Mavi Şehrin Kalemleri
DİL BANA KÜSTÜ
NURULLAH ÖZDEMİR
Gönül bülbül oldu bir arzu için
Hzn vurdu soldu gül bana küstü
Ya bunca hengme bu figan niçin?
Diken engel oldu dal bana küstü
Taş oldu yüreğim alıştı zra
Otağ oldu başım türlü efkra
Ne vakit kavuşmak istesem yra
Dağlar engel oldu yol bana küstü
Yalancı dünyanın seyrine daldım
Zevkine aldandım kendimi saldım
Gün akşam oldu ben yalnız kaldım
Hem dertli hem dertsiz kul bana küstü
Kerem'i söndürdüm gözyaşım ile
Faş ettim sırrını düşürdüm dile
Mecnûn hicap etti bende ki hle
Leyl dudak büktü çöl bana küstü
Bilmem kaç padişah bilmem kaç kral
Hayat taksimine yazmış kaç kural
Narmnî sen gel de Hak'tan ruhsat al
Boşuna dövünen dîl bana küstü
2017
GECELER
EHMED KARDOK
Geceler diyorum;
Bu kadar sessiz değildi
Çamurdan suretler çiziyorum,
Karanlığın rahmine
Şimdi uzaklaşıyorum sizden,
Suskunluğumun hızıyla
Ve sonra;
Fahişe bir zamanın utancına sığınıyorum.
Şair :'herkes zehrini eliyle içer' der
Oysa biz zehri tokuşturduk da içtik
Bu gece ağıdımı bir kez daha söyle anne...
Olur olmaz zamanlarda duruyor saatler
Bir tuhaflık var yaşam denen bir nefeslik zamanda
Payımıza düşüyor açık bir keder
Nidası duyulmuyor artık yakarışlarımın
Bir fîlm karesinde göremezsen
Tanrı tanımaz uçurumlara sor beni
GÖÇERİM DOSTLAR
REYHAN YILMAZ
Ruhuma giydiğim etten urbamı
İttire ittire yaşarım dostlar
Soframa koyduğum ottan çorbamı
Tüttüre tüttüre içerim dostlar
Alnıma yazılan türlü yazıyı
Yüreğime düşen yakan sızıyı
Kader de oynayan bitmez diziyi
Yittire yittire sızarım dostlar
Çöllere benzeyen gönül tahtımı
Yüzüme gülmeyen kara bahtımı
Vuslatı olmayan çile rıhtımı
Güttüre güttüre giderim dostlar
Başımda dolanan dertli turnayı
Gözümün yaşında dolan kurnayı
Bağrımı dağlayıp çalan zurnayı
Öttüre öttüre göçerim dostlar
Dağlar Kızı dalar ateşe hara
Teninde değildir yürekte yara
Düşürdü kendini çıkmaza dara
Çattıra çattıra kaçarım dostlar
01.04.2025
YENİ ŞİİR
AKLIM FİKRİM UÇTU GİTTİ
MEHMET ÇELİK ERSES
Aklım fikrim uçtu gitti
Hiç bir şeye izahım yok
Umutlarım göçtü gitti
Şavkım kırık mizahım yok.
Önümüzü görmez olduk
Bir gün sefa sürmez olduk
Hak için düştük yollara
Zulmün seti geçmez olduk.
Sığındığım tek kapımsın
Sesimi duy gör halim yok
Ben kulun, sen, sahibimsin
Senden başka İlahım yok
Hak adalet bu dünyada,
Unutulmuş! Kul rüyada.
Çıkar için insanoğlu
Gösterişle hep riyada
Zûlüm etmek olmuş adet
Gerçek budur yalanım yok
Kimi bulmuş bunla sadet
Hep söylerim duyanım yok.
Ben yazarım, işim budur
Mürekkep ver kalem kudur
Sende yanlış yapma bana
Yolumuz hep hak yoludur.
KİMİN VAR BENİM
HASAN DEMİR (GÜFERİ)
Başım dara düşse, çaresiz kalsam
Yanımda duracak kimim var benim
Acı çeke çeke dert ile dolsam
Halimi soracak kimim var benim
Düşüne düşüne olmuşum deli
Siyim siyim akar gözümün seli
İflahım sökerken feleğin eli
İçimi görecek kimim var benim
Kara kader her gün koyarken posta
Düşüp yataklara olmuşum hasta
İhtiyacım varken gerçek bir dosta
Elini verecek kimim var benim
Eller güler oynar türkülü sazlı
Eşi dostu ile sohbetli sözlü
Güferi'yim derdim içimde gizli
Yaramı saracak kimim var benim
NELER ÇEKTİM
BÜLENT BAYSAL
Bir bağı alem ki bülbül fiğanda
Kap kara geceler, gündüz ziyanda
Yaşadım saymadım, gönül zindanda
**Dostlar gelip geçti, çile devirdim
**Kimseler bilemez ben neler çektim
Ben beni kandırdım, beni ters ettim
Kederle savaşı artık fes ettim
Buraya kadarmış, bıktım pes ettim
**Dost bildiğim çile biçti ben diktim
**Kimseler bilemez ben neler çektim
Hiç sorma yılları, asır devirdim
Doluyu boşuma koydum çevirdim
Daha dün gibiyim sanma seğirdim
**Dost dediğim seçti, çile eğirdim
**Kimseler bilemez ben neler çektim
Namert pazarında canı satandın
Ah be her lokmama zehir katandın
Acım dile gelse çanak tutandın
**Dostlar topaç gibi, çile çevirdim
**Kimseler bilemez, ben neler çektim
Dostum deyip gönle derdi ekenler
Ben hep varım deyip, çekip gidenler
Hani nerde kaldı candan sevenler
**Ben umudu kestim çile devirdim
**Kimseler bilemez ben neler çektim
Divani'yem her dem doğru yol gittim
Dost dediklerim söylesin ne ettim
Dünya mehenk taşı ben bana yettim
**Dertlerim çilem miş, tükendim bittim
**Kimseler bilemez ben neler çektim
18/03/25
KIYMETİ YOK
DÖNDÜ DEMİR ŞİNEL
Kadere posta koymak değil ki benim harcım
Sarmaya çalıştıkça yaralarım azsa da
Alnımın yazısına eyvallah, boyun borcum
Yoruldukça yüreğim niyetini bozsa da
Kahırdan oldu yüküm olmadı muhabbetim
Ekmeğe katık gibi minnet oldu mihnetim
Sabrımın meyvesine enkazımdı diyetim
Bedenim suna gibi salınarak gezse de
Yalnızlar kervanında senelerce yol aldım
Belki tutar diyerek umuda maya çaldım
Dallarım budandıkça elim koynumda kaldım
Düşlerimin perisi gözlerini süzse de
Müptelası olsam da sırtımdaki eyerin
Beklemedim kimseden ne takdir ne aferin
Özlemini yaşadım soğuk ve kara yerin
Kalemler mermerine yakışmadı yazsa da
Hayller hep askıda, gerçeklerse sıkıcı
Şimşekler biteviye, yıldırımlar yakıcı
Gazap tohumlarını üzerime ekici
Keyfe keder dizgini ara sıra çözse de
Kirpikleri sularken saatin her dilimi
Seyre durdum poyraz'ın savurduğu külümü
Ömrümün hissedarı, başa sarıp filimi
Kıymeti yok Şinel'e methiyeler dizse de
ÖLÜNMEZ İMİŞ
NEBAHAT POŞLUK
Sevdalar yanarken ateşle közle
Meğer senin kalbin taşduvar imiş
Tükendi takatım naz ile sözle
Ne çare taşduvar sökülmez imiş
Yüreğim çırpınır döndü serçeye
Düşlerim dar gelir kara geceye
Sözlerde bölündü binbir heceye
Var iken yokluğun çekilmez imiş
Seninle boşuna hayaller kurdum
Seviyorsun diye avundum durdum
Gönlümü sevginle boş yere yordum
Sevdasız güllerde derilmez imiş
Gönlüm bir güldü soldukça soldu
Günlerim aylarım kederle doldu
Bu ömür uğrunda bak heder oldu
Sevenin kıymeti bilinmez imiş
Nevbahar'a dünya oldu bir kafes
Yüreğim düğümlü çıkmıyor nefes
Uzaklardan gelse inceden bir ses
Sesini duymadan ölünmez imiş
11.03 .2025