Milletvekili Arvas: 'Tarım sektörü cazip bir kazanç kapısıdır'
AK Parti Van Milletvekili Abdulahat Arvas, tarım sektörünün cazip bir kazanç kapısı olduğunu belirterek, 'Sahip olduğumuz bereketli Van Gölü havzasında üretemeyeceğimiz, başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığı aşikardır' dedi.
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) başvuru ilanı ile Van'ın tarımsal verilerini, yapılan desteklemeleri değerlendirerek, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü kutlayan Abdulahat Arvas, “Bugün hayati ihtiyacımızın kaynağı tarımsal üretimin her kademesinde emeği olan değerli çiftçilerimizin günüdür. Bende bu vesileyle alın teri ve özveri ile toprağı yoğuran, üreten, emek veren, ülkemize değer katan çiftçilerimizin 14 Mayıs Çiftçiler Günü'nü kutluyor, bol ve bereketli bir sezon diliyorum. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu 11 Mayıs 2020 tarihinde 9. Başvuru çağrı ilanına çıkmıştır. Kamu katkısı ile tarımsal işletmelerin fiziki varlıklarına yönelik yatırımlar ile çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme başvuruları kabul edilecektir. Bu dönemde kırmızı et, kanatlı et, yumurta ve süt işletmelerine yüzde 50 ile yüzde 70 arasında hibe desteği verilmektedir. Bitkisel üretim, arıcılık, kırsal turizm, su ürünleri, makine ve yenilenebilir enerji tesisleri içinde yüzde 55 ile yüzde 65 arasında hibe desteği sağlanmaktadır. Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Van İl Koordinatörlüğü tarafından bugüne kadar ilimizde 274 proje desteklenmiştir. Söz konusu projelerle 13 süt üretim tesisi, 21 besi çiftliği, 3 kırmızı et işletme tesisi, 1 kanatlı et işletme tesisi, 1 meyve ve sebze işleme, 1 soğuk hava deposu, 1 bitkisel üretim işleme ve pazarlama tesisi, 206 arıcılık projesi, 21 kırsal turizm tesisi, 4 su ürünleri üretim tesisi ve 2 yenilenebilir enerji tesisi Van'a kazandırılmıştır. Bu projelerle ilimizde toplam 700 kişiye iş imkânı sağlanmıştır. Toplam yatırım tutarı 159 milyon TL bu projelere 77,20 milyon TL hibe desteği yapılmıştır. AK Parti, başlattığı kırsal kalkınma konsepti içinde tarıma dayalı sanayi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Kırda yaşayan insanların ürettiği tarımsal ürünleri, hayvansal ürünleri bir şekilde küçük veya orta ölçekteki işletmelere dönüştürme olanağı sağlayarak katma değeri yüksek ürün ve istihdam oluşturmayı hedeflemiştir” dedi.
“Tarım ve hayvancılık sektöründe sahip olduğumuz avantajları kullanmalıyız” diyen Arvas, şöyle devam etti:
“Yaşadığımız bereketli coğrafyada katma değeri yüksek ürün çeşitliliğini arttırabiliriz. Devlet tarafından sağlanan finansman kaynaklar ve hibe destekler ile iş, aş imkanlar sağlayabiliriz. Tarım ve Orman Bakanlığı, Kalkınma Ajansları ve AB fonları ile bölgemizde geçim kaynağı olarak görülen tarım sektörünü geliştirip ticarileştirmeliyiz. Van zengin potansiyeli, üretim kabiliyeti, beşerî sermayesi ile pandemi sonrası yeni dönemde tarımsal üretimini artırarak büyük bir boşluğu doldurabilir. Sahip olduğumuz bereketli Van Gölü havzasında üretemeyeceğimiz, başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığı aşikardır. Bölgemizde üretici, tüccar, sanayici, ihracatçı, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ile sağlayacağımız dayanışma ile tarım ve hayvancılık sektöründe üretimi artırabiliriz. Bölgemizde tarım, hayvancılık ve orman ürünleri üretimini arttıracak stratejiler planlayabiliriz. Tarım ve hayvancılık bölgemize işgücü, ürün ve sermaye konularında katma değer sağlayacaktır. Güçlü ve sürdürülebilir bir üretim anlayışı, tarımsal sanayi ve gıda sanayi yatırımlarını da teşvik edecektir.”
Milletvekili seçildikten sonra özellikle organik ürünlere rağbetin başladığını dile getiren Arvas, “Kentlerden-kırsala göçün teşvik edilmesi konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına arz edilmek üzere Grup Başkanlığımıza bir araştırama önergesi vermiştim, ancak henüz gündeme alınmadı. Gündeme alınarak ilgili paydaşlarla müzakere edilmesi ve hedef kitlenin görüşlerine başvurulması ülkemizin menfaatine olacaktır. Bir başka proje ile jeotermal potansiyeli yüksek Zilan Vadisinde, mülkiyeti TİGEM'e ait Altındere harasında Jeotermal Sera Bölgesi kurmayı arzu ettik, bu konuda çalışmalarımız devam etmektedir. Yine tarihi ve kültürel mirasımız olan Erciş üzümünü yeniden canlandırmak için ciddi bir çalışma başlattık, mevcut bağlardan topladığımız fideleri poşetle tüpleyerek bekletiyoruz. Yaklaşık 150 bin üzüm fidesini haziranın ortalarında vatandaşlarımıza dağıtmaya başlayacağız. Van, göller dahil olmak üzere yüzölçümü 21.334 bin dekardır. Toplam tarım alanı ise 16.922.423 dekardır. Toplam tarım alanının 13.210.490 dekarı çayır-mera, geriye kalan 3.711.801 dekarı da işlenen tarım arazisidir. Yani toplam tarım alanının sadece yüzde 19'u işlenmektedir. Orman alanı 590 bin dekar olan ilimizde bu alan yüzölçümün sadece yüzde 2,8'ine denk gelmektedir. Tarım dışı diğer alanlarında toplamı 3.821.547 dekardır. Bu tarımsal verilere karşılık Van'da toplam 33.393 çiftçimiz bulunmaktadır. Bunlardan 29.893 kişi çiftçi kayıt sistemine kayıtlı olup, 3.500 kişinin de kaydı bulunmamaktadır. İlimizde sınırları içinde bulunan ve toplam alanı 90 bin dekar olan 10 tarımsal ovamız (Erciş Ovası, Keklik Ovası, Çaldıran Ovası, Muradiye Ovası, Akdamar Ovası, Edremit- Gevaş Ovası, Tuşba Ovası, Alabayır Ovası, Gürpınar Ovası, Timar Ovası) sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Tarımsal makro verileri incelediğimizde, 2004 yılında 458 milyon olan hasıla 2020 yılında 4,5 milyar TL'ye ulaşarak tam 10 kart artmıştır. Yine TÜİK verilerine baktığımızda 2002 yılında 1 milyon 427 bin dolar tarımsal ihracatımız 2019'da 5 milyon 725 bin dolar olmuş yani 4 kat artmıştır. Aynı şekilde finansman kaynağı olarak banka ve tarım kredi kooperatifleri aracılığıyla 2002 yılında 0,64 milyon TL olarak verilen miktar, 2019'da 410 kat artarak 262,6 milyon TL olmuştur. 2020 Nisan itibariyle büyükbaş hayvan sayısı 184, küçükbaş hayvan sayımızda 2,7 milyondur. Koyun varlığında ülkede gelinde birinciyiz, Türkiye üretiminin yüzde 8 ilimizdedir. Türkiye üretiminin yüzde 21,7 ile korunga (yeşil ot) yetiştirilmesinden ülke genelinde birinci sıradayız. Mera varlığında birinciyiz, Türkiye toplam mera varlığının yüzde 10'u Van'dadır. Yılda yaklaşık 10 bin ton ile iç su avcılığında da ilk sıradayız. Bu birinciliklerin yanında yonca (Yeşil Ot) üretiminde altıncı, bal üretiminde dokuz ve ceviz üretiminde onuncu sıradayız. Türkiye'de tarım sektörünün, ekonomi ve istihdam içindeki payı küçümsenemeyecek kadar büyüktür. Bu nedenle üreticiyi korumak ve gözetmek amacıyla devlet, tarım alanlarını korumak, tarım ve hayvancılığı geliştirmek, çiftçiliğe özendirmek, tarımsal verimliliği arttırmak gibi tarımsal altyapıyı güçlendirecek müdahaleler amaçlamaktadır. Bu amaç ve gaye ile alan bazlı destekler, biyolojik ve biyoteknik mücadele desteği, diğer tarımsal amaçlı destekler, fark ödeme desteği, hayvancılık desteği başlıkları altında tarımsal ürünler, büyükbaş, küçükbaş ve kanatlı hayvanlar olmak üzere ipek böcekçiliği, su ürünleri hayvansal ürünler, sertifikalı ürünler, organik tarım, toprak analiz tohum, fidan, fide gibi tarım ve hayvancılığın her aşamasında çiftçilere ve üreticilere büyük destekler sağlanmaktadır. Bunların yanında Sürü Yöneticisi İstihdam Desteği, GAP, DAP, DOKAP, KOP projeleri kapsamındaki illerde hayvancılık yatırımları desteklenmektedir. Milli tarım projesi, hayvancılıkta yerli üretimi destekleme modeli ile kalkınma bölgelerinde hayvancılık yatırımlarını destekleme kapsamında bugüne kadar 168 ahır/ağıl inşaatı tamamlanmış, toplam yatırım tutarının 21 milyon TL'si hibe olarak ödenmiştir. 500 baş damızlık düve üretim merkezi projesi tamamlanmıştır. Proje kapsamında 3,7 milyon TL olup yüzde 50 hibe desteği verilmiştir. Arıcılık yatırımları ilanında 62 adet proje başvurusu bulunmaktadır. Bu projelere 308 bin TL hibe desteği ödenecektir. Tarımsal üretim, kırsal kalkınma ve üretici destekleri 11. Kalkınma Planı'nda da önemli yer tutuyor. Planda başta kadın ve genç çiftçilere yönelik olmak üzere, üretim maliyetlerinin düşürülmesi, teknoloji kullanımı gibi destek ve eğitimlerin sağlanması yanı sıra, KÖYDES ve KIRDES ile köylerin yerleşimlerin altyapılarının düzenlenmesi için finansal destek gibi önemli çalışmalar yer alıyor. Bölgemizde sürdürülebilir planlı bir kırsal kalkınma anlayışı ile kooperatifçilik yaygınlaştırılmalıdır. Üretici birlikleri ve aile işletmelerinin üretim kapasitesi artırılmalıdır. Kırsal işgücünü arttıracak özellikle gençler için sosyo-ekonomik hibe destekler sağlanmalı ve bu yönde kamuoyu sürekli bilgilendirilerek bu yönde eğilimi olan girişimciler teşvik edilmelidir” şeklinde konuştu.