Mavi Şehrin Kalemleri
Mavi Şehrin Kalemleri
ON YEDİ YAŞIM
ŞENAY TEK
Kaldırımlarda bıraktığım haylazligim
Incir kuşları dadanmış yemişlerimize
Trabzanli evimizin yıkık bahçesinde son dem
Son kez gördüğüm babamın dudağına yapışmış buruk gülüşü
Birazdan geçer asvalt yoldan
Döner köşeyi sevdiceğim
Yediğim dayaklar gelir aklıma abisinden
On yedi yaşım gelir geçer gözümün önünden.
Gideceğim buralardan deyişimi düşünürüm sonra
Annemin hüzünlü gözleri dikilir gözüme
Tıkanır boğazım, unuturum günlerce ezberlediğim sözleri
Gençlik der annem heves der
Kolları açık, ağlamaklı karşımda
On yedi yaşım dünyaya baş kaldırma telaşında .
Toylarda at sırtında kavak yelleri eser serin serin
Sanırsın dağların efesi yedi düvel yedi ceddimin
Aşk bir kuytuda Aşk hasta yatakta
Kalbimde eski sancılar özlemler kör sağır
On yedi yaşım geçiyor önümden ağır ağır .
Yıl olmuş bilmem kaç bin yüz
Hayli bahar yaşamışım hayli güz
Sevdalar kara bağlar, kara bahtlar, talihler
Gülmeyen kaderlere yüklenir onlarcasi
On yedi yaşımın hiç dinmeyen gönül yarası .
Ve musallada son bulur bu hikayede bu yürek
Yolculuğa çıkar gibi gülümseyerek
Kaç dünya keşfinden arta kalan anılar
Kaç bin yıllık zamandır yaşanan hatıralar
Öldüm gidiyorum burada bırakıp gençliğimi
On yedi yaşım gibi hatırla, sevdicegim sen beni....
GARİBİN ÇİLESİ
ÜMİT KAYACELEBİ
Yokluk içinde geçen ömürde
Yüzü ne zaman gülmüş garibin
Her zaman başı eğik önünde
Benzi sararmış solmuş garibin.
..
Bin türlü düşünce vardır kafada
Ona rakip yok cevr-ü cefada
El alem toplanmış zevk-ü sefada
Çilelerle günü dolmuş garibin.
..
Zalim felekle yok hiç arası
Sinede çoktur hicran yarası
Bir müjde bekler gece yarısı
Çile kapısını çalmış garibin.
,
Fark etmez baharda açsa da güller
Yoğu olana da çıkmazdır yollar
Varlık içinde yüzerken eller
Yokluk arkadaşı olmuş garibin
..
Herkes koşar var günlerde
Kaçar gider dar günlerde
Gerçek dostlar zor günlerde
Hal hatırını mı sormuş garibin
BENİ CANSIZ KOYMA YÂR!
ŞENOL KARA (SARIOĞLAN)
Mektubuma başlarken, gözlerim yine doldu
Gözyaşım buğusundan, güllerim hemen soldu
Yârimi muştulayan, allı Turnama n'oldu
Mektubumu cevapsız, beni cansız koyma yâr.
Kurumuş bir gül koydum, koklayıp sakla diye
Gözyaşımı damlattım, sevgimi kokla diye
Zarfımı kapamadım, arayıp yokla diye
Mektubumu cevapsız, beni cansız koyma yâr.
Zülüfüm telle yazdım, hep benimle kal diye
Oyalı mendil koydum, cevabımı al diye
Allı Turnam yolladım, tezden haber sal diye
Mektubumu cevapsız, beni cansız koyma yâr.
Yazdıklarım solmadan, kalem alıp gel! yârim
Gözyaşım kurumadan, damlam olup gel! yârim
Dağ taş geçit vermezse, sular dalıp gel! yârim
Mektubumu cevapsız, beni cansız koyma yâr.
FARKIMIZ NE?
ADNAN ÖZKAN
Yıllar yılı yaşamışız kardeşçe
Senin benden, benim senden farkım ne?
Çekip vurmak var mı söyle kalleşçe
Senin benden, benim senden farkım ne?
Üç kıtaya hükmetmişiz el ele...
Zûlme karşı savaşmışız bel bele
Bugün noldu, ne değişti de hele!
Senin benden, benim senden farkım ne?
Al bayrakta benimde al kanım var
Tarih boyu her sayfada anım var
Senin gibi benimde bir canım var
Senin benden, benim senden farkım ne?
Nifakları dolamışsın diline
Kapılmışsın Avrupanın seline...
Hedefte sen, hedefte ben biline
Senin benden, benim senden farkım ne?
Küfre karşı birleşelim tez elden
Kurtulalım harici şu gazelden
Bizler dostuz, tek milletiz ezelden...
Senin benden, benim senden farkım ne?
Ben bir Kürdüm, Sen bir Türksün, O Çerkez
Aynı rengiz, kimse bir fark göremez
Bir olursak, kimse bizi bölemez!
Senin benden, benim senden farkım ne?
Kıblemiz bir, dinimiz bir, Allah bir!
İslamım der; Anadolu köy, şehir...
İmanımız kine karşı panzehir
Senin benden, benim senden farkım ne?
Ben hizmetli, sen kıdemli, o paşa
Hakk'a sığın, Ona güven çok yaşa!
El gözüyle bakılır mı gardaşa,
Senin benden, benim senden farkım ne?
Bizler Hakka gönül vermiş milletiz
Son peygamber Muhammed (sav) e ümmetiz...
Hrank değil, hepimiz bir Mehmediz...
Senin benden, benim senden farkım ne?
İslam üzre nice devran sürmüşüz
Vatan için birlik olup ölmüşüz...
Neden bugün parça parça bölmüşüz
Senin benden, benim senden farkım ne?
Sarmış bizi bir ihanet çemberi
O gün bugün elden kalmışız geri...
Tarihe bak, kendine dön serseri
Senin benden, benim senden farkım ne?
Varlığımız ruhtan, bir de bedenden
Birliğimiz bizi insan edenden
Hiç mi huydan çekmemişsin dedenden
Senin benden, benim senden farkım ne?
Bir milletiz, şüphemiz yok bu kesin
Kimse bizi farklı gözle görmesin
Ehl-i vicdan Allah için söylesin
Senin benden, benim senden farkım ne?
Ay-yıldızlı bayraktaki aynı kan
Üç kıtaya hükmeyleyen aynı şan
Çanakkale, Galiçyada aynı can
Senin benden, benim senden farkım ne?
Aramıza girmiş, kim ki kefere
Bölmek için savaş açmış kaç kere...
Bırakalım kavuşsun mu zafere
Senin benden, benim senden farkım ne?
Özkanî der, İslam ortak payemiz
Hakk'a kulluk, ibadettir gayemiz
Birleşmekten başka yoktur çaremiz
Senin benden, benim senden farkım ne?
SAKLADIĞIM
DİLEK AVCIOĞLU
Bu günlerde ben kedime dahi yabancıyken!
Nasıl etrafıma yalancı olayım?
Gözlerim o uzak denizlerin,
Mavisine bulanmış,
Biterse mevsimlerim,
Solar ellerimde dileklerim,
Gül kızılı yanğınlarda kalırım vakitsiz,
Akşamsız...
Bilirim gidemezsin
yüreğimden uzağa,
Sevda, yüreğimde baharlarda,
Yıllarca saklı bu zamanın sandıklarında...
GÖMDÜM SEVGİNİ
ATEŞ ERDOĞAN
Ömürlük değildin mahşere kadar
Vedasız gecelere gömdüm sevgini
Bitmesin isterdim sonsuza kadar
Vefasız gecelere gömdüm sevgini
Sanmaki geceler sardı yaramı
Döküldü heceler serdi naramı
Duyarmısın bilmem acı selamı
Hercai gecelere gömdüm sevgini
Hatıralar sarmış alemi cihanı
Takvimler solmuş ömrün hazanı
Azrail olmuş kabrim kazanı
Suskun gecelere gömdüm sevgini
Felek çarkın etmiş devranı bozuk
Ben değil sen ettin sevdaya yazık
Yetmezmiydi bize el kadar azık
Bezgin gecelere gömdüm sevgini
Dilim söylesede bakma sözüme
Aklım firar etmiş kanma sözüme
Git hadi desem de uyma sözüme
Argın gecelere gömdüm sevgini
Ateş olup yansam aşkın harında
Mecnum olup kalsam sevda narında
Muradım almadan uçsam yar'ında
Vefasız gecelere gömdüm sevgini
YETİM SEVDA
SAFİYE SAMYELİ
Zorun neydi bilmem benle
Kaderleydi benim kavgam
Hakkım vardır bil ki sende
Ağlıyor bak yetim sevdam
Aldandım aşk oyununda
Vebalim var yar buynunda
Ayaz gecenin koynunda
Ağlıyor bak yetim sevdam
Derdi mahrem dile gelmez
Tutulmaz ki ele gelmez
Unut derim yola gelmez
Ağlıyor bak yetim sevdam
Güvenmez ellere gayrı
Dokunmaz kimseye hayrı
İkimize ayrı ayrı
Ağlıyor bak yetim sevdam
Aşktan büyük darbe aldı
Yalan sevdan derde saldı
Samyeli'ne miras kaldı
Ağlıyor bak yetim sevdam
HAKKINI HELAL ET
HAVVA UYSAL
Mevsimler geçti gitti ardından baka kaldığım
Ezber edilmiş mektuplarla dolu şimdi sandığım
Bir o gülüşündü tereddütsüz inandığım
Hakkını helal et birdaha bukadar inanmam sana
Şimdi tavan arası sandıkta anılarım
Acemi bi okadar da masum karaladıklarım
Şiirmiş sana mektup diye yazıp atamadıklarım
Hakkını helal et birdaha bukadar yazmam sana
Nasıl da bülbülle yarışırdı atma türkülerin
Sen söylerken nemlenirdi gara gözlerim
Sitem kar hüzün doluydu hep sözlerin
Hakkını helal et birdaha bukadar içten dinlemem seni
Kırıcı küçük sözüne kinaye yapardım
Gözlerime bulut iner sağnak bırakırdım
Özlemin geceyi uzatır sabaha zor çıkardım
Hakkını helal et birdaha bukadar özlemem seni
Sor şimdi bana değermi bukadar bekleyişe
İnan sadece hatıra okadar yok başka bişe
Benim serzenişim sadece zorlu geçmişe
Hakkını helal et birdaha bukadar serzenişde bulunmam sana.