Mavi Şehrin Kalemleri

SENİNLE SENSİZ

AYŞEGÜL GÖK

Seni tanıdığım gün tamamlandım demiştim

Sen benim eksik yanım yarımım yarım...

Bir o kadar da uzak

Oysa sen bana çok uzaktan,

Elini uzatsan yanımda hissedecektim,

Oysa yanımda olmana rağmen Kilometrelerce uzaktaymışsında anlamadım ,

Yada anlamak istemedim ne bileyim.

Sevgi kaf dağı kadar uzakmış meğer

Bir olmak bütün olmak için

Sevgi dolu yürek taşımak gerek,

Bazen aşk herşey

Bazende sevgi olmadan hiçbir şey

Ben o yürekte değilsem eğer,

Sensiz kalmayı göze alıp

Karanlıklar ülkesinde bir ömür,

Mahkum olmayı göze almışım meğer...

YAMA

NURULLAH ÖZDEMİR

Dünyanın en eski delisi benim

Akıl yırtık fikir yırtık can yırtık

Çürümüş de dikiş tutmaz bedenim

Yürek yırtık damar yırtık kan yırtık

Nefes nefes soluyorum tüm anı

Altı üstü içi dışı her yanı

Zaman ile yamıyorum zamanı

Yarın yırtık bugün yırtık dün yırtık

Pencerem daracık yetmez güneşe

Hane-i sineme ağyâr kâm neşe

Yıldızlar boyanmış hınzır ateşe

Fecir yırtık sabah yırtık gün yırtık

Dilimde yangın var sesim dumanlı

Kalbimi katlettim gözlerim kanlı

Fikrim kıyl u kalde düşüncem zanlı

Rüya yırtık kâbus yırtık san yırtık

Karınca cüsseme dev saldırmakta

Başımda bilmem kaç cin fıldırmakta

Derimin içine cam doldurmakta

İlik yırtık kemik yırtık ten yırtık

Tersim dümdüz sağım solum çöl dolu

Araftayım dağarcığım kül dolu

Adım başı tuzak dolu zül dolu

İniş yırtık çıkış yırtık yön yırtık

Narmânî'yim iki renge boyandım

Üç kapılı dört dergâhta uyandım

Beş baş tacı altı şerh'e inandım

Mevki yırtık makam yırtık şan yırtık

GELECEKSİN DİYE BEKLİYORUM YAR

HAVVA KESKİN

Gözlerim kapıda kulağım seste,

Geleceksin diye bekliyorum yar,

Canımı verirken o son nefeste,

Geleceksin diye bekliyorum yar,

Sen varsin dilimde her bir hecede,

Azrail başımda bir acelede,

Ecele dur dedim dur bu gecede,

Geleceksin diye bekliyorum yar,

Gelip yüreğimi öyle delerek,

Yine gözlerime baksan gülerek,

O günlerin hatrı vardır diyerek

Geleceksin diye bekliyorum yar,

Yok öyle bir sabah yok öyle ruşan,

Bir ruhum var şimdi göklere koşan

Öyle bitkinim ki öyle perişan,

Geleceksin diye bekliyorum yar,

Hey benim sevgilim içimdeki köz,

Gelde sana olsun dilimde son söz,

Bitmeden mecalim kapanmadan göz,

Geleceksin diye bekliyorum yar.

TESADÜF

GÜLDEREN AKLIFAZLA

Bir küçük kaçamak yandan bir bakış

O nasıl zerafet ruhumu yakış

Yüzünde işlenmiş en güzel nakış

Ne olur bir daha karşıma çıksan

Tesadüf diyelim ama sen bilme

İçimde kor olmuş yangını külle

İstersen aşkıma karşılık verme

Ne olur bir daha karşıma çık sen

Uzaktan bakarım hiç üzmem seni

Nurdan bir şaheser seyreder gibi

Vuruldum aşkına hor görme emi

Ne olur bir daha karşıma çık sen

Geçtiğin yollarda bekler dururum

Aşkının uğruna deli olurum

Nere de arasam nerde bulurum

Ne olur bir daha karşıma çık sen

SAÇLARINDA MEVSİM

RESUL KARAHAN

Sevda yoksuluna hesap sorulmaz

Vurun yüreğine susar, darılmaz

Düşün böylesi de hayra yorulmaz

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

Süzersin mehtabı inceden ince

Yıldızlar üzülür buruk sevince

Yüreği göklerde Ağrı'dan önce

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

Aynalar karşında darbeyi vurur

Yürekte alevler teni kavurur

Rüzgâr bile başka başka savurur

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

Gençliğin baharı ne güzel çağdı

Umutlar tükenmez kocaman dağdı

Mevsimin ilk karı sana mı yağdı?

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

Bu fırtına dinmez feryadı dinle

Fayda etmez artık bin kere inle

Gözlerin görmesin okşa elinle

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

Omuzlara düşen teller üşüyor

Gerçeği söyleyen diller üşüyor

Taraklar üşüyor, eller üşüyor

Saçlarında mevsim kışa yönelmiş.

İSTERDİM

DEMET AKYÜREK

Yüreğimdeki kalp kırıklarını,

Kaldırıp atmak isterdim.

Yılların yorgunluklarıyla birlikte

Sonsuzluğa bırakmak isterdim.

Öyle çok, öyle çok isterdim ki

Artık huzurla uyumayı:

Kararlarda bikarar olmayı:

Yolları yakın, gecelerde sabah olmayı isterdim.

Hangi zamanlar olmadı ki

Acımasın yüreğim.

Yüreğinde kanayan yaraları,

Kalp otağında biriktirdiğin acıları,

Sonsuz boşluklarda yok olmasını,

Nasıl istedim.

Soğuk rüzgarların, artık bana doğru esmemesini,

Yağmurların artık beni de ıslatmasını,

Ne çok isterdim, yüreğim ne çok isterdim.

Ne çok isterdim, yaşanan acıların yaşanmamasını,

Hayatlardan, keşkeleri çıkarmayı,

Umutların bir yağmur olup üzerimize yağmasını,

Çok geç mi kalmışız yüreğim?

Çok mu geç?

Dualarımızı Rabbime, kuş kanadıyla göndermişiz.

Çok mu geç kalmış ,o kuş bilmiyorum?

Yoksa, daha vaktimi gelmemişti huzurların?

Bizler mi kıymet bilemedik yoksa.

Bizler sadece ağladık ta dimdik mi duramadık?

Biz bu hayatı taşıyamadık mı yüreğim ,taşıyamadık mı?

Çareler bulamadık mı ,yoksa çare olamadık mı?

Hüzünleri sonsuzluğa bırakamadık mı?

Cesur mu olamadık, bu hayatta?

Yüreğimiz için yaşayamadık mı?

Hep incittiler mi seni yüreğim?

Ömrünün taşlı yollarında...

O kadar isterdim ki!

Bitirmeyi artık bitirmeyi acıları...

Kaç vurgunlar olacak hayatında?

Daha kaç kurşun saplanacak, bu yorgun yüreğine?

Yeter diyecek mi, bu hayat artık?

Yeter, artık bitsin bu yorgunluklar!

Yeniden kalkmayı becerebilecek mi?

Bu yorgun yürek, becerebilecek mi?

Öyle çok isterdim ki, yüreğim öyle çok,

Biriktirdiğim acıları defnetmek isterdim.

Mevtlerin mevta olduğu, o yorgun yüreğime,

Kapıların aralanmasını isterdim, güzelliklere...

Daha gidecek çok yolumuzun olmasını isterdim, be yüreğim,

Sonsuz mutlulukların doğmasını isterdim,

Yorgun yüreklere ...

ADI MAHREM

GÜL KAÇAR

Nasıl anlatayım seni

Bana Verdiğin mutluluğun resmi

Gök kuşağının yedi renginde

Yüreğimde yol bulup

Gamzelerimde hep çiçek açıyor..

Ve sen

Hala farkında değilsin

Kuru dudaklarımın çatlaklarına bıraktığın

O muhteşem damlalara...

Biz seninle birlikte

Güneş ve ay gibiydik

Sen gece ben gündüz..

Bir bütündük seninle

Kara bulutlara inat

Açardı yedi renkte gökkuşağı

Gülerdi hep yüzümüze..

Sen gibiydi

Ben gibiydi

Rüya gibiydi herşey

Ve

Sen hep gecede kaldın

Ben ise

sana hasret yaşadım ve yaşlandım..

Suçlu kimdi

sen mi?

ben mi ?

Oysa biz

Aramızdaki sevgiye

Hep inandık

Sen gece koydun adını

Ben ise güneş

Adı aşktı

Adı mahremdi

üzerini örtük

Hapsettik gün ışığı görmemiş kör kuyulara

Başka Seslere kulağımız sağır

Gözümüz başkalarına hep kördü

Sol göğsümüzde atıp durdu

Usul usul ve Sessizce....

Şimdi vebalini atıp üstüme kaçma

Son çukurda ayağımın biri

Vakit geldi

Önce alnından öpüyorum seni

Sonra kaleme bırakıyorum son sözü

Bırak şiir yazsın adını

Adı hep mahremdi...

NEFESİN SENİN Mİ SANDIN?

HÜLYA KARS RUK - İNGİLTERE

Örfle muamele et

Affetmek haktır elbet

Haramsa cana yanlış

Gönüle helal miymiş ?

Mülkün sahibi vardır

Tapuda yazdır yazdır

Doğruyla eğri vardır

Her bir göz senin miymiş?

Varlığı çok mu saydın

Yokluktan olan andın

Hiçken bir nefes aldın

Dünya senin mi sandın?

Varı olduran vardır

Yoku dolduran vardır

Kâmili yoran vardır

Himmet tende mi sandın?

Oldum da deme sakın

Şâhittir adın yazın

Sessizin sesi yakın

Nefesin senin mi sandın?

Bakmadan Geçme