Mavi Şehrin Kalemleri

Mavi Şehrin Kalemleri

DELİCE MAVİ

HÜLYA KÖKSAL

Deniz gibiyiz

Bir yüzümüz güneşle oynaşır

Bir yüzümüz intihara meyleder

Okşar yaşam saçlarımızı

Döveriz yaşamı bir yandan

Bulanık günlerden geçiyoruz

Nokta koymadan yaşama

İçe dönük virgüllerimizden

Dışa dönük ünlemlerimizden kurtulup

Aklımızla yüreğimizi dengeleyerek

Varlığımızın

izlerini örten dalgalara inat

Suyu aşan umutlarımızın peşinden gidelim

Yaş almış aşkımızla güneş gibi doğuyoruz

Sözümüzden öte sevincin kapsamı da anlamı da biziz

Dünün ve yarının soyutluğuna karşın

Anlara nakışlıyoruz kendimizi

Terli zaman tuzlu ten

Biçilmiş rolleriyle provasız hayat

Ama deniz gibiyiz biz

Delice mavi

Çılgınca siyah

TÖRE…

YALÇIN YÜCESOY

Onca cinayet işlenip

Maalesef!

Nice kanlar akıtılır..

Hatta!

Baba, oğulu

Oğul, babayı..

Amca, yeğeni

Yeğen, amcayı..

Ve de!

Kardeş, kardeşi katleder

Öyle ki!

Hiç yoktan

Nice yuvalar, sayısız ocaklar söner..

Ve..

Takip

Arama

İhbar derken

Polis yakalar, hakim yargılar

-Evladım!

-Sebep?..

Sanık gururla ve pervasız yanıtlar

Hakim bey!

Acımasız, zalimdir bizim yöre

Tetiği çeken benim ama siz yazın töre..

Hocam!

Allah belanı versin demem

Adam cahil..

Adam köle..

Bulacaksın ardındakini

Tartacaksın yağlı ipte

Hem adalet, hem de Alem göre...

BEŞİNCİ MEVSİM

SAFİYE SAMYELİ

Ömrüme format attım sildim bütün ydımı

Soy ismim boy verdikçe unuttum ben adımı

Hatırlamam ismimi Samyeli olsun artık

Bașka türlü kapanmaz ömrümde ki bu yırtık

Yürek astarlarımı yırttılar kan kaybettim

Vefasızlar uğrunda gençliği heba ettim

Döndüm baktım ardıma ben bende çoktan bittim

Yalan dünya içinde koyboldum yitip gittim

Yedi dağın ardında düșlerimdi zay olan

Her zaman acı oldu nasibime pay olan

Koyun ömrü kadardır ömrümden geri kalan

Kimse rehin koyamaz benimdir bende olan.

Eller bayram ederken mahsende yatan benim

Dört duvar arasında derde dert katan benim

Hak verilmez alınır mutluluk benim hakkım

Yıllar sonra ne yazık başıma geldi aklım

İçtiğim kahvelerde çıkmasada fallarım

Beşinci mevsimim de çiçeklendi dallarım

Cemre düștü gönlüme ısındı yücelerim

Çok uzaklarda değil aydınlık gecelerim

Samyeliyim fıtratım kızgın çölün yelidir

Mantık yerinde amma ruhum biraz delidir

Yürü topal bacağım daha çok işimiz var

Ölsek mutlu olmadan makber bize gelir dar.

DEDİLER

HANDAN UÇAK TUNCA

Elime verdiler hasar raporu

Bundan böyle kalbi yorma dediler

Duramaz ayakta her an yıkılır

Bir kürdanı bile kırma dediler

Gül gibi açardı yanaklar al al

Kan çekilmiş sanki nicedir ahval

Söyleyin tabipler yok mu ihtimal

Beyhude hayeller kurma dediler

Ateş düşmüş gönle dinmez ki harı

Çim bile yeşermez unut baharı

Kimse onaramaz ağır hasarı

Yele karşï bile durma dediler

Cüzdandan çıkardım eski bir resim

Saçlarım örgülü kaküllü kesim

Geriye kalansa konulan isim

Beliklere bakıp sırma dediler

Gülşeni diyor ki bozmam edebi

Zamansız vurgunun kimdir sebebi

Budur şu gönlümün son bir talebi

Bundan gayrı bir şey sorma dediler

HUZURUN YERİ

AYŞE ÇETİNTAŞ

Bugün içimde depreşen anılar

Kör etti gönlümün gözünü

Saçımın telinden kalbimin en tenha yerine

Azrail'den daha Azrail oldu

Parça parça aldı beni benden

Hiç bilmediğin bir yerdeyim

Ve bütün uzuvlarım Gayya kuyusunda

Ya sen neredesin

Çin sahilleri gibi yosun bağladı yüreğim

Bu yerdeki ölüyü dirilten bakışın geliyor aklıma Aklım gidiyor öteye

Bir ben kalıyor etten kemikten bir ben

Huzurumsun dediğin yerdeyim

Huzurdan bihaber

Yamacımda kalmaya

Bin türlü bahane aradığın yerdeyim

Ve avutmuyor hiçbir derenin suyu sol yanımı

Ve bu sokaklarda anılar üstünde yürürken kanıyor kalbim

Yalnızlığıma susuyorum

Biraz da ölüme benzeyen yalnızlığıma

Söyle yarim sen neredesin

SEN GÜLÜNCE

NESLİHAN CEBESOY

Müstakil bir ev inşa ederim

Gönül haneme

Pembe begonvil süsler bahçemi

Kapıdan içeriye süzülen ıhlamur kokusu

Bahçemde bir sedir

Odamda bir soba

Duvarda bir çerçeve

İçinde koskoca bir gelecek

Sen gülünce

Çay koyarım ocağa

Fırında patates kokusu

Bir kuru ekmek zenginliği

Sofram da pür neşe

Dostlar toplanmış etrafıma

Radyoda bir türkü

Gülüşlerim de özgürlük

Sen gülünce

Gamzelerime konar

Mutluluk

Yarınlara umut doğar

Güneş bir başka ısıtır dünyayı

Gökkuşağı olurum yağmur sonrası

Sen gülünce

Güler tüm çocuklar

Çocukluğuma kavuşurum

Bir salıncak

Dönme dolap

Pamuk şekeri avuçlarımda

Yüzümde şeker artığı

Tatlılık.

Bakmadan Geçme