Mavi Şehrin Kalemleri
MÜNAFIK
NAZMİ SARAÇOĞLU
Tebessüm ederek geldi yanıma
Meğer yüzü gibi kalbi bozukmuş
Virüs gibi kastı varmış canıma
Meğer o kansızın sütü bozukmuş
İnandım gönlümün kapısın açtım
Adam bildim aldım, kenara geçtim
Beraber yedim de beraber içtim
Meğer asılsızın aslı bozukmuş
Dediler biliriz bu sahtekarı
Aldanmayın sakın bırakır yarı
Diktiği ağacın olmaz ki barı
Meğer uslanmazın kökü bozukmuş
Başladı derinden kuyu kazmaya
İftira, yalanla öykü dizmeye
Niyeti makama, mala sızmaya
Meğer bu soysuzun kastı bozukmuş
Sonradan fark ettim yalanı çokmuş
Hayatında bir tek doğrusu yokmuş
Çatal dilli yılan, zehirli okmuş
Meğer düzenbazın sözü bozukmuş
Münafık der isem inan az gelir
Salkımı kendi yer talkını verir
Abdestsiz namaza seccade serir
Meğer imansızın dini bozukmuş
Abisi, dayısı, hamisi varmış
Ahtapot kolları her yeri sarmış
Karada yürüyen gemisi varmış
Meğer dümensizin yolu bozukmuş
Devletin malını deniz sanıyor
Yemez isen seni keriz sanıyor
Ferasetle bakan onu tanıyor
Bilip susanların şanı bozukmuş
Sahip çıkanların da kanı bozukmuş
AKŞAMA BİR ŞİİR DÜŞSÜN...
SONGÜL AKYILDIZ
Ne yeldeğirmenleriyle
Ne gölgelerle
Kavga etmiyorum artık
Ellerimde temiz;yüreğim kadar.
Benim silahım kalemim
Benim cephanem kelimelerim.
Vuracağım bir çift söz ile
Ekmek kavgasında ki ölü bedenleri görmeyenleri.
Yazacağım tam kitabın dalından;
"Hak Hukuk Adalet"!
Dokunacağım ince ince
nüktelice,
Insana dair ,yaşama dair.
Hangi yürek kurumuşsa yeşerteceğim.
Hangi kıvılcım tutuşmuşsa, har olacağım...
Hangi fırtınada kırılırsa kırılsın dallarım.
Hangi kavgada yenilirsem yenileyim
Hangi urgan göz kırparsa bedenime
Vazgeçmeyeceğim !...
Şafaklara sığınacağım
Serçelere karışacağım
Şiirler yazacağım
Öpeceğim gül yanaklı çocukları
Uçurtmalar uçuracağım...
DAMLA DAMLA AKAR
EROL AVCI
Gözümden akan ı yaş mı sanırsın
Damla damla akar gönül dertlerim
İstemem ben gibi sende yanarsın
Damla damla akar gönül dertlerim
.
İçimde acıyı gizledim durdum
Yar tabipdi onu gönlüme sordum
Sevda yarasını ben kendim sardım
Damla damla akar gönül dertlerim
.
Gözün sevdiğine gönül katlanır
Yâr yanında ise dilin tatlanır
Bayram olur heran aşkla kutlanır
Damla Damla akar gönül dertlerim
.
Sanma ki sevgili gönlüm bahtiyar
Yaş Kemal'i buldu Erol ihtiyar
Sevdim der yüreğim uç diyar diyar
Damla Damla akar gönül dertlerim
İLKBAHAR
ARAŞTIRMACI YAZAR HATİCE GÜZEL
Ey ilkbahar!
Ölümün geçtiği gibi
Yine mi teğet geçeceksin benden?
Göçmen kuşlar uğramayacak mı bana?
Bir kez olsun hatırımı sormayacaklar mı?
Yeşeren dallar, çiçek açan meyve ağaçları,
Bir kez olsun yönünü dönmeyecek mi bana?
Gonca gonca açan güller, gülmeyecek mi hiç?
Kır çiçekleri, menekşeler, papatyalar…
Nergisler ve sümbüller uğramasalar da
Esen rüzgârlar bir defa da olsa
Kokularını getirmeyecek mi bana?
Ey ilkbahar, sana sesleniyorum!..
Dünya dönmüyorsa,
Yıldızlar ışıklarını saçsın.
Yüreğimin mevsimleri değişmiyorsa,
Uçsuz bucaksız yeşiline sar beni.
Çiçekler ekilsin üzerime,
Mavi gökyüzü kucaklasın ruhumu.
Ne olur?
İNSAN
CANAN YILMAZ
İnsanın özünde varsa soyluluk
Yüzüne bakmadan açar gönlünü
Ömür dediğin bir nefes soluk
Dost güzel olunca uçur ömrünü...
Asalet dediğin sonradan olmaz
Kendini bilen gönüller kırmaz
İnsan insanı koşturup yormaz
Kabirde hesabın verir emrini ....
Ahiret sorgusu geçer sıradan
Çekilir kabuğun şımarıp durma
Beşeri dediğini alır yaradan
Aldanıp aleme düş ile dalma ....
Nice sultanlar yerde yatıyor
Fanidir bedenin tart düşün anla
Kul kula vurup soyup satıyor
Çeneni yalanla tüketip yorma...
Kâinatı serdi sana yaradan
Canı Cananı aman ha kırma
Adalet asalet özünde olsun
Mazlumun sırtına hançeri vurma
YÜREĞİME SIĞMAYAN DÜŞLER
DİLEK AVCIOĞLU
Düşleri sarılıyorum yine,
Düşünceler peşin sıra aklımda,
Yaktığım her sigaranın dumanına yükledim özlemini,
Sonra sislendi bu şehrim...
Sarıldım yine gökyüzündeki aya, birde yıldızlara...
Oturup, sana şiirler yazdım,
Her defasında titreyen yüreğimle,
Mavi göğün bembeyaz bulutları dolanırken,
Açıp da küle dönmüş yüreğimi,
Ne çok bedelini ödedim kanayan yaralarla,
Oysa bu şehrin mavisinde kaybolmuş martı seslerinde,
Sensiz ne kadar yalnızım hasret kokan şehrimde...
Üşüyen sevdalı gecelerin limanında,
Düşün hadi düşün,
Hem gönlümün gurbetini,
Hem gözümün gördüğünü,
Hem adının üstünlüğünü,
Hani bağlanır ya ellerim,
Kalkmaz ya şimdi kollarım,
Sorma bana derler ya,
Gökyüzünden seyrederken alemi,
Karanlık bir gecede yıldızsız, bir mum gibi,
Bende öyleyim...
Bir veda kadar kimsesiz duruşumla
Yüreğime sığmayan düşleri kuşların kanatlarına sardım yine...
UZAKLARDAYIM
ŞAİR VE YAZAR AHMET YAĞMUR
Bir veda etmeden, geçipte gitti
İçim parça parça, ahu zardayım,
Sırtına seslendim, dedi ki bitti
Ben peşinde kaldım, ıssızlardayım...
Ağladım yalvardım, dönmedi bile
Yeterki üzülme, git güle güle,
Çıktım yaka paça, düştüm meçhule
Yeri göğü zindan, bir civardayım...
Sanki o gideli, bin yıllar oldu
Sakala saçlara, ak kıllar doldu,
Düşünmez mi Leyla, Mecnun ne oldu
Güneş var çöllerde, kızıl hardayım...
Can suyum nerdesin, ey yürek sızım
Şafakta doğmadan, batan yıldızım,
Duyarsan üzülme, çok çok yalnızım
İçi hasret kokan, bir diyardayım...
Yokluğun ölümmüş, alışıyorum
Ayrılık alevmiş kor taşıyorum,
Senin aşkın için, çalışıyorum
Bana zulmün gerek, vardiyadayım..
Niçin neden gittin, onu bilemem
O ki sen istedin,vuslat dilemem,
Yolları tükettin, artık gelemem
Sakın ağlama can, uzaklardayım...
SEN YOKTUN O ZAMAN
HABİBE DİRİCAN
Sen yoktun "O"zaman,
Ben en çok yağmurda ıslanmayı severdim.
Sen gelince
Gözümdeki yaşları yağmura sakladım
Kimse ağladığımı görmesin diye.
Sen yoktun "O"zaman.
Baharda papatyaları severdim
Şimdi ise papatyalardan seni sorarım
Seviyor mu sevmiyor mu?
Benim canımı sen yaktın
Bende onların.
Her seferinde "Sevmiyor"diyorlar
Sen yoktun"O"zaman
Hicret etmiştim
Sen gelince vatan sandım seni
Oysa hayatımı sürgün ettin
Ben seni vuslat sandım
Meğer gurbetlik sensizlikmiş
Ben gurbeti bilmemişim
Sen yoktun "O"zaman
Gecem gündüzüm yoktu.
Geceme ay
Sabahıma güneş oldun
Meğer kör kuyuda
Yusuf olmuşum
Kuyuya atan sen olmuşsun.
Sen yoktun "O"zaman
Ben durgun deniz
Boş limanlarda gezip durdum
Sen gelince alabora oldum
Kıyıya vuran yüreğim oldu
Senin gelişin beni yaşattı
Bir "O " kadar da öldürdü
Sendeki meğer aşk değilmiş
Kocaman bir hevesmiş
Ben seni aşk diye gönül sarayıma
Taht kurmuşum
Meğerse sen padişah değil
Gönül hırsızı olmuşsun
Sen yoktun "O "zaman
Hayallerim. vardı
Şimdi hepsi yok oldu.