Nihayet

Rus uçağının düşürülmesinin ardından günler geçti. İki ülke arasında bir gerginlik bir gerginlik ki yaşananlar ticari ilişkileri kalbinden vurdu.

Oysa son zamanlarda aramız pek de iyiydi Rusya ile.

Mesele Suriye olunca selam sabah kesildi. Laleli esnafı bavul ticaretinden kazandığının bir anda elinden kayıp gittiğini gördü. Meyve ve sebze ihracatımız kesildi. Yarın bugün kış kıyamette alınan doğal gaz da kesilirse yandı gitti gülüm keten helva.

Bölgelerinde hatırı sayılır iki ülke birbirine saydırmayı sürdürdü. Sen düşürdün dedi Rusya, bizimkiler angajman(bağlantı) kuralları çiğnendi dedi... İnkâr etti Rusya bize yapılan ihtar mihtar yok dedi. Ve iş terör örgütlerine sen silah taşıdın ben taşıdım dalaşına dönüştü.

Ve her iki ülkeden onca devlet adamı, danışman, uzman çıkıp ta:

'DURUN YAHU! TÜM UÇAKLARDA KARA KUTU DENEN BİR AYGIT VAR. BULALIM, AÇALIM KARA KUTUYU O SÖYLESİN GERÇEK NE?'Diyemedi.

En son Rus lideri PUTİN ayıldı.

'KARA KUTUYU AÇALIM DA HAKLIYI BULALIM.'dedi.

Bakalım Kara Kutu açılırken iki ülkenin arasındaki dostluk geri mi gelecek, yoksa o kara kutu PANDORA'NIN KUTUSUNA mı dönüşecek?

Eğer yüreklerde hinlik, akıllarda tilkilik yoksa bu KARA KUTU iki ülke arasına giren kara günleri sonlandıracak. Yaşananları nefeslerini tutarak izleyen sebze ve meyve ihracatçıları, turizmciler, fabrikalarını doğal gazla çalıştıran sanayiciler, konutlarında doğal gaz kullananlar derin bir oh çekecek.

Bakmadan Geçme