Mavi Şehrin Kalemleri
Mavi Şehrin Kalemleri
AĞRI'M
ŞİFANUR ÖZÇELİK ŞİRİN
"Acı da iyi bir duygudur çünkü incinen kısmın henüz çürümemiş olduğunu gösterir...”diyor Spinoza.
Henüz üç dört yaşlarında iken bu kelime ile tanışmışım.
Beş, altı, yedi ve sekiz de farklı bir markajdan diş ağrısını bol bol tarif etmişim doktor amcalara.
Çocukluk bu ya dalından dut yemişim, sonrasında karın ağrısından dut yemiş bülbül kesilmişim.
Lisede coğrafya dersinde ayrıntılara girmişim.
İl il ülkemi gezip en doğuda ki ilimiz bulmacalarını doldurmuşum.
Evlenmişim Ağrı Dağı efsanesi gibi, İshak Paşa Saray'ının eteklerinde sultanlar gibi kahvaltı yapmışım ilk göz ağrımla.
Birden ağrılar değişmiş.
Rabbim ağrımın adını sancı koymuş iki göz ağrım daha hayatıma eşlik etmiş ben izlemişim.
Sonra dizim ağrımış. Gencecik yaşıma bakmadan, 58 yaşında demişler , doktor teyzeler.
Gençken bile yaşlılık ağrısı çekmişim.
İlk kez siyah saçın ağrı (ağırmış) halini gördüm tel tel yaşlar arasında dökülürken.
Beyazlar yağmış sicim sicim...
Ve en ağırı, hakiki ağrıyı bildim.
Yürek ağrısıymış.
Müthiş ızdırap veren hissiyle.
Allah kimseye yürek ağrısı bildirmesin.
“Acılar hulasa edilemez...”diyor Rahmetli Meriç.
“Hayatta hiçbir şeyi ağrı ihtimalinden dolayı yok say(a)madım.Bu da bizim yenilgi hanemizin en tenha köşesine yazılsın...”
Eskiye binlerce kez acısıyla tatlısıyla hamdü senalar ettim...
Amin...
Aşk ile Hû...
CAHİL CESARETİ
HATİCE TERLİKCİ GENÇ
Mazinin dili geçmiş anında
Yumruğumu sıkıyorum Suskun
Tüm öfkemi çarmağa geriyorum
Tüm ihanetleri gül diye yüreğime takıyorum
Gelgitlerinin zehirliyen ellerinle.
İç isyanlar
İçimin en sakin kentlerin de
Şaha kalkıyor son nefes
Yıldızların uçlarına asmışken kırılmış düşlerimi Hicaz makamında büyüyor kederim.
En çok yer ettiğin yerden vuruyorlar ..üç kurşun
Olumsuzluklarımızı getiriyorlar, el üstün de
Kuytulara sunuyorum göz bebeklerimi
Zifiri kuytulara
Isyan ediyorum mülteci kalbime
Seni böyle sevdiği için
İçerliyorum
İşlevle salınan sularda kalbimi boğuyorum
Düşüyor dudaklarım dan son şiirinin usta tokadı
İşinin ehl-i
Dağınık şaçlarının büyüsünden irkilip
Yüreğimi
Yüreğinden alıp kaçıyorum.
Geceyi çekiyorum üstüme sim siyah
Ölüm arıyorum...en sessizinden
Sağanaklarımda sakladığım seslenişlerimi gömüyorum ilk
Ve bekareti bozulan sevmeni sonra
Toprağımı sen at....ginede en son
Cahil cesareti işte...bağışla.
KÜL MÜ BIRAKTIN
SEMANUR DİLEK
Ey yar,yüreğimden geçtin geçeli
Üstünde gezecek yol mu bıraktın
Bu sevdanın eli cana değeli
Öpüp koklanacak gül mü bıraktın.
Attın yüreğimi sevda harına
Hasret koydun gülümü baharına
Bir umutta bırakmadın yarına
Söyle tutunacak dal mı bıraktın.
Talan edip gittin gönül bağımı
Ne çiçek bıraktın ne yaprağımı
Hasretine yar ettin toprağımı
Derdim anlatacak dil mi bıraktın.
Şimdi yarân oldu bana sükûtum
Bu günümü yarınımı unuttum
Bir gün vuslat idi senle umudum
Canda yaşayacak hal mi bıraktın.
DİVANE gülemez hasret yüzünden
Aldı gönül payesini hüzünden
Tutuşup kor oldu, yürek közünden
Savurdun havaya kül mü bıraktın
Söyle tutunacak dal mı bıraktın.
DELİ ŞAİR
KEVSER DOSTAGÜLER
Üç güne beş güne şu kalan ömre
Gel kafa kafaya değer biçelim
Yüreğime düştü ılıktan cemre
Bırak kalsın şubat yaza göçelim
Kısacık ömrümüz talan olmasın
Aklımıza gelen yalan olmasın
Pazartesi salı falan olmasın
Gel bir gün önceden hemen kaçalım
Yazılmış bu kader yar ikimize
Kim demiş ki dünya dar ikimize
Gördüğün rüyayı yor ikimize
Baharla birlikte çiçek açalım
Sen bestekarım ol ben deli şair
Şiirler şarkılar sevgiye dair
Karanfil menekşe lale vesair
İlham pınarından bir tas içelim
Bizim aşkımıza eller imrenir
Sadakattan uzak kullar imrenir
Bülbüller kıskanır güller imrenir
Yanalım aşk için kordan geçelim
EY GURBET!..
ABDULNASIR TUNÇ
İsmin bile gönlüme eza,sıkıntı,çile
Ey gurbet ! Bana cellat olmağa ahdin mi var
Varlığın bedene ağır, söylem kolay dile
Ey gurbet ! Bana cellat olmağa ahdin mi var
Çekilmiyor kahrın, sanki sensin alın yazım
Gün,asır ömrüme , hazandır baharla yazım
Gökleri inletsem de , cılız kalır avazım
Ey gurbet ! Bana cellat olmağa ahdin mi var ?
Saliseler bedenime ,dermansız işkence
Tariften aciz ve yoksundur kelime hece
Zorlu ölüm,gurbetin kahrından kolay bence
Ey gurbet! Bana cellat olmağa ahdin mi var ?
Seninle en tatlı lokmalar, zehir zemberek
Can deşmekte mahirsin,zulmün içimde benek
Kinin tükenmez, lakin işkenceye ne gerek
Ey gurbet! Bana cellat olmağa ahdin mi var
Kurşunla öldürmeğe ne hacet , kahrın yeter
Hayatlar seninle darmadağın, can derbeder
Her günün hüzün dolu,kazancın dert keder
Ey gurbet! Bana cellat olmağa ahdin mi var
Sılanın acı haberi , gurbettekini kavurur
Hazan yaprağı misali , yellerle dönüşsüz savurur
Çaresizce, başı duvardan duvara vurur
Ey gurbet ! Bana cellat olmağa ahdin mi var
Tunç der ki; kahpelikle ,düşmansın sılaya
Beni harcadıkça, başkasını alırsın sıraya
Sence hayat ne ki; ölümü bile alsın alaya
Ey gurbet ! Bana cellat olmağa ahdin mi var
YAŞAMADAN YAŞLANDIK
ÖMER EKİNCİ MİCİNGİRT
Derdim derin ufkum boş
Yaşamadan yaşlandık
İki ayak başıboş
Taşımadan yaşlandık
Düşman benlik ben bozuk
Ne tedbir var ne azık
Nesil yanar pek yazık
Pişemeden yaşlandık
Medeniyet devrildi
Tarih göğe savruldu
Yön batıya çevrildi
Koşamadan yaşlandık
Mozart'tandır besteler
Kökümüzü kestiler
Vicdanları astılar
Yaşamadan yaşlandık
Bir gecelik yâr oldu
Nikâh kıymak ar oldu
Vallah yaşam zor oldu
Yaşamadan yaşlandık
Ne at kaldı ne avrat
Ne mizân var ne sırat
Doğur doğurt yüzük at
Boşamadan yaşlandık
Nerde emek nerde ter
Şu Micingirt ne ister
Çıban derin deş yeter
Deşemeden yaşlandık
ÖMÜR ORTAĞIM
SELAHATTİN ÖLMEZ
Gözlerime bakıpta,sakın ağlama
Bırakmam elini,sende yarım var
Pes etme yaşamdan beni dağlama
Bırakmam elini,sende canım var.
Boş bırakma benim sağ tarafımı
Yaptırma kalpteki itifafımı
Elveda demek yok,dağıt kafamı
Bırakmam elini sende yarım var.
Dünyamın bağrında ateş yanmasın
Bırakma elimi yaşam kaymasın
Dostlar ağıtımı ayıp saymasın
Seviyorum seni sende canım var
Dünyamdan çıkma hiç görecek kadar
Sensizlikle bağrım ciğerim yanar
Gözündeki hüzün sabrımı sınar
Pes etmek yok canım, sende yarım var
Hüzünü yeniden yaşatma bana
Uğruna can feda yangınım sana
Dünya bir yanadır sense bir yana
Ölmez''in varlığı, sende canım var.