Nereye gidiyoruz!
Herkesin hayatında 'bizim zamanımızda böylemiydi' dediği bir an olmuştur. Gençler her ne kadar anlamasa da gerçek anlamda bizim zamanımızda hiçbir şey böyle değildi. Herşeyin ayrı tadı samimiyeti, içtenliği, hoşgörüsü vardı. En zıt görüşlü iki insan, aynı sofrada şakalaşarak yemek yiyebilirlerdi. Şimdi ise herşeyin tadı kaçtı. Rakip takım arkadaşlarla izlemeye can attığımız futbolun bile. Hele son yıllarda futbol baştan aşağı kokmaya başladı. Futbolda 80'li yıllar uzun zaman dilimi değil, o yıllarda rakip olan futbolcular maçlardan sonra bir kahvehane de oturur maçla ilgili şakalaşırlardı. Oynadıkları maçın en sert kritiğini yaparlardı. Tribünlerde ise maçın başlamasıyla herkes kendi takımını alkışlar desteklerdi. Yıllar yılları kovaladı ve son otuz yıldır fırtınalar kopuyor tribünlerde. Kulüp yetkilileri maçlar öncesinde saçma sapan beyanatlar vermesi ortalığı karıştırıyor. Hele takım kaptanları maç öncesi veya maç sonrası havayı olumlu yönde yumuşatacakları yerde kötü örnek oluyorlar. Bir takım kaptanı olmak o kadar da kolay bir iş değil. Kaptanlık yalnızca koluna bandı takıp sahaya çıkmak değildir. Saha içinde arkadaşlarını sevk ve idare etmektir. Bununla da kalmamalı bir kaptan herzaman kenar yönetimi ile devamlı temas halinde olmalıdır. Saha dışında ise takım arkadaşlarını sıkıntılarını bilmelidir. Günümüzde takım kaptanlarının birçoğu kendilerini bile yönetmekten acizler. Geçen hafta yazdığım yazıda Fenerbahçe Kalecisi Volkan'a değinmiştim. Son yıllardaki tutum ve davranışlarının bir takım kaptanına yakışmadığı doğrultusunda. Kulüp idarecilerinin, takım kaptanlarının, futbolcuların hal ve hareketleri çok önemlidir. Çünkü olumsuz yaptıkları her hareket tribün terörünün oluşmasına sebep oluyor. Futbol çetelerine cesaret veriyor. Neticesinde de gencecik futbol sevdalısı insanlarımız bir hiç uğruna ölüyor. Şampiyonluklardan daha önce gelen insani değerlerimizdir. Önce birbirimizi sevmeliyiz, kırıp dökmemeliyiz. Eskiden sezon bittiğinde bir futbol sever olarak çok üzülür, yeni sezonu iple çekerdim. Şimdi ise biten bir sezonun ardından çok da üzülmüyorum. Futboldan başka herşeye tanık olduğumuz olaylar yaşadık (cinayet dahil). Bu olaylar neredeyse içimizdeki futbol sevgisini de alıp götürdü. Sezon bitmesine rağmen futbolun çirkin çalkantıları bitmedi. Futbol camiası bu yıl taraftarıyla, futbolcusuyla çok gergin ve olumsuz bir lig yaşadı. Umarım olaylardan ders alıp önümüzdeki yıllarda daha güzel, herkesin sorumluluklarının bilincinde olacağı ligler yaşarız.
vanhaber, van, haber, van haber
turan aktürk, futbol, camia, futbol federasyonu, turan aktürk