Mavi Şehrin Kalemleri
Mavi Şehrin Kalemleri
BEN SENİ YASAKLAR DA SEVDİM
MUAMMER AHMET SAĞLAM
Bazen insan sadece sevmek ister
Önünü arkasını sonunu düşünmeden
Siz hiç yaşadınız mı bilmem,
İlk görüşte bir anda çarpıldığınız,
Vücudunuzun o anda tiril tiril titrediği
Yüzüne bakmak isteseniz de
Sanki suç işlemişçesine utanıp bakamadığınız,
Aklınızın başınızdan gittiği o anı.
Yani AŞKI !!!
Öyle yer etmişin ki yüreğim de
Çektiğim acılar bile seni bana unutturmuyor
Nedense hep iyi şeyleri hatırlamaya çalışıyor
Öle de mutlu oluyorum.
Hep ilk günler geliyor aklıma
Samimi ve içten olanlar hani
Saflığın ve samimiyetin aklıma geldikçe
Yüzümde gülümsemeler oluşuyor.
Ne güzel inandırmıştın bana aşkını
Ne güzel oynamıştın benimle
Ne güzel inanmıştım ben de sana,
Ne güzel sevmiştin beni, yalandan da olsa
İnanmak istemiştim, gerçekten sevdiğine
İnkâr edemem, ihtiyacım da vardı sevilmeye
İçtenliğin yalansızlığın, sevgiye aç bakışların
Nasıl da inandırmıştı beni aşka…
Çok sonra anladım, senin için bir geçiş güzergâhı olduğumu
Çok geç olsa da anlamıştım, vakti geldiğinde vazgeçile bileceğimi.
Fakat iş işten geçmişti, ben ise çoktan aşkın narın da yanmıştım,
Hiç önemsemedim gerçekleri, görmezden geldim yalanları
Yanılıyorsun diye kandırdım hep kendimi,
Gittiği yere kadar dedim kendime
Düşünmeden teslim ettim, yüreğimi ellerine.
Biliyor musun?
Ben ise hep seni sevdim samimice
Hiç vazgeçmedim sevgimizden
Hiç vazgeçmedim yalanlarına inanmaktan
Hiç umudumu kaybetmedim bizden
Vazgeçmedim geleceğimizden
Ve hep güvendim o yalan sözlerine.
Sevmek ne güzeldi seni, mutlu ediyordu tek taraflı da olsa beni
Şimdi uzaktan da olsa sevmeye devam ediyorum seni
Biliyorum sen artık sevmiyorsun
Biliyorum hiç umursamıyorsun
Biliyorum aklına bile gelmiyorum,
Olsun!!!
Ben ise hala yalan sölemiyorum, hala sözümde durmaya devam ediyorum,
Söz verdiğim gibi , ihanet etmiyorum bize
Şimdi uzaktan seviyorum seni…
ANNE
MERAL BAYAT
Ben bu gece,senin güvenli limanına sığınmak istiyorum
Ne senden huzurlu liman buldum
Ne de sendeki karşılıksız sevgiyi
Hiçbir Allah'ın kulunda gördüm
Kucak aç annem,kucak aç bana
Sar beni sıkı sıkı, dola kollarını boynuma
Öyle bir sarki,yaşadığımı tekrar hatırla bana
Gönlünü aç annem, açıp da kanayan yaralarımı sarsana
Ben bu gece çok korkuyorum anne
Hadi gene bana bir masal anlat anne
İçinde kötülerin kazanmadığı bir masal olsun
Yoruldum anne küçük kızın çok yoruldu
Uyumak istiyorum be annem
Bir daha uyanmamacasına
Ben ben olarak ,ayak uyduramadım
İnan oynayamadım annem
Oynayamadım insanların yalan hayatlarını
Kötülerin hakim olduğu bu dünyadan
Ben artık bir şey beklemiyorum inan
Yer yarılsın bana ne, isterse gök yıkılsın
Aç kollarını annem
Beni bu gece acıyan yaralarımla sadece sen uyutursun.
SABIRLA BEKLİYORUM
ARİF KUŞ
Sanki bedenimi yara kaplamış,
Sızlıyor Her yanım acıyor canım,
Bakınca çok mutlu görünen şahsım,
Sabırla şükürle bekliyorum Rabbim,
Yorgundur bedenim çırpın'dı durdu,
Bazı dua eden oldu Bazısı yordu,
Sevap işlendi günaha giren oldu,
Sabırla bekliyorum afını Rabbim,
Anlatmak istedim anlayan yoktur,
Çıkarsız dost yok çıkarcılar çok,
Yalnızca sana güvendim sendedir şifa,
Sabırla bekliyorum şifa ver Rabbim.
CAN KUZUM
BEYDAĞI'NIN KIZI
GÜNVER KORKMAZ
Cana candır evlat değer biçilmez
Uzanır kolları uzaklardanda
Böyle evlatlara değer biçilmez
Derdine dermandır kalmaz yaranda
Yüce Yaradan'dan büyük hediye
Şükrederim dualarla Hüdaya
Sağlıklı ömürle rızkların saya
Evlat sevgisidir solun saranda
Uzakta olmaz ki yakın gönüller
Unutturur tüm derdini o güller
Sinende kokusu şefkatli eller
Yakın eder uzakları soranda
Hasta yatağında kalmaz sancılar
Gider bedeninden bütün acılar
Hastalık kalmaz ki derleri salar
Şefkatle dokunur kalmaz yaranda
Tuttuğun taş altın olsun her zaman
Üzüntü görme sen deme hiç aman
Düşmesin hayatta gül yüzlü siman
Anam der koşarak ilk göz ağrımda
AYAKLARIMIN KALDIRIM ARKADAŞLARI
EMEL GÜNEŞ
Sorarak arıyor buluyordum,
kaybedilmiş yolları.
Şimdilerde öylesine gidiyorum.
Değişen ayaklarımın,
değişmiş arkadaşları ile
ben bende değilim.
Toplanırken bir yandan çöpler,
kağıtlar, poşetler, çekirdek kabukları,
cam kırıkları ve çiviler
yine her yerdeler.
Bir adım ötede çöp kutusu varken,
görmezler.
Topla topla bitmez,
atıyor sorumsuz eller.
Ayaklarımın
yeni yol arkadaşları oldu çöpler.
İçlerinde kaybolurken,
kendimi kendime yakalatıyorum.
Tanımıyorum seni diyor
kendim bile bana,
kirletilmiş doğadayken.
Ayrılıyoruz bir o yana bir bu yana.
Değişmiş sokakların çehresine,
arabalardan fırlatılan mendiller,
bardaklar ve maskeler.
Bir rahat nefes almakla
yürüyebilmenin zorluğunda,
ayaklarıma,
kaldırım arkadaşları olan çöpler,
kaldı aklımda.
SU ÇİNGENESİ
YUSUF GÖKBAKAN
Aşkın sınırındayım, Hızır!
Bile isteye çengellere astım ruhumu
İzdüşümüne püskülleri düştü karanlığın.
Avurtların utancın delgeçi
Yeknesak olmadı bende hiç;
Tacında defne yaprakları aşkın.
Beceremem ki ben gelgeçi.
Seninle söz büyüdü mine mine
Buklelerle açıldı goncası dizelerin.
Akrilik bir düş
Alacalanan feryatlarla düştü papirüse.
Safdil bir aşık efelendi: dilemma!
Kendinden beklenmeyen bir cevvallikle,
Ürküttü tunç kalpli insancıkları yine de: kalkışma...
Anlamak istemedi bunu sevilen;
Anlamlandıramadı,
Gelmiş geçmiş tüm masal kahramanları;
Her neredeyse iblisin mihrakları.
Saplansın kör geceye,
Zihnimden isyanın mızrakları...
Yorumladı bir vakit turaç kuşu olanları
Güzellemeler serpildi destanlara
Destanlar ki sığmadı kopuzlara.
Serpuşumda aşk,
Umulmadık bir anda.
Göğe sindi nakışların... bulutlara...
Kalemim hâlâ sen kokuyor;
Büyüyor hâlâ söz; kulaksa sağır.
Aşkın sınırındayım, Hızır!
Dur durağı olmayan aşk pirayesi.
Ben, yersiz yurtsuz;
Meramsız, dili tutuk , pejmürde
Su çingenesi.
EYLÜLE DOĞRU SAVRULAN YÜREĞİM
GÜLAY ÖZDEMİR
Kulaklarımda seslerin yankılanır,
İçimde derin hüzünlerim var.
Bilsen nasıl özlemişim seni,
Öpesim vardı yanağından eylülün gelmiş,
Rüzgâr saçlarımı tenime tenime savurur,
Kentin kuytu sokaklarından kokun gelir,
Takatim kalmadı,
Hayal işte benimkisi,
Bir başkayım bu eylül akşamında.
Batmayan güneşim oldun,
Gecem gündüzüm yok artık.
Biraz sarıl desem!
Biraz öp desem!
Eskimeyen anılarımdan tek sen kaldın,
Kokun başka...
Bakışın başka..
Hasretin başka...
Gülüşün başka...
Okyanusları andıran hayallerim daha başka,
Sensin kalp atışlarımı hızlandıran,
Mavi çizgiler üzerinden,
Sensiz dönemeçlerden geçiyorum.
Sevinçlerim bir dolu gibi yüreğimi parçaladı.
Sensizliğin eylülünde esip duruyorum.
Duysana seni bekliyorum,
İçim içine ezildi,
Savrulan yapraklar gibi eylüle doğru yürüyorum.
Yokluğunda küçülen ellerimde bir avuç umut kaldı.
Sevinçlerim ürperdi yine,
Dokunsana ellerime ne olur!
Yüreğim eylülün hüznünde.
GECEYE BIR ŞİİR DÜŞSÜN...
SABAHIN SAHİBİ VAR
SONGÜL AKYILDIZ
Can içinde canım var
Tarifsiz efkarım var
Öyle bir haldeyim ki
Bu can bedenime dar.
Kıyasım hep kendime
Taşarım ben bendime
Haps olmuşum tenime
Ne mekan ne zaman var
Kilitsiz gönül kapım
Yok kelamda yalanım
Hamdım piştim tamamım
Her sözün değeri var.
Avaz avaz çağlarım
Gördüğümü yazarım
Bu düzeni bozarım
Cümle canın ahı var.
Söz meclisten dışarı
Coşar bazen taşarı
Elbet görür başarı
Onun da zamanı var.
Can içinde can benim
Her yürekte var yerim
Songülcem Allah Kerim
Sabahın sahibi var.