Müzemizi Uğurlarken

Allah'tan tam yok edilmeden yetişebildim. Uzun yıllar kapalı kaldığı için gezmeyi bile akıl edemediğimiz Van Müzesi'ni hiç olmazsa birkaç penceresi yerindeyken fotoğraflayabildim.

Allah'tan tam yok edilmeden yetişebildim.

Uzun yıllar kapalı kaldığı için gezmeyi bile akıl edemediğimiz Van Müzesi'ni hiç olmazsa birkaç penceresi yerindeyken fotoğraflayabildim.

1932 yılında bir deponun temellerinden kurulup da ancak 1972'de bir binaya kavuşmuş müzemiz…

Arkeolojik geçmişi bu kadar zengin bir ilin, bir müzeye ancak yirminci yüzyılın son çeyreğinde ulaşması elbette şaşılası bir durum.

Gene de eski Gümrük Müdürlüğü'nün bahçesine benzer o huzur gölgeli bahçesiyle şehre nefes aldıran bir başka anıt binamızdı, Van Müzesi Müdürlüğü'müz.

Müze Müdürlüğü ile ilgili resmi bilgiler arasında maalesef onun hangi mimari nizama göre yapıldığına dair bir şey bulunmuyor. Fakat kullanılan malzeme ve pencere üslubuna bakıldığında Greko-Romen tarzında bir antik dönem esinlenmesiyle yapıldığını tahmin edebiliyoruz.

Van hakkında elbette yazacak çok şey var fakat benim dikkatimi çeken şey adeta Van'ın geçmişini yok etmek için gösterilen akıl almaz gayret.

Sevgili Müzemiz de ne yazık ki bu gayretten nasibini aldı.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme