Ne demek, 'Çalışan gazeteci?..'
Bugün, 'Çalışan Gazeteciler Günü/Bayramı...'
Bugün, "Çalışan Gazeteciler Günü/Bayramı..."
Çalışmak, ama nasıl bir çalışma bu?
1960'a göre sendikal hakları baskı/tehdit vb. yollarla ellerinden alınmış basın emekçilerinin günümüzdeki durumu içler acısı olduğu bir gerçek.
O zaman 10 Ocak'ın "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak anılması/yaşanması ne denli doğru acaba?
İktidar-gazete ilişkilerinde kendi çalışma alanı daraltılıp; "kalem özgürlüğü" elinden alınan, kimi basın çalışanlarının buna katlanmaları ve bugünkü çirkin manzaranın ortaya çıkmasına/oluşmasına rıza göstermeleri meslek adına utanç verici bir manzara olarak sırıtıyor ortada.
Ama, bu durum önceki dönemlerde de yaşanmadı değil.
Kalemini kiralayanlar; sonraları bu durumlarından utandılar ama ne çare...
Özellikle DP döneminde "Besleme Basın" vardı. Yani, iktidar kendisinden yana tavır koyan, icraatlarını öven gazetelere devletin "resmî ilan"ını bol keseden veriyor, muhalif gazetelerin bu hakkını kesiyordu. Gazeteler için en kötüsü de DP'yi öven gazetelere devletin ürettiği ve de ithal ettiği kağıdı muhaliflere isterse hiç vermiyor, "Besleme" gazetelere istediklerinden fazla kağıt tahsis ediyordu.
Bir de iktidarın örtülü ödenek olanaklarından yararlandırılan gazeteciler/yazarlar vardı. Bunlara da aleyhte yazmasınlar diye, eskiden padişahların yaptığı gibi "ulufe" dağıtılıyor/veriliyordu, istedikleri zamanlarda.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ