MELEN: VERGİ ALINMASIN

Prof. Dr. Mithat Melen, 'Borç erteledik, vergileri erteledik, teşvik verdik gibi açıklamalar yaparak bir yere varılmaz. İnsanların buraya yatırım yapması için cazibe olması gerekiyor. Devlet 500 bin liranın üstünde yatırım yaparsan vergi almıyor. Bunu değiştirmek gerekir. Devlet 10 kişiye istihdam sağlayan işadamlarından sıfır vergi alırım demesi gerekiyor' dedi.

Burhan Ergin

1. Kent Ekonomisi ve Yerel Yönetimler Zirvesi kapsamında HT Bloomberg tv'de geçen hafta Sami Altınkaya'nın hazırlayıp sunduğu 'Gelişen ve Değişen Anadolu şehirlerinin başarı hikâyelerini' anlatan ve Van'dan canlı yayınlanan, Vali ve Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, ekonomist 20. dönem milletvekili Prof. Dr. Mithat Melen, Van Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) Genel Sekreteri İbrahim Güray'ın katıldığı proğram, ilgiyle izlendi. Programda konuşan Prof. Dr. Mithat Melen'in vergi alınmaması çağrısı Van'da büyük heyecan yarattı.

“10 kişiyi istihdam eden mükelleften vergi alınmamalıdır”

Çağrısının detaylarını gazetemize anlatan Prof. Dr. Melen, “Prim yapmak için çıkış yapmadım. Borç erteledik, vergileri erteledik, teşvik verdik gibi açıklamalar yaparak bir yere varılmaz. İnsanların buraya yatırım yapması için cazibe olması gerekiyor. Devlet 500 bin liranın üstünde yatırım yaparsan vergi almıyor. Bunu değiştirmek gerekir. Devlet 10 kişiye istihdam sağlayan işadamlarından sıfır vergi alırım demesi gerekiyor. 1 kişi istihdam eden mükellefe saygı gösterilsin, 10 kişiyi istihdam eden mükelleften de vergi alınmamalıdır. Yani işyeri yaratanlardan vergi alınmasın. Çünkü teröründe arkasında yatan gerçek budur. Bu insanları iş sahibi, güç sahibi yaptığınız zaman zaten teröre bulaşmazlar. Bütün dünyada bunun örnekleri vardır. En yakın örneğimizde Almanya'dır. Almanya'da yarım günlük iş 25 saat ile kısıtlanmış ve vergi alınmıyor. Bu özellikle emeklilerin çok işine geliyor. Emekli olan insanlar 25 saatliğine iş yapıyor ve vergi ödemiyor. Böylece bir kişi değil, iki kişiyi istihdam ediyor. Vergi alınmayınca aynı paraya iki veya daha fazlası istihdam edilebiliyor. Şimdi bizim asgari ücretle çalışanlarımızın eline bin 404 lira geçiyor. Kurumdan çıkan para 2 bin 275 liradır. Getirisi ve götürüsü her zaman hesaplanmalıdır. Uzmanların bu konuda çok ciddi bir çalışma yapması gerekiyor. Ben ciddi bir çalışma yapmadım ama gerekirse yaparım. Ortaya daha bilimsel bir çalışma çıkarırım” dedi.

“Vergi reformu yapmaya kimse cesaret edemiyor”

Piyasanın canlanması için vergilerin alınmaması gerektiğini söyleyen Melen, “Van depreminde Ankara'dan gelen parayı Beşir Bey açıkladı. 6 buçuk milyar para Van'a gönderilmiş, ya siz hangi vergiden bahsediyorsunuz? Van 6 buçuk milyarın 20 mislini verdi. İş gücünün Van'a gelmesi için vergi alınmamalıdır. Bu yapılırsa piyasa daha çok canlanır. Zaten Van'da çok az mükellef var. Türkiye'de 60 milyona yakın seçmen var. Peki, vergi mükellefi ne kadardır? Hepsi dahil 6 milyon değil. Demek ki Türkiye'nin 10'da biri vergi veriyor. Geri kalanını da dolaylı vergiden alıyorsunuz. Dolaylı vergilerde vergi adaletini yerine getirmiyor. Zenginden de fakirden de aynı parayı alıyorsunuz. KDV yüksek, ÖTV yüksek bu yanlıştır. Türkiye'de ciddi bir vergi reformu yapmaya kimse cesaret edememiş, Türkiye'nin gelir vergisi kanununu Ferit Melen 1946'da hazırlamıştır. Hala o kanunla devam ediliyor. Yeni bir konsepte geçmek lazım. Bunun için politik cesaret lazım. İstanbul, Ankara, Eskişehir veya başka illerde kaç kişi kayıt altındadır. Bence araştırılması gerekiyor ama vergi mükellefi yapmak içinde insanın her türlü harcamasını yazması ve kabul etmesi lazım. Ben buraya uçağa binip geliyorsam, uçak paramı yazmam lazım. Çünkü ben buraya eğlenmeye gelmedim” şeklinde konuştu.

“Zamlar kaçakçılığa yönlendirir”

Hükümet tarafından yapılan zamların yanlış olduğunu ileri süren Melen, “Sigara fiyatlarını yükselterek, ülkede sigara içmeyi engelleyemezsin. İçecekse içer ama böyle yaparak, kaçağı çoğaltırsın. İçki fiyatlarına zam yapıyorsun ama bir bakıyorsun kaçağını çıkarıyorlar. Zamlar kaçakçılığa yönlendirir. Ayrıca böyle zamlar tüketim maddelerinde enflasyonu artırır. Ekonomilerde yasaklama çok zor bir iştir” diye konuştu.

“Türkiye'de esas mesele bankalardır”

Türkiye'de bankaların sanayileşmeye kredi vermediğini söyleyen Melen, “Serbest piyasada hukuki düzeni iyi sağlamak ve rekabet ortamını eşitlemek gerekiyor. Van ve Türkiye'de de aynı mesel var. Dünyanın en fazla yasa çıkaran meclisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir ama uygulamayı Hükümet yapıyor. Hukukun üstünlüğü için müdahalenin olmaması lazım. Çatışmaları çözmek için hukuka başvurmak çok önemlidir. Erteleme, ötelemenin yerine örgütlenme olması gerekiyor. Türkiye'de esas mesele bankalardır. Bankaların ciddi sanayileşmeye kredi vermediği görülüyor. O zaman yatırım olmaz. Devletin vereceği alt yapıyı düzenlemesi gerekir. Piyasanın düzenlenmesi istikrardan geçiyor” dedi.

“İşini iyi yapanları görevde tutmalıyız”

İşini iyi yapanların göreve getirilmesi gerektiğini belirten Melen, “Biz artık robotlaşma aşamasına gelmişiz. Dünya teknoloji, sanayi ve birçok konuda artık gelişmişliğin en önemli seviyesine gelirken, biz hala aile fertlerimizi bir yere getirmenin gayreti içindeyiz. Bu son derece yanlıştır. Her zaman işini iyi yapan insanları görevde tutmalıyız. Dünyanın birçok ülkesinde farklı kimliklere sahip insanlar işleri yönetiyor. Çünkü dünya bir işi birine teslim ederken, onun ailesine veya kişiliğine bakmaz. İşi bilip bilmediğine bakar. Görevini layıkıyla yapan insanlar görev alır. Kaldı ki dünya artık bu konuları konuşmuyor. Gün geçtikçe daha fazla gelişmek için enerjisini harcıyor” şeklinde konuştu.

“Ailem hep Van'dan koparılmanın acısını yaşadı”

Vanlıların keyfinden il dışına gitmediğini belirten Prof. Dr. Melen, “Vanlılar ekmek parası için ilini terk etmek zorunda kalmışlar. Benim babam Rahmetli Ferit Melen, babaannem 1915'te Ermeni ve Rus zulmünden dolayı memleketlerinden kaçmışlar. O acı hep içlerinde yaşamış ama sonra yine dönmüş Van'a fakat okul yok. Ailem hep koparılmanın acısını ömür boyu yaşamıştır. Kimse keyfiyle memleketinden ayrılmaz. Onun için Van'dan ayrılanları da eleştirmemek lazım. Yatırım yapabilmek için alt yapının tamamlanması gerekir. Van'da alt yapı tamam mı? Ne doğru dürüst kalifiye işçi var. Ne bunları doğru dürüst yetiştirecek okul, hoca var. Elektrik eksik ve çok pahalıdır. Bütün bunları üst üste bindirdiğiniz zaman büyük sorun ortaya çıkıyor. Buraya yatırım yapan işadamlarının işinden tatmin olması lazım. Depremden sonra Van'daki sosyalleşme iyi gidiyor. Van sokakları şuan ışıl ışıl göz kamaştırıyor. İranlıları Van'da tutmak için siyasi ve ekonomik istikrarı korumamız gerekiyor. Van'da oturan herkes İranlı turistten maddi olarak yararlanıyor. Bugün batıdaki bütün dükkânlar kan ağlarken, burada ticaret ayakta kalıyor. Bu çok önemli bir şeydir” ifadelerini kullandı.

“Konuşmaktan, diyalogdan korkmamamız lazım”

Sorunları çözmek için konuşmamız gerektiğini ifade eden Melen, “Üçüncü nokta ise Hükümetin sadece Ankara'da oturup belirli şekilde karar alması yanlıştır. Ülkenin çeşitli illerinde yapılan önemli toplantılara katılım sağlamaları gerekiyor. İşte Van'da çok önemli bir zirve yapıldı. Bence bu zirve Van için son derece büyük önem taşıyor. Van'ın daha fazla gelişmesi için konuşup tartışmaya ihtiyacımız var. Her organizasyonda hatalar olabilir. Hiçbir organizasyon mükemmel değil ama bu organizasyonu düşünüp yapmak, bu kadar tarafı bir araya getirerek, farklılıkları konuşturmak önemlidir. Bunu her gün yapmamız lazım ki doğruyu bulalım. Konuşmaktan, diyalogdan korkmamamız lazım. Avrupa her şeyin konuşulduğu bir yerdir. Her konuşulan yapılacak anlamı taşımaz. Ülkemizin bu konuda gelişmesi gerekiyor” dedi.

Bakmadan Geçme