayrıldı. Sonra Avrupa Güzellik Yarışması'nda Türkiye'yi temsil etti. Burada da ülkesine birincilik unvanıyla döndü. Yarışma sonrasında ona sunulan hiçbir teklifi kabul etmeyip İstanbul Devlet Opera ve Balesi'ndeki balerinlik görevini devam ettirdi. Birgün yaptığı bir hareketle dizinden sakatlandı, ancak bu onu durdurmadı. Dansa olan tutkusunu bu kez öğrendiği yeni teknikleri öğrencilerine aktaran bir öğretmen olarak devam ettirdi.

İstanbul'un o yorucu temposundan, keşmekeşinden yorulan güzelimiz, Caferli köyüne yerleşmeye karar verdi ve 20 yıldan bu yanaetmektedir. Kurduğu bu şirin dünyada devam etmektedir. Güzelimiz köy içindeki bu doğal yapıyı yeniden restore ederek kendisine modern bir yaşam alanı oluşturmuş. Genç yaşında kendisine sunulan parlak bir yaşamı elinin tersiyle itmiş, mesleğine olan aşkını ve hayata bakış tarzını değiştirmemiştir. Hayali ve özgürlüğü için hep mücadele etmiş güçlü kadın imajıyla çevresinde takdir toplarken, bazen de kendini kabul ettirmek için mücadele vermiştir. Yeniliklere, değişimlere hep öncülük etmiştir. Gün gelmiş 40 kişiyi kahvaltı vererek ağırlamış, gün gelmiş değişime direnç gösteren bu köyde ezber bozmuş eline fırçayı alıp tüm köyün badana boyasını yapmış. O bir doğa aşığı, çevreci, eğitmen, öğretmen, işletmeci, binici, motosiklet tutkunu, mücadeleci bir kadın. Kısacası alışılmışın dışında bir kraliçe o.

Nazlı Deniz Kuruoğlu'nun kafe ve kahvaltı evi olarak kullandığı, sıcakve samimi tasarımıyla huzur vererek insanı sarıp sarmalayan doğayla iç içe şirin ve masalsı bir mekan olan butik otelindeydik.

Klasik müziğin namelerine nefis çay kokusu eşlik etmişti. İçeriye adım attığımda ilk dikkatimi çeken duvara asılı olan keman ve karşı duvarda boydan boya monte edilmiş ve üzeri kitap dolu raflardı. Taş bir bina olan bu şirin mekanda az sonra ahşabın sıcaklığı şöminenin ısısıyla birleşerek sıcacık bir söyleşiye dönüşecekti.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme