Öğretim üyesini dolandıranların pes dedirten pişkinliği
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naki Erdemir ve eşini telefonla arayarak kendilerini savcı ve polis amiri olarak tanıtan ve FETÖ operasyonu yaptıklarını söyleyen dolandırıcılar, Cumhurbaşkanı ve Van Valisinin sesini de taklit ederek 7 bin 385 lirayı hesaplarına aktardıktan sonra helallik istediler.
Akıllara durgunluk veren olay, geçtiğimiz pazartesi günü Van'da yaşandı. Önce Doç. Dr. Naki Erdemir'i arayan ve kendisini Cumhurbaşkanının özel talimatı ile Ankara'dan özel bir savcı olarak tanıtan dolandırıcı, Türkiye geneli eş zamanlı FETÖ operasyonu yürüttüklerini ve söylenenleri yapmasını istedi. Bunun üzerine evinden çıkan Erdemir, sözde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Van Valisi İbrahim Taşyapan'la görüştürüldü. Eşi Elvan Erdemir'le telekonferans yöntemi ile görüştürülen Erdemir, ikna olduktan sonra banka hesabından çektiği 7 bin 385 TL'yi PTT Şubesinden dolandırıcıların istediği hesaba yatırdı. Bununla yetinmeyen dolandırıcılar, Erdemir'den bankaya giderek kredi çekmesini istedi. Bunun üzerine itiraz eden Erdemir'e küfürler yağdıran dolandırıcılar, telefonu kapattı. Dolandırıldığını anlayan Erdemir, polise giderek şikayetçi oldu.
İHA muhabirinin yanında tekrar telefonla dolandırıcıları arayan Erdemir çifti, bir şok daha yaşadı. Telefonda adeta aile ile dalga geçen dolandırıcılar, özür dileyerek helallik istedi. 4 kişi olduklarını ve paraya ihtiyaçları olduğunu anlatan dolandırıcılar, aileden özür dileyerek helallik bile istedi.
“Önce beni evden uzaklaştırdılar”
İHA muhabirine konuşan Doç. Dr. Naki Erdemir, halen olayın şokunu atlatamadıklarını belirterek, “Pazartesi günü saat 14.51'de 0505 122 71 66 numaradan beni iki defa aradılar. Ben müsait olmadığım için cevap vermedim. Biliyorsunuz 505'li hatlar genelde polis hattıdır. Israrla arayınca 14.58'de telefonu açtım. ‘Doç. Dr. Naki Erdemir'le mi görüşüyoruz' dediler. Ben de buyurun benim dedim. Arkasından benim bütün kimlik bilgilerimi ve bazı hesap bilgilerimi saymaya başladı. Daha sonra ‘biz Cumhurbaşkanımızın özel talimatı ile özel bir savcı ile Ankara'dan FETÖ operasyonu yürütüyoruz. Türkiye geneli eş zamanlıdır. Sakın deşifre olmasın' Tabi ben inanmadım. Daha sonra ‘İki FETÖ elemanı, sizin TC numaranızla Hatay'dan Giresun'a para göndermiş, bunun yanı sıra birkaç defa hesabınıza girmeye çalışmış ve kredi çekmeye çalışmışlar, ancak yapamamışlar. Hocam, valiliğe gelir misin?' dediler. Ben de, böyle bir şey varsa siz buraya gelin dedim. Onlar da operasyonun deşifre olmaması için benim gitmemi istediler” dedi.
“Beni sürekli eşimle görüştürdüler”
Daha sonra telefonu hiç kapatmamasını isteyen dolandırıcıların yol boyunca kendisiyle konuştuğunu anlatan Erdemir, “O sırada eşimle beni görüştürdüler. Ben de hanımı telkin ettim. Daha sonra ‘operasyonun deşifre olmaması ve eşinizin kimseye bildirmemesi için evinize iki bayan iki de erkek polis gönderdik' dedi. Beni tekrar eşime bağladılar. Hanım da evde polis olduğunu söyleyince, ben daha da inandım. Daha sonra bana dediler ki ‘FETÖ'cüler seni yakmaya çalışıyorlar, sen de onlarla hep uğraşıyorsun. Dolayısıyla da biz bunları suçüstü yakalayacağız.' Daha sonrasında bana belli bir miktarda parayı hesaba yatırmamı istediler. Ben itiraz edince, evdeki polislerin paraların seri numarasını aldıklarını ve hanımıma bu parayı verdiklerini söylediler. Ben de tekrar hanımla görüştüm, hanım da teyit etti” ifadelerini kullandı.
“Beni Van Valisi ve Cumhurbaşkanı ile görüştürdüler”
Dolandırıcıların sözde Van Valisi ve Cumhurbaşkanı ile kendisini görüştürdüklerini belirten Erdemir, “İbrahim Keskin olarak kendini tanıtan ve savcı olduğunu söyleyen kişi, beni sürekli eşimle de görüştürdü. Olaydan işkillenince ben vali beyle görüşmek istedim. Sonra beni vali beyle konuşturdular. Ben vali beyle sürekli görüşen biriyim, konuşma şekli ve üslubunu biliyorum. Bunun yanında Cumhurbaşkanının özel talimatı olduğunu ve beni Cumhurbaşkanımızla görüştürdüler, ‘Türkiye parçalanmayacak, bölünmeyecek, onların inine gireceğiz. Hocam yardımcı olun' şeklinde bir şeyler söyleyince, ben olayın gerçek olduğunu zannettim. Bu arada sürekli hanımımla da beni görüştürüyorlar. Ben de çarşıya giderek bana verdikler hesap numarasına parayı yatırmaya çalıştım. Mazlum Akçil adına olan hesap numarasını sordum, o da söylediğim kişiye ait olduğunu söyledi. Ben parayı yatırdıktan sonra birisinin yakalandığını ve benimle uğraşan FETÖ'cüleri göreceğimi söylediler. Daha sonra benden bankadan kredi çekmemi isteyince, ben kızdım. Daha sonrada dolandırıldığını söylediler ve ağza alınmayacak küfürler ederek, telefonu kapattılar” diye konuştu.
“Bunların bu bilgilerime nasıl ulaştıklarını merak ediyorum”
Kendisini asıl düşündüren konunun bu adamların bu bilgilere nasıl ulaştığı sorusu olduğunu anlatan Erdemir, “Burada benim yedi sülalemi bu adamlar nasıl biliyorlar. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın sesinden ve ağzından nasıl konuşabiliyorlar. Tabi vali beyi bağlarken, kısa sürede bağlıyorlar, ancak Cumhurbaşkanını bağlarken bekletiyorlardı. Bunlar benim gibi bir vatandaşı kandırıyorsa, Türkiye'de dolandırmayacakları kimse yoktur. Adamlar 10 dakika içerisinde parayı çekmişler. Olayla ilgili suç duyurusunda bulundum. Daha sonra İçişleri Bakanımızla görüşmek istedim. Ancak müsait olmadıklarından dolayı özel kalemine olayı bildirdim. Burada Van Cumhuriyet Başsavcımız, valimiz, Cumhurbaşkanımız ve devletimizin yetkili olanlarından bu konuyla ilgilenmelerini istiyorum” ifadelerini kullandı.
“Bana ‘Zeynep Hanım' diye hitap ettiler”
Öğretim üyesinin eşi Elvan Erdemir ise, dolandırıcıların kendisine ‘Zeynep Hanım' diye hitap ettiklerini belirterek, “Benim çevremde bana ‘Zeynep Hanım' diye hitap ederler. Onlar da böyle hitap edince inandım. Burada savcı olan kardeşimi aradım. Kardeşimle konuştuktan sonra beni 0553 ile başlayan numaradan aradılar. Kimseyi aramamı, bunun büyük bir operasyon olduğunu ve eş zamanlı olduğunu söylediler. İsmini ‘Murat Yalçın' olarak söyledi. Komiser olduğunu ifade etti. Seni ‘İbrahim Sönmez diye bir savcı ile görüştüreceğim' dedi. Yardım istedi ve benden hiçbir şekilde telefonumu kapatmamamı ve kimseyi aramamamı istedi. Daha sonra Naki Beye bizi bağladılar. Her şey normal gibi gösterildi. Kızımın telefonu çalınca ona bile tepki göstererek telefonu kapattırdılar. Hatta bataryasını bile bize çıkarttırdılar. Naki Beyle sürekli görüştürdüler, ancak Naki Beyin söylediği birçok şeyi biz duymamışız bile. Bizim duymamız gereken sesleri sadece duyduk. Daha sonra da benden evde iki bayan, iki erkek polis olduğunu söylememi istediler ve parayı bana verdiklerini söylememi istediler” şeklinde konuştu.
Aileye ikinci şok
Konuşmaların ardından kendilerini dolandıran iki numarayı arayan aile, yeni bir şok daha yaşadı. Kendilerini Kuzey Iraklı olarak tanıtan dolandırıcılar, amaçlarının daha fazla para almak olduğunu belirterek, aileden ayrıca helallik istediler.
Aile, şimdi bu kadar rahat davranan dolandırıcıların bir an önce yakalanmasını istiyor.