Mevsim artık sonbahar
Yağmurlar son noktasını koydu yaz mevsimine. Baharda gökyüzüne elveda diyen bulutlar geri döndü.
Güneş yorgun…
Dallardaki, kırlardaki yeşil, düşen yağmur damlalarıyla renk değiştirdi. Muhteşem ressam, doğa denen tuvalin yüzüne sürdükçe iklimin değiştiren fırçasını; mavi gök, beyaz bulutlara bıraktı hiç gitmeyecek rengini.
Kavun, karpuza Allahaısmarladık derken pazaryerlerindeki tezgâhlara, güz meyveleri merhaba dedi. Çarşıdan aldım bir tane, evde oldu bin tane tekerlemesinin baş aktörü nar, kalın kabuğu içinde beyni andıran ceviz, çürüdükçe tat alan muşmula kuruldu manav vitrinlerine. Yüksek deniz Van Gölünün yamaçlarındaki yumuşan (alıç) bardak bardak satılmaya başladı üç tekerlekli arabalarda.
Bağlar, bahçeler, bostanlar hasatlarını seriyor giden yazın ardından. Tarhanalar, pestiller, iplere dizilmiş patlıcan ve biberler güz güneşine durmuşlar. Salçalar, pekmezler kaynatıldı ve bizim oralarda otlu peynir küpleri toprağın derinliklerine kışın uyandırılmak üzere bırakıldı.
Nasılda devingen hayatı kurgulayan doğa… Ve güneşin emrinden çıkmayan… Kimi zaman kavuran sıcak, kimi zaman serin esen rüzgâr ya da kavuran sıcak.
Güzün bu vakitlerinde Antalya'nın Elmalı ilçesinde olmalı. İlçenin Batıya açılan dik yokuşundan inen yolun en yükseğinde oturup güneşin ışıklarıyla oynaşan ağaçların henüz dökülmeye yüz tutmuş yapraklarının alevden renklerini seyretmeli. Bir renk cümbüşü ki boya kalemlerinizin tümünü bir araya getirip karıştırsanız o renkleri bulamazsınız. Doğa en eşsiz sonbahar fotoğraflarını orada kadrajına yerleştirir.
Farkında mısınız? İnsan yorulsa da tabiat ana hiç yorulmuyor. O müthiş dönencesi içinde aldatmıyor ve günü geldiğinde ben baharım, sonbaharım,, kışım diyor.
Ya insan?
Hoyrat ve acımasızca vurdukça vuruyor doğaya! Oysa sonucun bir gün mutlaka bindiği dalı kesmek olduğunu pekâlâ biliyor…
Günümüzde bir avuç yeşil için mücadele eden insanlar da var. Sudaki balığın, daldaki meyvenin, uçan kuşun, tek bir arının ve karıncanın bile doğayı dengeleyen gücünü bilen o insanlara selam olsun.
Selam olsun zeytinini kökleyene göğsünü kalkan eden Egeliye, selam olsun derelerine kurulmak istenen HES tuzaklarına, yaylalara yol açtım kurnazlığına yatanlara eyvallah etmeyen Karadenizliye.
Mevsim artık sonbahar…
Yüksek yaylalarda havalar git gide soğuyor. Dağların doruklarına akların düşmesine gün kaldı. Hayat daha bir zorlaşacak olsa da insana, unutulmamalıdır ki her mevsim kendine özgü güzeldir. Tıpkı ömürlerimiz gibi.
Mevsim artık sonbahar…
Bu yazın kırlangıçları çekip gittiler bir daha dönmemecesine… Ama onların yavruları siyah, beyaz çılgın kanatlarını büyüterek soylarını devam ettirecekler. Karınca son hazırlığında… Yazın assolisti Ağustos böcekleri yerlerini okul bahçelerini dolduran şen şakrak çocukların sesine bıraktı.
Hayat devam ediyor…