Mazi içimde sevda

Çocukluk yıllarımızda mahallemizdeki bütün meyve bahçelerinin envanterini çıkarmıştık, kimin bahçesinde hangi meyveler var? Ne zaman olgunlaşır? Nasıl gidilir? Duvarın durumu nedir? Kaçarken görürlerse babamıza şikâyet ederler mi? Gibi bilgileri de dağarcığımızda muhafaza ederdik! Çeşminaz Teyze'nin bahçesindeki bal gibi ve sarı kaysılarının tadını da, Şahabettin amca'nın iğdelerinin ne zaman olgunlaşacağını da, Yörüklerin ziraat armutlarının kokusunu da bilirdik!

Çocukluk yıllarımızda mahallemizdeki bütün meyve bahçelerinin envanterini çıkarmıştık, kimin bahçesinde hangi meyveler var? Ne zaman olgunlaşır? Nasıl gidilir? Duvarın durumu nedir? Kaçarken görürlerse babamıza şikâyet ederler mi? Gibi bilgileri de dağarcığımızda muhafaza ederdik! Çeşminaz Teyze'nin bahçesindeki bal gibi ve sarı kaysılarının tadını da, Şahabettin amca'nın iğdelerinin ne zaman olgunlaşacağını da, Yörüklerin ziraat armutlarının kokusunu da bilirdik! Kerpiç ve möhre duvarların üst tarafları bizim tırmanmamızdan dolayı yer yer erimişti, buna bağlı olarak bizim pantolonların da kumaşları sürtünmekten aşınmış durumdaydı.

Mahallenin her santimetresini bilirdik ve her gün kolaçan ederdik yani kontrolümüz altındaydı. Yazın ağaçların dallarında sincaplar gibi gezerdik kışın ise karların üstünde damdan dama atlar bazen de bunlar bize yetmez telgraf tellerinde gezerdik. Bizim için mutluluk; Annemizin yaptığı peynirli un helvasının kokusundaydı, soldan gelen ortaya güzel bir kafa vuruşuyla gol atmamızdaydı, kızağımın son sürat gitmesindeydi, kişmiri gülün kokusundaydı, takke başımızda büyüklerle teravih namazı kılışımızdaydı, aşık kemiğinin duruşundaydı, Çavuşbaşı Mahallesi'nden akan kanal suyundaydı, Ramazan ayında akşama yakın mutluluk içinde iftarı beklemekteydi, bayramda alınan bir çift potindeydi, sonbaharda okulun önünde satılan sarı ayvadaydı. Mutluluk uçurtmamızın kuyruğundaydı, misketimizin rengindeydi, fırfıramızın sesindeydi, Âdem ile kanal başında oturup yediğimiz kuru eriğin tadındaydı. Mutluluk vesselam çocukluğumuzun saf ve temiz duygularındaydı…

İlk hatıramızla başlayalım;"Beni zıvanadan çıkarma" Tabiri vardır ya hepimiz biliriz, şimdi bunla ilgili çocukluğumuzda yaşadığımız bir hatırayı sizlerle paylaşmak istiyorum; Şimdi Maraş (Kazım Karabekir) Caddesi ile Cumhuriyet Caddesi'nin kesiştiği göbekteyiz. Bir tarafta Cevdet Yörük Petrol Bir tarafta Ezberciler İş Hanı ve bir tarafta ise Bayram Oteli, hepimizin gayet iyi bildiği bir yer burası. O yıllarda Van'da vesait, Rahmetli Babamın tabiriyle de Makine pek fazla yoktu, daha çok belediye otobüsleri, resmi otolar, ticari taksiler ve cüzi miktarda da özel otomobiller vardı. Akşam saatlerinde özelliklede Ramazan akşamlarında trafik biraz işlek olurdu, yaşı elli veya ellibeşin üzerinde olanlar hatırlayacaklardır:

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme