Okul fobisi için öğretmenlere öneriler

Okul fobisi olan çocukların öğretmenlerine önerilerÇocuğun okulda kaygılanmasına neden olan faktörler (akran baskısı, alay, akademik ve sosyal becerilerde başarısızlık, aile tutumları vb) tespit edilmelidir.
Öğretmen sınıfın düzenini korkutmaya ve dayağa başvurmadan sağlayabilmelidir.
Çocuğun okulda kendini terkedilmiş ve yalnız hissetmesine yol açacak kızma, bağırma, küçük düşürme, incitme ve kıyaslama gibi davranışlardan kaçınılmalıdır.
Çocuğun kaygısı anlayışla karşılanmalı, naz, numara yapıyorsun gibi sözler söylenmemelidir. Çünkü çocuk gerçekten kaygı duymaktadır.
Okulda; çocuğun ilgisini çekecek sınıf içi aktiviteler çoğaltılmalıdır.
Çocuğu sınıf içi çalışmalara katılmaya zorlamaktan kaçınılmalı, başlangıçta kolaylıkla üstesinden gelebileceği görevleri alması için yüreklendirilmelidir.
Öğretmenin tepkileri, çocuk için şaşırtıcı olmamalıdır. Çocuğa karşı esnek, hoşgörülü ve tutarlı olunmalıdır.
Yapabileceği sorumluluklar ve görevler verilmeli, akranlarıyla değişik oyun ve görevler yoluyla ilişkiler kurması sağlanmalı, öğrencide kendi kendini denetleme yeteneği ve guruba ait olma duygusu geliştirilmelidir.
Çocuğun eksik ve yetersiz yönlerini vurgulamak yerine, başarıları ön plana çıkarılmalıdır.
Öğretmen, kendi iç çatışmalarını, bunalımlarını, öğrencinin ailesine olan kızgınlığını öğrenciye yansıtmamalıdır. Gerekirse ilgili kuruluşlara yönlendirme yapmalı, uzman yardımına başvurmalıdır.
Olumsuz aile davranışlarını tespit edip ailelere; çocuklarının güvende olduğu, panik yapmamaları, aksi halde kaygıların çocuğu etkileyeceği söylenmelidir.
Çocuğun anne-babası ya da güven duyduğu kişiyle okula gitmesi teşvik edilmeli, gerektiğinde güven duyduğu yakınının; çocuğun kendini rahat hissedinceye kadar kısa bir süre sınıfta oturması, kademeli olarak sınıf kapısının dışında, okul kantininde, okul bahçesi gibi uzaklıklarda durması sağlanmalıdır.
Çocuk ısrarla sınıfa girmek istemiyorsa; ilk günlerde okulun bahçesine, sonra okul içine, daha sonra sınıfa girmesi; önce bir saat, sonra yarım gün, sonra tam gün okula gitmesi sağlanarak, adım adım okulla buluşturulması çocuğun korkusunun yok olmasına yardımcı olacaktır.
Okula gitmeme ne kadar uzarsa, problemin çözümü o kadar zorlaşır. Çocuğun mümkün olduğu kadar çabuk, yeniden okula devam edebilmesini sağlamak gerekmektedir. Özel durumlar dışında, her rahatsız olduğunda okuldan eve gönderilmemelidir.
Özellikle bazı işlerde çocuktan yardım ve öneri isteyerek, kendini değerli ve önemli hissetmesi sağlanmalıdır.
Çocuğun başkalarıyla tanıştırılması; bağımlılık odaklarını artıracaktır. Bu, çocuğun tek kişiye olan bağımlılığını ortadan kaldırabilir.
Geri bildirimler hemen ders sonunda verilmelidir. ('Aferin bu ders güzel durdun' ya da 'ders boyunca dikkatini veremedin, dersini yapamadın, şimdi teneffüste derslerini bitir' gibi).
Aşırı ilgi göstermek, çocuğun okul fobisi nedeniyle gösterdiği davranış biçimlerini, ilgi görmek adına devam ettirmesine neden olabilir. Dengeli davranılmalı, uygulamalar en fazla bir ay sürdürülmeli, çok aşırı ayrıcalık tanınmamalıdır.
Çocuğa; okulda hangi durumlarda kimden, nasıl yardım alacağı, ihtiyaçlarını nerede ve nasıl karşılayabileceği öğretilmelidir. vanhaber,haberlervan,sevilay zorlu,köşe yazıları

Bakmadan Geçme