Nerde o eski plakçılar

Ümit Kayaçelebi yazdı...

Vakti zamanında daha teknolojinin bu kadar ilerlemediği ve her şeyin ayağımıza gelmediği yıllardı o çocukluk ve gençlik yılları. Her evde bir radyonun olmadığı o yıllarda bazen komşu evlerden farklı bir müzik sesi kulağımıza değdiği zaman anlardık ki bu radyodan gelen ses değil. Mutlaka komşuda gramofon var. Doğru gramofonda her evde yoktu zengin ve musikiye hevesli insanların ancak evinde olurdu gramofon ve taş plaklar.

Bizim evde de hiç olmadı hep kulağımız Sierra radyomuzda oldu. Bazen okula gidip gelirken gramofonu rahmetli Bilal Türkmenin ve Yaşar Doğunun vitrininde görür merakla bakardık. Bazen düğün ve nişanlarda çalınırdı. Biz çok görmedik.

Bir zaman sonra gromofon dönemi bitti ve yerini plaklar ve pikaplar aldı. Artık 33 devirlik ve 45 devirlik plaklar vardı. Ama yinede çoğu evde pikap yoktu. Bizim evde de yoktu ama kiracımız rahmetli Kemal Meram'ın pikabı vardı. Malına da çok düşkündü bazen Edremit'e veya ,iskeleye kıra gidende ele oturur pikabını ve plaklarını da yanı başına bırakır hiç kimse ne pikaba dokunabilirdi ne plaklarına el sürebilirdi. O istediğini çalardı bizde bazen yalvar yakar beğendiğimiz istediğimiz bir plağı rica minnet çaldırırdık. Rahmetli oldukça kiloluydu ve tabiatı icabı da ehli keyif bir insandı. Böyle çalar çalar hareketli bir parçada kalkar oynar ve bizde ona eşlik eder veya hiç yapmazsak el çalardık.

Allah rahmet etsin hanımı Cemile abla da zaten rahmetli Hanife annenin çok sevdiği ve en yakın arkadaşıydı.

Birbirlerini çok severlerdi ve bazense cemile abla gelir anneme hadi gağ heno bala gidağ çarşıya dediğini hala hiç unutmadım. Anamda ona cemile bala derdi. Senelerce kiracı olarak bizim evde kaldılar ama hiç incinmedik onlardan Allah her ikisinde rahmet etsin.

Derken elimize biraz para geçti o zamanki gitti gidiyor benzeri bir firmadan bi pikap aldım. Eh pikap plaksız olmaz ki. Bu kez düştük plak almaya. Yani Şükran Ay, Murat Çobanoğlu, Barış Manço, Berkant, Nuri Sesigüzel, Seher Uludağ, Mustafa Sağ yaşar gibi nice sanatçılar var ve çeşit çeşit plaklar dolu vitrinlerde seç beğen zevkine göre al.

Van'da hatırladığım ilk plakçı olarak şimdiki eski Nuh Palasın hemen karşısında bir yeri olan Yusuf Kebapçı oğlu hem konfeksiyon işi yapmakta ve bunun yanı sıra da plak satmakta. Ve onun hemen karşısında Allah hayırlı ömürler versin Şahin Türkmen abimiz de aynı işi yapmakta. Bilal Türkmen de radyo satıyordu ama plak sattığını net hatırlamıyorum doğrusu. Bunlar Van'ın ilkleriydi ancak daha sonra bu işi yapanlar çoğalmaya başladı. Benim kadim dostum Mehmet Bağdatlı da plak işine girince ben de Bağdat Plak Sarayına giderek önce dinliyor sonra alıyordum. O zaman albümler de 10 lira 12.50 Tl. civarındaydı. Bol bol plak almakta öyle kolay değildi.

Ama benim şansım Mehmet Bağdatlı ile samimi ve arkadaş olmam idi. Çoğu zaman orada bol bol dinliyor çok gerekenleri alıyordum. Sağ olsun onun sayesinde müzik zevkimi gideriyordum.

Artık Van'da bu işe merak sarıp yeni plakçı dükkanları açılmaya başladı. Bu arada Mehmet Bağdatlının da yardım ve desteği ile Turan Akköprü de esli Ünsal pasajında <Derya plak> adı altında plakçı dükkanı açtı. Allah rahmet etsin ama çok fazla da sürdüremedi bu işi ve bir zaman sonra kapatmak zorunda kaldı.

Bu plakçı kervanına rahmetli Hamza Öner'de Alçekiç pasajında açtığı dükkanla katılarak ben de varım dedi.

Yalnız bu kadarla kalsa iyi Çetin Metin saydan Kardeşlerde Cumhuriyet caddesindeki babadan kalma dükkanlarında plakçı olarak bu işe dahil oldular. İşin doğrusu en çok plakta onlarda vardı dersem yalan olmaz. Çeşiti boldu. Yani o zaman aradığınız her şeyi orada bulabilirdiniz. O yıllarda bende fasıl müziğine merak sarmıştım ve onlardan çok fasıl plağı aldım. Plak bahane bizim o bahaneyle apayrı bir dostluğumuz vardı. İş sadece alıcı satıcı ilişkisi değildi.

İşte bir zamanlar Van'da plakçılar vardı plaklar vardı plak meraklıları vardı. Zaman geldi plaklar gitti yerine kasetler geldi daha sonra DVD ler VCD ler Flaşlar geldi ama hiç biri plaklara benzemiyor. Onları almak kabından çıkarmak üstlerini okumak bakmak apayrı bir zevkti.

Derken yazımızı noktalarken bu işe zamanında gönül koyup bu işi yapıp ahret alemine göçenlere Allahtan rahmet kalanlara da sağlıklı ve hayırlı ömürler diliyorum.

Hey gidi günler hey.

Nerde kaldı o eski plaklar ve plakçılar İnşallah bir dahaki yazımızda da eski kasetçilerden bahsedeceğim.

Bakmadan Geçme