Mavi Şehrin Kalemleri

BAŞ ÖĞRETMENİM

NURAY ÖNGEÇ

Nasıl heyecan doluydu yüreğim

Okulun ilk günüydü ilk dersi

Sordu bana öğretmenim

Ne olacaksın çocuk?

Öğretmen tabii dedim

Gül olup açıverdi

Gözleri gülümsedi

Söylesene neden? dedi

Cevabım gayet netti

Dilimden taşıverdi

Baş öğretmenime söz verdim

Öğretmen olacağım

Her yeni gün

Güneş gibi doğacağım

Karanlığı boğacağım

Ve ben gibi çocuklara

Bilgiler saçacağım

Hepsini canım bilip

Sevgiyle saracağım

Aradan yıllar geçti

Ağaç gibi yeşerdim

Çiçeklerle bezendim

Bilgi ektim zihinlere

Sevgi biçtim kalplerinde

Rahat uyu Baş Öğretmenim

Rahat uyu!

İzinde yürüyor nice fidan

Sevgi ormanında ağaç oluyorlar inan ...

CENNETİMİN BAHARI

FATMA TURAN

cennetimin baharı,

Sana dokunsam yanarım dokunmasam kanarım,

şiirler de niye?

satır satır hece hece noktasına virgülüne kadar hep kendi mi ararım,

Gün akşama durmuş güneş batmış gönlüm de,

Hasretlere yorgun şimdi gönül,

Ben niye boşuna çağlarım

Bitmez gündüzler bitmez geceler,

biten ömürdür sadece

Söylesene sevgili bu sence nedir söyle...

Gülüşün tanrıdan ikramdır bana, sözlerin ise afiyet,

Ne olur şu gönlü mü sende mutlu et,

Bakışların huzur veren bir ahu bir medet,

Günah mıdır yoksa bu kadar çok sevmek seni

Benim gözümle görseydin keşke kendini,

Yasak cennetimin, yasaklanmış baharı,

Sana dokunsam yanarım,

Dokunmasam kanar kanar kanarım,

Şimdi bir kızıl güle dönmüş yüreğimin her yeri

Bu halime artık yanar yanar ağlarım.

UNUTTUM

CENGİZ ÇELİK

Güncelledim verileri

Adını bile unuttum

Sebep oldu birileri

Kadını bile unuttum

Epeyce yol aldı yaşım

Hayatta kalmak uğraşım

Yavanmı yahşimi aşım

Tadını bile unuttum

Galiba inadım yardı

Aşksız latifeler kardı

Murad ettim mani vardı

Şadını bile unuttum

Bu halimi bil istersen

Her lafımı böl istersen

Belleğimi sil istersen

Yadını bile unuttum

Bu hal bana mübah mıdır

Çok ah ettim günah mıdır

Sıcak mıdır ferah mıdır

Yadını bile unuttum

VİŞNE KALE…

YALÇIN YÜCESOY

Saat, sabahın altısı

Ve..

Karşımızda yedi ton vişne!

Karşısında, ben ve Cengiz

Kolay gelsin, bura Almanya

Hiç sanma

Dalaman, Marmaris, Köyceğiz..

Hırsla!

Ya Allah diye başlayıp

Azimle girişirken işe

Hiç şansları yok

Vişneler, birdenbire panik için de..

Alimallah

Osmanlının torunlarıyız (!)

Bir yandan

Kollarımız inip kalkarken

Öfke ile bir biçimde

Öte yandan!

Ağız burun aniden

Baştanbaşa kan için de..

Saat on iki!

Şahbaz idi düşman

Ağır silah devre de,

Değişecekken mukadderat

Ansızın!

Akıncılar peydahlandı sahne de

An ki!

Allahu-ekber, Allahu-ekber sesinde

Hamdolsun!

Bir telaş başladı, düşman içinde..

Saat on yedi!

Vişne kale teslim

Beyaz bayrak sallanıyordu

Ve..

Bayrakta hilal

Hilal de gurur allanıyordu (!)

Benimse anam ağlıyordu

Cengiz'in ise

Alnından ter, gözlüğünden kan damlıyordu...

VİCDANSIZ ÇIKTIN SEVGİLİM

GÜLBİN ÖZER

Gururumu yıktın yerle bir ettin

Nasıl da vefasız çıktın sevgilim

Kalbime aşkını üfleyip gittin

Nasıl da vicdansız çıktın sevgilim

Kimseye değişmem dediğim kuldun

Birdenbire bana yabancı oldun

Aşk bahçemde güldün sarardin soldun

Nasıl da vicdansız çıktın sevgilim

Dümeni kırıldı sarhoş gönlümün

Dikişi tutmuyor yama ömrümün

Edebi kalmadı inan küfrümün

Nasıl da vicdansız çıktın sevgilim

ONUR NE TEMSİL EDİLEBİLİR NE DEVREDİLEBİLİR

SUVEYDA GÜZEL

Kimse kimseninin onurunu temsil edemez.

Kimse kimsenin kazanılmış onurun da da hak iddia edemez...

Herşeyi yağmalaya bilir, çalabilirsiniz , bir başkasının onurunu asla.

Herkesin onuru kendine, onursuzluğu da kendine.

Bir avuç insanın ölümü pahasına gösterdiği onur mücadelesine ortak olmazsınız.

Bir avuç asil direniş sahibi insanların evladı, canı, kanı, evi/barkı, yeri / yurdu pahasına verdiği onur mücadelesi sizi temsil edemez..

Onur'a Onur, sefillik hanesine sefillik düşer, şaşmaz bu hesap...

Adil ve hakkaniyetli olmayan dünyanın , bu asil hisse dokunamama gibi gerçeği vardır .

İzzetsiz ve sefilligin hanesine düşenlere dokunamadığı gibi...

Onurlu duruş , somut ve fiziksel olarak kaybeder gibi görünmesine rağmen, kendi merkezinde hasmını delirtecek ve küçük düşürecek bir haşmete sahiptir.

Buna öyle dünyanın en iyi teknolojik silahlarına sahip olmakla sahip olunulmaz, aynı istikamette onurla mücadele eden asil ruhları yine sahip olduğunuz teknolojik donanımınızla da def edemezsiniz.

Bunu anlamaktan dahi çok beridesiniz.

Canla, kanla, evlatla, yarla,yarenle ,ev/bark,yer/yurtla imtihan edilen İMANLI ve İZZETLİ insanların yurdudur Gazze...

En kıymetli varlıklarını kahpece işgal edildiği topraklarını ve özgürlüğünü kazanmak uğruna , feda ettiği izzetli insanların yaşadığı yerin adıdır Gazze.

Şu durumda hangi vicdani hesap; yaşamsal istifleri bozulmadan bu onurlu savaşçıların onurundan temsili pay verebilir.

Hayır, isteseniz de olmaz.

Onur bugün ancak, onu hertürlü asil ve savaşçı ruhu ,korku bilmeyen deli yüreği ve koşulsuz imanı ile ; imansız ,Allahsız ,amansız bir düşmanın üzerine yürüyenlerin olmuştur .

Bu onur pay edilemez ...

Bu onur temsil edilemez,devredilemez...

Kana kan, dişe diş ister...

Onur bugün savaşı oturduğu yerden bastığı tek düğme ile tonlarca bomba yağdıranlar karşısında , şairin tabiriyle " sıra dağlar gibi duranlarındır, dün olduğu gibi...

İzzetli insan Alija İzzetbegoviç ‘ in dediği gibi;

Başını hep dik tut!

Yıldızlar altından geçmemiz gerek...

Hangi yolu seçersen seç;

Sonunda ölüm var!

Ve her şey bitecek.

Ve sen de öleceksin.

Bu dünya da ölecek

Bu yüzden başını hep dik tut!

“Selam rabb'inin huzuruna başını dik tutup, onur'la çıkacak Gazze'nin izzetli insanlarına olsun...

ZEHİR BİLMEDİM

ZEKİNE KARAKÖÇEK

Usandım ben bu dünyanın kahrından

Bana bahşedilen nefes zarından

Sırtıma yüklenen alem arından

Elde sigarayı zehir bilmedim

*

Gözlerim görmezse de kulak duyar

Akılsız başım cahilemi uyar

Yanlışımı görürsen sen ver ayar

Elde sigarayı zehir bilmedim

*

Zekinem akıl aldın sana yeter

Yanlışı düşünenler olsun beter

Taşıdığın ağır yük döktüğün ter

Elde sigarayı zehir bilmedim

GEL BEBEĞİM

MERYEM IRKILATA

Gel sen bebeğim

Yeterki gel

Sana temiz bir gökyüzü

Savaşsız bir dünya vadedemem

Tüm anneler umutlu

Çocuklar mutlu diyemem

Pembe tablolar çizip

Yatlar, katlar vadedemem

Gel sen bebeğim

Yeterki sen gel

Ölmüş balıkların

Yakılmış ormanların

Telef olmuş hayvanların dünyasına

Hoş gel,hoşça gel

Yarınsız babalara umut ol

Gri dünyaya umut ol

Ananın yüreğine mutluluk ol

Gel sen bebeğim, yeterki gel

Ver elini elime

Sıkı tutun yüreğime

Bu dünyayı

Yürekli insanlar yaşanır kılacak

Kötüler utanacak

Sen gel

Dünyayı mutluluk saracak

Sevgin yaşanır kılacak

Sen gel bebeğim

Yeterki gel sen

Dünya yeniden yaşanır olacak

Hadi gel

Bekletme beni!...