Mavi Şehrin Kalemleri
KOŞAR GELİRİM
GÜLHAN GÜRBÜZ
Sen aşk-ı gülzarım, ömür verdiğim!
Yüreğinde varsam, koşar gelirim.
Sen derd-i nihanım, kurban olduğum!
Gönlündeki yârsam, koşar gelirim.
Aşkımız, sevgimiz ebedi olsun.
Ömrüm kollarında, nihayet bulsun.
Böyle candan seven, sanma bulursun.
Tek sözünle durmam, koşar gelirim.
Ağarsa saçlarım, hayat yorsa da,
Korkmuyorum bu aşk, sonum olsa da,
Bilsem seveceksin, ömrüm sonunda,
Gönlümün peşinden, koşar gelirim.
Gönül razı değil, sensiz kalmaya.
Bir ömür talibim, senin olmaya.
Derman senden gelsin, aşka sevdaya.
Gözümü kırpmadan, koşar gelirim.
Gözüm ne sarayda, ne de handadır.
Bir kuru canım var, sana fedadır.
Ettiğim dualar, yalnız sanadır.
"Ol" derse Yaradan, koşar gelirim.
ZAMAN SENSİN
AHMET KARDOK
zamanda var olmak,
her şeyi kucaklamak ve tanıklığını yapmaktır.
sonsuzluktur zaman.
kavurucu bir soluk.
ve dimağımızda bitmeyen bir yolculuktur.
zaman kendini kovalayan,
aştıkça ardında kalan,
sır yüklü bir kervandır ve yolu ruhumuzdur.
kimi, gördüğünde kuruyan
kimi, için dokunulamayan
nadir ölümlünün dalabildiği zümrüt sudur.
ancak yetişen sırrını açar
ancak önünde akanlar zamanda yaşar
ve bazıları bu suyun aktığı oluktur.
güzellik zamanın ışıyan yüzüdür.
ve zaman bizim güzelliğimizdir.
emeğimiz ve aşkımızdır zaman,
çünkü aşk daha kutsaldır.
sevgi daha büyüktür.
bin adı vardır zamanın,
ve hepsi bizi anlatır…
PERVANE
ŞERİFE AKARSU ŞAHAN
Fer vurdu bulut kaplı çehreye
Kapıldı gönül esen tatlı melteme
Hoş lakin kırılgan adeta bir pervane
Hayaller yarım hayat ise bedbihane
Gönül aşk diline sır olmuş susuyor
Kirpik uçlarım dahi sabır çekiyor
Dünya bir ahirettir oysa okumayı bilene
Ve ben hep belkiler büyüttüm dilimde
Ne çok gereksiz perdelemişim ruhumu
Mücerret kavramların mana izdüşümüne
Oysa Murat etmiştim kervana yol olmayı
Dilemiştim deryayı Cevherde simya olmayı
En yakın göğün kandillerinde bekle beni
Elinde meşaleler tohumun miracı gibi
Dünyalı değilim yıldızların sürgünü
Uzun zaman oldu gönül mabedimin iç çekişi
Saramadığım sarılmayan yaralarım acıyacak
Yollar yıllar uzayıp kalbe agâh olacak
Olmakla olmamak arası arafta duygular
Buruk hisler kalabalık duygular
Epeyce zaman geçti sayısız mevsimler
Dolaştım durdum makandan münezzeh
Kehribar oldu sonra düşlerim
Geride kaldı ümman dolu hasretim
NEREDESİNİZ
NURAY ÖNGEÇ
Ah! Çocukluğum, gençliğim!
Ah! Özlemlerim!
Nerdesiniz? Nereye gittiniz?
Nerde kaldınız, dönmediniz?
Ne çok özlendiniz, bilemezsiniz...
Kulaklarımda çınlıyor halâ
Aydınlık gülüşlerim,
Serçe cıvıltıları sevinçlerim.
Dert bilmez,hüzün bilmez
Günlerim, gecelerim...
Şarkılı, türkülü kalp ritimlerim.
Mavi pembe o rengarenk düşlerim...
Ah! Ne güzeldiniz
O günlerden bana koşup gelir misiniz?
Nereye saklandınız hayallerim, düşlerim?
Saklambaç mı oynuyorsunuz?
Yoksa biri mi çaldı, götürdü varılmaz uzaklara...
Çevirin başınızı
Mesafelere, zamana.
Haydi çıkın! Kollarım açık!
Bekliyorum...
Bilemezsiniz ne kadar çok, ne kadar çok özlendiniz...
Ah! Varım yoğum,canım memleketim...
Nerdesin?
Arıyorum, özlüyorum şimdi o şakrak kahkahaları.
Arıyorum saygı sevgi dolu bakışları.
Nerede esiyor o huzurlu rüzgarlar...
Nereye gitti o özgür kuşlar...
Neden akmıyor,
Çağıl çağıl dağlardan sular?
Neden yoklar artık o sıcacık dostluklar?
Nasıl da ışıl ışıldı gökyüzün.
Ne çok bereketliydi, bin verirdi yeryüzün.
Hazanda, kışta bile olmazdı hüzün...
Ne olur geri dönün çok özledim, çok özledim.
Ah! Çocukluğum, ah!Gençliğim.
Ah! Canım,varım yoğum memleketim.
Yıldızlar kadar çok özlemlerim...
MUTLULUK SENİNLE OLSUN
ŞÜKRÜ ÇANKU
Bırakıp gidersen eğer
Kalpte büyür hüzün keder
Söyle ben gibi kim sever
Mutluluk seninle olsun
Git demeye varmaz dilim
Senden sonra her an ölüm
Yere dökülse de yüzüm
Mutluluk seninle olsun
Diz kırılır yere çöker
Gözüm kanlı yaşlar döker
Ömrümden sevinçler göçer
Mutluluk seninle olsun
Kalbin doya doya sevsin
Kimse seni incitmesin
Gönlüne hüzün değmesin
Mutluluk seninle olsun
SEVGİ BAHÇESİ
AYŞE GÖK
Yıldızlar yorganımdı
Ayaz gecelere inat,
Sensizliğin melodisi
Ağır bir plak gibi çalarken,
Gözlerinin hayalinde demledim Demli çayımı,
Yalan sevgini sana bıraktım,
Ben evet ben tertemiz sevgimle,
Hayaller ülkesinde sevgi bahçeme, Her gün senin için bir tohum bıraktım,
Filiz verir mi?
Sevgi çiçekleri bilmem
Açar mı ?
Yeniden rengarenk renk
Açmasada beklerim sabırla,
Her yeni gün yeni bir umut aslında Belki dönersin sevgili,
Bekliyorum sabırla...
AH
MEHMET BÜYÜKBAŞ
Sonbahar sabahında olduğumdan mı?
Sarı yaprakların tonlarını sevmem kızıla çalan.
Hayattan aldığım zevk çoraklaştığından mı?
Çimlerin içinden gülümseyen yağmur kokusuyla selamlaşmam.
Örtülerden saklı güzellikleri çıkarmaya başladığımdan mı?
Bulutların peşinden gülen sabah güneşiyle bakışmam.
Loşluklardaki esintilerin ısıttığını görmemden mi?
Zanlara değil anlara yakalanmam.
Yorum yapmanın boşluğunda kaybolduğumdan mı?
Kuyularda ip aramayı bırakmam.
Yollar çatallaştıkça bölündüğümden mi?
Dağların yalnızlık demek olduğunu keşfetmem.
Çıkarımlarda bulunmanın inişlerinden bıkmamdan mı?
Bilmekteki hiçlikten değil sevmekteki açlıktan tamam olmam.
Ya da ötesi ve berisi...
Veya sebep-sonuç tam tersi.
Ah!
Ben demeyi bıraksam,
O beni bırakmadan.
AKLIN NERDEYDİ
HAMZA EROĞLU
Akıl vermek değil maksadım ama
Çiçekler açarken aklın nerdeydi
Sevgim hâyâl oldu aşkım muamma
Kokular saçarken aklın nerdeydi
Bana çektirdiğin çileydi gamdı
Oysa sana olan umudum tamdı
Senden başkasına bakmam haramdı
Hevesim geçerken aklın nerdeydi
Gözlerim kör oldu dilimde sustu
Gelip oturmadın sermiştim postu
Nerde olsa olur iyi gün dostu
Böylesi naçarken aklın nerdeydi
Verdiğin teselli derdimi katlar
Sabır taşı olsa ortadan çatlar
Kara talihime gülen fırsatlar
Elimden kaçarken aklın nerdeydi
Hani sen çiçektin ben ise arı
Harcadım elimde olan tüm varı
Aşkınla ördüğüm sevgi duvarı
Temelden göçerken aklın nerdeydi