Mavi Şehrin Kalemleri
Mavi Şehrin Kalemleri
UYANIŞ
CELALETTİN TURAN
Seksen üç model bir kamyonda
Kadınhanı havalisinde başladı,
hayat denen yolculuğum.
Babam sürdü
Ben uyudum.
Seksen üç yılının ekim ayı
Henüz damlar kürünmemiş
Önümde koca bir hayat
Tek bir adım yürünmemiş.
Büyüyüp çıkmak isterken çocukluktan
Bilmiyordum yaş almanın yetmeyeceğini.
İnsan asıl o zaman
çıkarmış çocukluktan
öğrendiğinde atasının dönmeyeceğini
Ben otuz altı yaşındayken
bir sela ile bitti çocukluğum.
Belime yapışıp kalan
bir tabanca ile
geçtiğim direksiyonda
sırtımda tonlarca yük
Oysa ben çocukmuşum hala,
Bu mesuliyet bana dört gömlek büyük.
KIRKLAR
MEHMET FATİH KARKIN
Çok şey verdi bana bu yaşam
Ağlamalar gördüm, hüzünler
Mutluluklar, sevinçler yaşadım
Nice coğrafyalar da insanlar
Kültürler gördüm, iklimler
Varlığı da yokluğunda yaşadım
Sevmelerim de oldu sevişmeler
İnsan olma erdeminde bu ömre geldim
Yenileri hangi yaşıma vardırır
Gün, ay, yıl dediğin su akar durur
Koca cihana ne vakit varır ömür bilmem
Şükürler ola Tanrıya 40'ları yaşarım.
Nasipse 50'ler yine yazarım.
KIRKLAR
Doğdum kırk dua üfleyip, kutsadılar.
Tam kırk gün sonra
Derimi tuza beleyip, ağlattılar.
Kırk tas su ile annemi ve beni yıkadılar.
Koca adam oldum derken
Kırk yolda, ayrımında sınanıp
Kırk boğumda, kırk düğüm açtım.
Dünyalık, fani yaşamı kırk kelamla,
Kırkkez eleyip, kırkkez süzgeçten geçirdim.
Tam kırkıncı yaşımdı,
Kırk kapı dolaştım, kırk suret gördüm.
Kırkez aldanıp, kırk renge kandım.
Kırlardan gökyüzüne kırk çığlık bıraktım.
Kırkikindilerde ıslandım.
Olmadı dedi çokbilmiş biri,
Kırk beze, kırk yokluk sardım, kırk taş ile
Kırklar ceminde öz'de kuldum,
Kırk yarene, kırk mum yaktım.
Kır kır aklar gördüm sakalında.
İnanmadım, kırkında bir ganiye,
Kırk kuruşluk, kırk mani dizdim.
Kırkez dedim, dinletemedim.
Kırk yerimden kırkkez kırıldım.
Doğru bildiğimden hiç dönmedim.
Artık bitti, geçti derken;
Kırkımda bir ahu'ya kırk gün yalvardım.
Kırklar dağında, kırk kuyuda,
Kırk yıl günleyip, kırk yıl üşüdüm.
NASİP OLURMU
SONGÜL ACAR
Kirpiğime düşmüş aşkın katresi
Yarin sol yanında gönül adresi
Sevda şiirimin son kelimesi
İkimize birden nasip olurmu
Gamzemin çukuru düştüde dile
Yâr dediğim yiğit kandı mı ele
Tomurcuğum onla dönmüşken güle
Kanatlanıp uçmak nasip olurmu
Hasret i vuslata erdirmek için
Aşkla yüreğini güldürmek için
Bütün acıları dindirmek için
Yâr ruhuna kaçmak nasip olurmu
Bülbülle yarışsın dillerin o an
Sevdanla aşkınla ruhuma dolan
Tüm varım senindir tutkumla harlan
Bu yazgıya vuslat nasip olurmu
Tenime değerken saçın sakalın
Ruhuma yumulur nefeste harın
Yalnız bu gün değil ömürlük yarın
Tek vücutta yanmak nasip olur mu
Uzakları yakın ederiz elbet
Elimle sunarım aşk ile şerbet
Hele sabah olsun yar az sabret
Yâr sana yar olmak nasip olur mu
Beklemek sevdanın gizemi nazı
Seherden önce al eline sazı
Aşkla yaşayalım baharı güzü
Göğsünde uyanmak nasip olurmu
Rüyamda düşümde yine sen varsın
Her iki cihanda bana tek yarsın
Acarın gönlü ne düşen ah yarsın
Yâr ömrüm ömrüne nasip olurmu
FELEK BENDEN NE İSTEDİN
BİRGÜL BAĞIŞ TEKİN
Beni bir boşluğa ittin
Ardına bakmadan gittin
Çok ağlattın çok incittin
Felek benden ne istedin
Tükenmedi hiç zahmetim
Küle döndü benzim betim
Emlik kuzu gibi yetim
Felek benden ne istedin
Bülbül güle ömür adar
Sevdasına figan katar
Vurdun vuracağın kadar
Felek benden ne istedin
Hep ağlattın güldürmedin
Çile verdin öldürmedin
Göz yaşımı sildirmedin
Felek benden ne istedin
Kimse duymadı çağrımı
Gönlüme gömdüm kahrımı
Yaraladın şu bağrımı
Felek benden ne istedin
Mansur gibi dara astın
Bilemedim neydi kastın
Yüreğime ateş bastın
Felek benden ne istedin
Her işim gitti tersine
Ölsemde kimin nesin'e
Attın gurbet köşesine
Felek benden ne istedin
Can borcum var ecelime
Kim dayanır bu zulüme
Saldın birgülü ölüme
Felek benden ne istedin
BEKLEYECEĞİM
HALİFE BOZBAYIR
Sevmiyorum deyip çekip gitsen de,
Ölene dek seni bekleyeceğim.
Acılar çektirip zulüm etsen de,
Ölene dek seni bekleyeceğim.
Aşkın sardı beni, bedenimde har
Gecede gündüzde çektiğim hep zar
Gönlümde leylasın mecnun oldum yar
Ölene dek seni, bekleyeceğim.
Bana bırak deme, ister vur öldür,
Ya da gel yârim ol, öksüzü güldür,
Çekerim acını, demem ki züldür,
Ölene dek seni, bekleyeceğim.
İçerim sızlıyor, yanıyor canım,
İnan sensiz geçmez, dakikam anım,
Biliyorsun gülüm, senin hastanım,
Ölene dek seni, bekleyeceğim
Zaman istiyorsun, seni beklerim,
Döker gözyaşımı, ırmak eklerim,
Helalı hoş olsun, tüm emeklerim,
Ölene dek seni, bekleyeceğim
Bunu aklına sok istersen unut,
Ölene dek bende tükenmez umut,
Bu öksüz aşığı dizinde uyut,
Ölene dek seni, bekleyeceğim
Bozbayır'ım bağım, bozulup gitse,
Han hanem yıkılıp, baykuşlar ötse,
Mezarımda karış karış, ot bitse,
Gelene dek seni, bekleyeceğim.
inciye dökülen nağmeler kitabımdan
TATLI BELAM...
SEVİM ORÇAN
Söküp atamıyorum kalbimden
Kızamıyorum da...
Onlarca kırık oluyor kalbimde
Teskin edemiyorum sonra
Tamircisi kim biliyor o da
Ne yapacağımı bilemiyorum
Kızsam da olmuyor kızmasam da...
Düşünüyorum sonra
İyi ki tanıdım onu diyorum
Aldığım nefes içtiğim su gibi
Onla da olmuyor onsuz da
Sevdası geliyor birden aklıma
Telkin ediyorum ruhumu
Tarifsiz hisler dokunuyor yüreğime
Ne yapacağımı bilemiyorum
Kızsam da olmuyor kızmasam da...
Uzun uzun seyrederken onu
Sevgisine dilenci oluyorum
Eriyorum masum bakışlarında
Anlatıyor ne denli sevdiğini
Kalbim çarpıyor durmaksızın
Kollarında kaybolmak istiyorum
Belki anlıyor belki de anlamıyor
O zaman kızarıyor gözlerim
Fırtınalar kopuyor yüreğimde
Ne yapacağımı bilemiyorum
Kızsam da olmuyor kızmasam da...
Bilirim ki başım tatlı bir dertte
Bedenim sarhoş ruhum virane
Kurtulmak istemiyorum derdinden
Sitemkar oluyorum sonra
Efkar birikiyor içimde
Hüzünleri seyrediyorum sessizce
İşte o zaman kırmak istiyorum zincirleri
Ne yapacağımı bilemiyorum
Kızsam da olmuyor kızmasam da...
Sonra sığamıyorum kabuğuma
Kozasına sığmayan pamuk gibi
Her mevsim açmak istiyorum
Ama açsamda olmuyor açmasam da
Mahzun bakışlarına teslim oluyorum sonra
Esiri oluyorum sözlerinin
Zaman akıp giderken onsuz
Ne yapacağımı bilemiyorum
Kızsam da olmuyor kızmasam da...
Saygı ve selamlarımla...