MHP üyesine PKK'ya yardımdan 28 yıl
Diyarbakırın Lice İlçesindeki Tepe Jandarma Karakoluna 2012 yılında bomba yüklü kamyonetle saldırı düzenleyen PKKlılar yakalanamazken, aracın sahibi 50 yaşındaki Hacı Yıldırıma 28 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Lice İlçesi'ne bağlı Tepe Jandarma Karakolu'na 14 Eylül 2012 tarihinde düzenlenen bombalı saldırıda kamyoneti kullanılan ve tutuksuz yargılanan MHP üyesi çiftçiye 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya teşebbüs', 'Kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs', 'İzinsiz olarak tehlikeli madde bulundurmak' ve 'Mala zarar vermek' suçlarından 28 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Adana'nın Yüreğir İçesi'nde MHP'nin aktif üyesi olan çiftçiyi PKK eyleminden cezalandıran mahkeme gerekçeli kararını açıkladı.
MHP üyesi Hacı Yıldırım'ı PKK eyleminden cezalandıran mahkeme gerekçeli kararında, sanığın aracını bilerek ve isteyerek eylem yapmak üzere örgüte verdiğini belirtti.
SUÇTA KULLANILMASI İÇİN ARACI ÖRGÜTE VERDİ
Gerekçeli kararda saldırıyı yapan PKK'lıların karanlıktan yararlanıp kaçtığı belirtilirken, sanığın aracının teröristlerce gasp edildiğine dair ifadesinin gerçeği yansıtmadığı kaydedildi. Yıldırım'ın aracını bilerek ve isteyerek örgüt mensuplarına verdiği belirtilen kararda, 64 yıl ceza istemli savcılık iddianamesinin aksine, duruşma savcısının sanığın beraatini isteyen esas hakkındaki görüşüne de yer verildi. Saldırıyı düzenleyen örgüt mensuplarından ele geçirilen kimsenin olmadığını belirten mahkeme, PKK'lıların karanlıktan yararlanarak kaçtıklarını vurguladı.
Kararda sanığın suçta kullanılan 65 AE 329 plakalı aracının örgüt mensuplarınca gasp edildiğini iddia etmesine rağmen bu konuda resmi bir başvuruda bulunmadığı belirtildi. Sanığın saldırıda kullanılan aracın kendisine ait olduğunu bilmesine rağmen resmi bir makama bildirimde bulunmadığını belirten mahkeme, bunun hayatın olağan akışına uymadığını kaydetti. Sanık savunmasının gerçeği yansıtmadığı vurgulanan kararda, Hacı Yıldırım'ın olayda patlatılan aracı daha önce örgüt elemanlarına verdiği vurgulandı. Kararda, çatışma saatinde köyden adeta kaçarak giden sanığın kendisinden alınan aracın olayda kullanılacağını veya kullanıldığını bildiği, buna rağmen kolluğa bu durumu bildirmediği ifade edildi. Mahkeme sanığın bilerek ve isteyerek aracını suçta kullanılması için örgüt mensuplarına verdiği ve düzenlenen saldırıya yardım eden sıfatıyla katıldığını kaydetti.
MHP'NİN AKTİF ÜYESİ
Lice'ye bağlı Tepe Jandarma Karakolu nizamiyesine 14 Eylül 2012 tarihinde getirilen bir kamyonet, sürücüsünün kaçması ardından patlatılırken, karakola 5 ayrı noktadan eş zamanlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 asker yaralanırken, karakol binası kullanılamaz hale geldi. Savcılığa ifade veren karakoldaki askerler, aracı getiren kişinin kimliği ile ilgili teşhis yapamadı. Olay yeri incelemesi yapan uzmanlar patlatılan aracın plakasını belirlerken, kamyonetin Adana'da oturan 5 çocuk babası, Hacı Yıldırım'a ait olduğunu tespit etti.
Olayı haber aldıktan sonra çiftçilik yaptığı Diyarbakır'dan Adana'ya dönen Hacı Yıldırım,Terörle Mücadele Şubesi'ne giderek ifade verdi. Diyarbakır'a gönderilerek savcılığa çıkarılan Yıldırım, kamyonetinin yolunu kesen PKK'lılar tarafından gasp edildiğini ve ailesine bir zarar gelmesinden korktuğu için herhangi bir resmi makama bilgi vermediğini söyledi.
MHP üyesi olduğunu ve oyunu da bu partiye verdiğini belirten şüpheli çıkarıldığı mahkemede tutuklanırken, ifadesi alınan köylüler Hacı Yıldırım'ın daha önce köye gelen PKK mensupları ile tartıştığını ve bu nedenle tehdit edildiğini söyledi. Cezaevinde fotoğraf teşhisi yaptırılan Hacı Yıldırım, kendisini tehdit eden ve aracını gasp eden PKK'lının fotoğrafını teşhis ederken savcılık olayla ilgili iddianame hazırladı. Eylemi yapan PKK'lıların kaçtığını belirten savcı, Hacı Yıldırım'ın 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmaya teşebbüs', 'Kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs', 'Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma' ve 'Kamu malına zarar verme' suçlarından 64 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. Hacı Yaldırım yargılama sırasında tahliye edilirken, son duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, sanığın beraatini istedi.