Ne kadar kaderciyiz...
Yaşanan zorluklar karşısında, umutlar yitirilir. Umudun olmadığı yerde, yaşanan her olay zor gelir. İnsan o zaman kendini büyük bir çıkmazda hisseder. Mutsuz ve çaresiz insanlar, ‘hayat bana bunu sunmuş, bunu yaşamalıyım’ der ve kaderci olur. İsyankr olur. Oysa daha yolun çok başındadır.
Pes etmek içinse, çok erken.
Baktığı pencereden, nereye baktığını bilmeden,
Çevredeki evlerde bir başka insanların yaşadığından
habersiz
Sanki dünya da ne kadar olumsuz olay varsa,
kendi başına gelecekmiş gibi. Şansız, bahtsız ve kaderci.
Kader bu anlamıyla bakıldığında Kadercilikten
tamamen ayrışmaktadır. Kaderci birey, her şeyi kadere bırakan, kendi hareket ve
eylemlerinin sonucu değiştirmeyeceğine inanan ve hayatını, kendi yaşamayıp
önceden programlanmış bir bilgisayar oyunu gibi yaşayan bireydir. Yani özünde
“Nasılsa kaderimde ne varsa o olacak!” anlayışıyla hareket eden ve kendi
yaşamına ilişkin hiçbir çaba ortaya koymayan, tedbir almayan bireydir. Hlbuki
yaşam kendi haline bırakılacak bir şey değildir. Akıl ise, bunun için insanlara
verilmemiştir. Tam tersine insan aklını kullanarak kendi hesabını yapabilsin ve
yaşamının hesabını hem kendine, hem de sahibine verebilsin diye vardır akıl…
Öyleyse bütün cevaplar kendinizdedir.
Dönüp kendinize bakın.
Suçlu aramayın.
Neden
aramayın?
Çünkü ancak siz kendinizle yüzleşirseniz hayat
kolaylaşır.
Günlük yaşamda da kadercilik böyle bir şeydir
aslında. Aç kalmak, aşkına karşılık bulamamak, yaşanacakları yaşayamamak kader
midir kadercilik midir sorusu hep karşımıza çıkar. Orada da söylenecek şey
bellidir. Elbette ki insan her istediğine sahip olmayabilir. Ama onun için ne
yaptığı önemlidir. Ne kadar çaba harcadığı ne kadar peşinde koştuğu önemlidir.
Aç kalmamak için ne kadar çalışıyorsun? Ne yapıyorsun?
Dilenmeyi mi yoksa alın teriyle çalışıp kazanmayı mı tercih ediyorsun?
İnsanların seni sevmesini mi bekliyorsun? Yoksa sevilen biri olmak için kendini
mi ifade ediyorsun?
Her şey bir çabadır hayatta; ya çalışır elde
edersin edebileceğini ya da dilenir, yalarsın sana verileni…
İnsan hayallerini gerçekleştirmek için çalışır,
mücadele eder.
Hayallerinden vazgeçerse, hak ettiği hayatın ne
olduğunu da bilemez.
Hayatın gerçek mucizelerle ve güzelliklerle dolu
bir yol olduğuna inanmak bu kadar zor mu? Yok, muydu bunun çaresi, bu boyun
eğmişliğin, bunu değiştirmenin bir yolu yok mu?
Elbette var.
Siz korkularınızdan büyük olun yeter.
Hayatın sunduğu güzel şeyler mutlaka var.
Her türlü belirsizliğe rağmen devam etmek
zorundasın.
Umut et.
Umudun verdiği güçle ilerleyin.
Lütfen kendinizi özgür bırakın.
Hayal kurun.
Kendiniz için büyük şeyler isteyin.
Bırakın kaderiniz, hayalleriniz kadar büyük olsun.
Acı hatıralarla dolu avucunuzu açın.
Sadece umutlar kalsın avucunuzda.
Sevgiyle ilerleyin…
vanhaber,haberlervan,bedia barak