Nevruz uyanışın bayramıdır

Dokuz Mart dedin mi küçük evimizin çiçek saksılı pencere içine tabaklara yayılan nebatlar üzerine ince bir leçek ya da tül bırakılarak çimlenmeye terk edilirdi.

Dokuz Mart dedin mi küçük evimizin çiçek saksılı pencere içine tabaklara yayılan nebatlar üzerine ince bir leçek ya da tül bırakılarak çimlenmeye terk edilirdi.

Merakla örtünün ucundan bakar, tabak içindeki buğdayın, nohudun, fasulyenin ne zaman yeşilleneceğini gözlerdim.

Nebatlar filiz verdiğinde yanına küçük bir ayna bırakılır, yansımasının güzellikler getirmesi dilenirdi. Çünkü yeşil bereketti, patlayan tomurcuklar umutların neticelendirtmesi demekti. Baharı karşılamanın bu sessiz ve kutsal ayini dualarla desteklenirdi.

Mart dokuzunun ardı ise nevruz'du. Nevruz tabiatın uyanmasına yürekten bir merhaba çekmenin adıydı. Şaman geleneğinden olsa gerek evlerin önünde yakılan küçük ateşler üzerinden atlanır, sevinçler çoğaltılırdı.

Asya halklarının Nevruz geleneğinin temelindeki utku; halkların kardeşliği, barış içinde bir arada yaşama umududur.

2010 yılında Birleşmiş Milletler Kurulunca kökeni Pers olan bu şenlik Dünya Nevruz Günü olarak kabul edilmiştir.

Türkî cumhuriyetler için Ergenekon'dan çıkış, Kürtler için Demirci Kawa Efsanesi olarak bilinen Nevruz'un özeti baharı karşılamak, zalime, baskı ve zulme direnmedir.

Nevruz bugün Azerbaycan, İran gibi ülkelerde tatil günü olarak resmileştirilmiş, görkemli kutlamalarla kutlanmaya devam edilmiştir.

Her ulus için farklı biçimlere dönüştürülse de Nevruz'da ana tema; yeni gün, yeni başlangıç, uyanış, diriliştir.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme