Mavi Şehrin Kalemleri
Mavi Şehrin Kalemleri
BU SABAH..!
FATMA AKÇİÇEK
Bu sabah büyük bir sevinçle uyandım, sadece gülümsedim bütün dünyaya merhaba diyerek..
Bu sabah penceremi açtım, dışardan bütün mikropları havayla birlikte davet ettim ve içime çektim.
Kuşların sesini müzik eşliğinde dinledim..
Bu sabah Güneşe bakarak içimi sıcaklığıyla doyurdum, ve şunu düşündüm Güneşin sacaklığı kadar sıcak olsun yaşam..
Bu sabah sevgiyle kahvemi yudumladım, çok bambaşka bir duyguyla kendime hayranlığımı sundum.
Aynanın karşısında kendime baktım, güzelliğimi hayranlıkla izledim gururlandım kendimle..
Bu sabah çiçeklerimi sularken, onlarla keyifli konuşma yaptım zevkle sevgiyle coşkuyla yaşam hikayemi anlattım, dinlerken yapraklarıyla cevap verdiler bana..
Bu sabah her sabah gibi olmadı, bu sabah bambaşka bir sabahtı.
Anlatamayacağım kadar duygu ve hisler sardı içimi ve bedenimi, Zihnim bana oyunlar oynamadı aksine benimle bir oldu..
Keşke her sabah uyanırken bir heyecanla uyansam.
Korkularım olmasa, hüzünler burukluğuma sebep olmasa.
Güne güzelliklerle başlasam sevgiyle tamamlasam.
Gecemse yalnızlığımın esiri değilde, rüyada olmasın, sadece gerçekler aleminde bulsam kendimi..
Bu sabah cennete yolculuk yapsam, şu cehennemden çıkıp..
ÖZE DAYANIR
MAHMUT ALDEMİR
Allah, Allah diye zikreder yaban
Tutuşan bedenler köze dayanır
Sürüyü emanet ediyor çoban
İnsandaki edep öze dayanır
Yeşeren ağaçlar kıbleye döner
İçtiğin sularla hararet söner
Doğru yola gerek maharet hüner
Atılan adımlar düze dayanır
Rabbimin emriyle bal toplar arı
İman sahipleri dağıtır varı
Dünyayla bağdaşmak yiğidin karı
Hoşgörü tebessüm yüze dayanır
Zekâtını dağıt sahip ol vara
Yetimi incitme yüreği yara
İsrafa gitmesin harcanan para
Yapılan analiz çöze dayanır
Seher secdesinde sarsılır dağlar
Dünya cennetidir bahçeler bağlar
Mahmudi huzurda Hu diye ağalar
Tatlı dil tevazu söze dayanır
BEN AĞLARKEN SEN GÜLERSİN
MEHMET AKÇAY
Ben ağlarken sen gülersin
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Ben yazarım sen silersin
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Yakacak yok soba yakam
Çek elini bırak yakam
Sen 'ye iç gez bende bakam
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Benden aldın oldun paşa
Başım çaldın taştan tasa
Ben perişan sende yaşa
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Kuzunun postuna girdin
Sürüyü dağlara sürdün
Ortam buldun vurdun kırdın
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Yok ki bu dünyada kalan
Varın neyse olur talan
Özün yalan sözün yalan
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
Çağlariyem boştur tava
Ne söylesem hava cıva
Ahirete kalsa bu dava
Hiç Allah'tan korkmaz mısın?
BENİM ADIM TÜRKİYE
MUSTAFA KUTLU
Ezelden gelip de ebede giden
Bir güzel davanın kutlu yoluyum
Dünyayı zâlime cehennem eden
Mazlumun kalesi Anadoluyum
Ezelden gelip de ebede giden
Zahirim şarktandır batınım garptan
Yedi düvel bilir adımı benim
Barışı severim çekinmem harptan
Asla ölçülemez ne boy ne enim
Zahirim şarktandır batınım garptan
Eşsiz bir mekâna serdim postumu
Sanki cennet kokan topraklarım var
Kalbimde saklarım şehit dostumu
Kan ile yoğrulmuş mübarek diyar
Eşsiz bir mekâna serdim postumu
Lazı Türkü Kürdü benim dalımdır
Onları besleyen koca çınarım
Ay yıldızlı bayrak tek sevdalımdır
Gururla söylerim âşkla anarım
Laz'ı Türk'ü Kürd'ü benim dalımdır
Doğudan batıya hükmüm okunur
Fermanım insanlık adaletim hak
Kim ki bir masuma zülmü dokunur
Sonucunu herkes bilir muhakkak
Doğudan batıya hükmüm okunur
Ezilenlerin ilacıyım ben
Yarayı kaşımaz merhem olurum
Yedi bölgenin de baş tacıyım ben
Nerde sorun varsa çare bulurum
Ezilenlerin ilacıyım ben
Niyetimiz hayrdır şerde olmadık
Tarihe bakanlar görürler ancak
İstenmeyen hiçbir yer olmadık
Her zaman zirvede bu nazlı sancak
Niyetimiz hayrdır şerde olmadık
Ezanım kutsaldır bayrağım ulu
Dokunacak olan ele yazıktır
İyi dinle beni Allahın kulu
Şehadet nimeti bize azıktır
Ezanım kutsaldır bayrağım ulu
Başım koca bir dağ, ayağım ova
Bir elimde güneş bir elimde ay
Mahşere taşacak bu yüce dava
Rehberim Nebi'dir koruyanım Hay
Başım koca bir dağ, ayağım ova
Eşhedü'nün gücü önümde kalkan
Gelen her belaya göğüs gererim
Birazım Afrika birazım Balkan
Kalbimi tam orta yere sererim
Eşhedü'nün gücü önümde kalkan
Dört mevsim rengarenk umut açarım
Kimsesiz olanın kimisiyim ben
Kartal olur yükseklerden uçarım
Yerde ki kuzunun hamisiyim ben
Dört mevsim rengarenk umut açarım
Ezelden gelip de ebede giden
Bir güzel davanın kutlu yoluyum
Dünyayı zâlime cehennem eden
Mazlumun kalesi Anadoluyum
Ezelden gelip de ebede giden
FERZİN 12
NURULLAH AĞRI
Asumanda suretin ruhumun derinliği
Umman da silüetin masmavi serinliği
Işık tutar yıldızlar oynaşır gezegenler
Bu muhteşem sevince dua eder melekler
Ah Ferzin ah…!
Ay tozu serpilmiş çehrende
Arz-ı seyyareler rakseder
Firak-ı kalbine avareyim…
Lûtfet, kerem et, nâzar et
Bu gönlü biçare'ne
Nicedir asudeyim…
Sabrın köprüsündeyim ha göçtü ha göçecek
Bu köprünün altından ne günahlar geçecek
İlahi bir çizginin dönüş yapısındayım
Yüreğine sığınmış tövbe kapısındayım
Ah Ferzin ah…!
Ay tozu serpilmiş çehrende
Arz-ı seyyareler rakseder
Firak-ı kalbine avareyim…
Lütfet, kerem et, nâzar et
Bu gönlü biçare'ne
Nicedir asudeyim…
Sokak aydınlanırken lambanın ışığında
Bir nefes daha iner sûfinin kaşığında
Oysa kırağındayız ölümü bekler bir can
Duyacağım son söz ol sende kaybolsun bu can
Ah Ferzin ah…!
Ay tozu serpilmiş çehrende
Arz-ı seyyareler rakseder
Firak-ı kalbine avareyim…
Lütfet, kerem et, nâzar et
Bu gönlü biçare'ne
Nicedir asudeyim-…
VE BEN!
ZEHRA BARDAKCI
Bir doğum!
Bir feryat bir figanmış ve dayanılmaz sancı
Çırılçıplak tek başına, savunmasız bir bebek
Ben seçmedim dünyayı, bildim her şey çok acı
Alacağım bir nefes, verilen bin bir emek!
Bir yaşam!
Yaşamaksa bendeki, yaşadığım şey yastı
Kayboldum karanlıkta, siyah gördüğüm tek renk
Hiç gülmeden bir ömrü, darağacına astı
Yaşarken fark ettim ki, bir naaştı bana denk!
Bir çocuk!
Karanlığın içinde, ufacık tatlı ziya
Tutuverdi elimi, daha beni görmeden
Bir tek onda görmedim, ihanet ve de riya
O'da beni öldürdü, henüz onu gömmeden!
Ve aşk!
Bir beni gördün mağdur, buldun sende vuracak
Al eline al oyna, cevap veremem sustum
Ama unutma bir gün bu kalp hesap soracak
Birazcık umut vardı, artık sana da küstüm!
Sen ölüm!
Bir tek seni beklerim, bir tek sanadır hasret
Hiç tadı yok hayatın, sadece bir gün güldüm
Ne olursun çabuk ol, tez olsun artık vuslat
Beklemeye takat yok, ben doğduğum gün öldüm!