Öleceksek beraber ölelim

Önceki gün Van, dünde de Elazığ ve Bitlis illerimiz bombalı terör saldırılarına uğrayarak büyük acılar yaşadı. Birleri Türkiye’ye canımızı inciterek birliğimizi beraberliğimizi, huzurumuzu bozmaya çalışıyor.

İpekyolu ilçemizin İskele Caddesi üzerinde yer alan 2 Nisan Polis Merkezi ve polis evinin bulunduğu binanın yakınına teröristlerce bırakılan patlayıcı yüklü aracın gece 23 sularında infilak ettirilmesi sonucunda 1 polis şehit olurken 2 sivil vatandaşımız da hayatını kaybetti. Olayda 20'si polis 73 sivil vatandaşımız yaralandı. Terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine başsağlığı yaralılara acil şifa diliyorum.

Van önceki gece uyumadı.

Şiddetli patlamanın sesi en uzak mahallerde duyuldu. Kimleri sarsıntıyı deprem sandı. Telefonlar susmadı. Duyarlı vatandaşlarımız kan bağışı için hastanelere koşarak seferber oldu.

Gün ağardıktan sonra saldırının Hacı Hidayet Cami, Sıhke Caddesi, İskele Caddesi, Yukarı Norşin Cami civarı, Edremit TOKİ durakları ve çevresini içine alan yaklaşık 1-2 km alanda etkli olduğu ortaya çıktı. Saldırıda çok sayıda iş yeri ve evin camları, kapılar yerle bir oldu. Manevi zararın yanında büyük maddi kayıplarda oluştu. Bazı binalar savaş uçakları tarafından bombalanmış gibi tahrip oldu. Suriye, Irak benzeri üzüntü veren, ürperten görüntüler oluştu!

Terör saldırısının şiddeti ve korkusuyla bazı insanlar travma geçirdi.

Terörün hesabı başka.

Hainler ne kadar çok polis, asker, sivil ölürse , ne kadar çok kan akıtılırsa terör saldırısının o denli başarıya ulaşmış olacağı hesabıyla insan yoğunluğunun bulunduğu, yerleşim alanı olan Sıhke Caddesi ile İskele Caddesi arasındaki merkezi bir noktadaki polis merkezi ve polis evinin yakınında 1 ton patlaycı kullanılarak saldırı gerçekleştirdiler.

Zalimlerin, hainlerin gözünü kan bürümüş.

Vampirler kana doymuyorlar.

Birileri “öldürün, yakın yıkın” diyor.

Daha çok kan akmalı.

Daha çok insan ölmeli.

Daha çok insan sakat kalmalı.

Daha çok insanın anası ağlamalı.

Daha çok insanın yüreği yanmalı.

Daha çok insanın ocağı sönmeli, yuvası yıkılmalı diyor.

Daha çok insan yaşamdan koparılmalı ki emperyalist güçler ve onların taşeronları mutlu olsun.

Van bir kez daha haince, kalleşçe vuruldu.

Van'ın ekonomik, sosyal, kültürel umutları bir kez daha saldırıya uğradı. İnsanlarımızın yaşama hevesi, heyecanı bombalandı.

Ülkemizi, memleketimizi yaşanmaz hale getirmek istiyorlar. İç savaş çıkararak gerçek planlarını hayata geçirmeye çalışıyorlar.

Ülkenin bütün kurum ve kurumlarını ele geçiren FETÖ'nun elinde patlayan darbe girişimi sonrası psikolojisi bozulan, sinirleri gerilerek hırçınlaşan emperyalist güçler Türkiye'ye savaş açmış durumdalar.

Ortada saldırarı yapan örgüt mörgüt yoktur.

Emperyalist güçler ve taşeronları var.

Darbe girişimi amacına ulaşmış olsaydı bugün belki bombalar patlamayacak, insanlar ölmeyecekti. Ancak geride artık bağımsız demokratik bir Türkiye olmayacaktı. FETÖ eliyle ABD tarafından işgal edilmiş, bütün ulusal değerlerini kaybetmiş müstemleke Türkiye olacaktı.

Türiye'ye dayatma yapan Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ‘nin sahipleri Suriye, Irak'a dönüştürdükten sonra işgal ederek şekillendirmek istiyorlar.

Emperyalist planın dışta ve içteki paçaları Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması yaşanması için her türlü kanlı, kirili oyunları sergiliyorlar ve sergilemeyede devam edecekler.

Kaşımızda planları bozulan, BOP işi uzayan çıldırmış emperyalist güçler var. Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen ABD, NATO, Belçika, Almanya, Fransa, İngiltere nihayet AB ülkeleri içeriden dışarıdan ülkemize halkımıza kin kusuyorlar.

Terör saldırıları farklı yöntemlerle artarak devam edecek. Belki de çılgınlık derecesine dahi varacak. Emperyalist güruh ve yerli işbirlikçileri bombalayarak, öldürerek, yakarak, yakarak bu halkı sindireceklerini sanıyorlar ancak yanılıyorlar. Önceki gece Van'da dün Elazığ ve Bitlis'te gerçekleştirilen terör saldırılarının özeti budur.

Lakin, Van sinyal verdi.

Van'da saldırının yapıldığı önceki gece tarihe not edilecek çok önemli bir gelişme yaşandı. Patlamayı duyarak 2 Nisan Polis Merkezi ve polis evi yakınına koşan Vanlılar gördükleri dehşet karşısında göz yaşları içinde terör saldırısını nefretle lanetlediler. Orada çevre güvenliğini sağlayan polisler olası yeni bir saldırı karşısında toplanan kalabalığa can güvenlikleri için olay yerinden uzaklaşmaları ikazında bulundu. İşte o an kalabalığın içinden volkan gibi patlayan toplu bir irade dile geldi.

Vanlılar, “ Biz hiçbir yere gitmiyoruz, öleceksek beraber ölelim” diye haykırarak adeta gemileri yaktılar.

Terörün, baskının huzursuzluğun toplumu gererek getirdiği tehlikeli nokta burasıdır.

Van'dan önceki gece yükselen ortak tepkiyi, mesajı herkesin ciddiye alarak çok iyi analiz etmesi gerekir. Tepki bıçağın kemiğe dayandığının fotoğrafıdır.

Uyarıyorum.

Toplumun sinir uçlarıyla oynamayın.

Üzülmekten yorulan insanlarımızın sabrı artık tükendi. Van bundan sonra farklı olaylara gebedir!

Çocukların, kadınların, polisin, askerin, yaşlının hastanın canına kastederek, bombalar patlatarak yaşama kastederek hiçbir güç bu ülkeye bu millete boyun eğdiremez. Bombalarla, ölümlere hiç kimse amacına da ulaşamaz. Barış ancak sevgiyle kardeşlikle sağlanır.

Gün bugündür

Van'da bütün siyasi partiler, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek teröre karşı açık ve net tavır almaları gerekir.

Ancak, fakat, ama diyerek küçük hesaplar yaparak kaypakça duruş sergilemek, usülen açıklama yaparak tepki göstermek ne İsa'ya ne Musa'ya yarar. Kimse kimseyi kandırmasın.

Üç kuruş maddi menfaat, makam ve beklentiler için zor günlerde onurunu iradesini tutsak edenlerin tarih önünde söyleyecekleri sözü, topluma bakacak yüzleri kalmaz.

Gün ülkemize, memleketimize, bağımsızlığımıza, insanımıza değerlerimize, birliğimize sahip çıkma zamanıdır. Gün farklılıkları bir kenara bırakarak emperyalist oyunları bozma zamanıdır. Gün onurlu, namuslu, kararlı duruş sergileme zamanıdır.

Mutlu musunuz?

Körpe bebeyi yakarak kömüre dönüştürdünüz.

19 yaşındaki Dicle'nin hayallerini yok ettiniz.

Korku, dehşet saçarak yaşam hakkını hiçe saydınız.

Anaların yüreğini, babaların ciğerini yaktınız.

İnsan haklarını ayaklar altına aldınız.

Esnafın umutlarını parçalayarak mağduriyetlere neden oldunuz.

Mutlu günlerinde halay çeken insanların üzerine kan sıçrattınız.

Sokaktan geçen masum insanlara kıydınız.

Serin bir yaz gecesini cehenneme çevirdiniz.

Kadın, çocuk yaşlı demeden bombaladınız.

Memleketimize huzursuzluğu ölümü, acıyı tattırdınız.

Pencereler söküldü, masalar devrildi, perdeler uçuştu, gönüller kırıldı. Van'ı yeterince mutsuz ettiniz.

Peki, siz şimdi mutlu musunuz?

Bakmadan Geçme