Olimpiyat Şerefimiz Nur TATAR

Türkiye'de eskiden şehirler, madalyalı sporcularıyla tanınırdı.
Yaşar Doğu deyince Samsun, Mehmet Terzi deyince Eskişehir, Mehmet Yurdadön deyince Kars, gelirdi akla. Olimpiyat sporcusu vermek en büyük şerefti bir il için.
Hele hele güreşçi vermişse çok daha itibar görürdü…
Türkiye'nin olimpiyatlarla imtihanı, bazen hüsran bazen sevinçlerle sürse de her olimpiyat serüvenini, büyükten küçüğe herkes heyecanla izler ve madalya getirecek sporcularıyla coşmanın hazzını arar.
Olimpiyatlarda ağırlıklı olarak güreş branşındaki başarılarımız, 1988 Seul olimpiyatlarında Naim Süleymanoğlu'nun halterdeki 6 dünya, 9 olimpiyat rekoru kırarak elde ettiği büyük başarısıyla, artık güreş dışında değişik branşlarda da olimpiyat vizyonumuzun genişlemesini sağlamıştı.
Londra 2012 de, ilk başlarda çok ümit vermeyen Türkiye, son haftaya girilirken atletizmde, olimpiyatlarda il kez elde edilen 1. ve 2. lik derecelerinin ardından, tekvandodaki başarıları yüzünü güldürdü ülkenin.
Nur Tatar'ın, finale kadar karşılaştığı tüm rakiplerini tek tek devirip, TRT spikerinin heyecanlı anlatışı duygularımıza tercüman olurken, Van'da bir rüyasını daha gerçekleştirmenin gururu içindeydi.
En sonunda ilimizin bağrından yetişmiş, olimpiyatlara verdiği, hem de bayan bir sporcusuyla ülkesine madalya kazandırmıştı. İnanılmaz bir başarıydı bu.
Nur Tatar…
Müsabaka öncesi Cumhurbaşkanımızın eşi Hayrunnisa Gül ile telefonda konuşurken bile kendinden o kadar emindi ki 'madalya benim olacak' diye konsantre olmuş bir ses tonuyla, adeta herkese müjde veriyordu ekranlara yansıyan bu diyalogda.
Aynı zamanda Hayrunnisa Gül'ün mimarı olduğu, 81 ilde 81 yıldız projesinde, Van ilinin yıldızı olan Nur Tatar, bu projenin tuttuğunu göstermesi açısından da büyük bir başarı kaydetmiş oldu. Umutların boşa gitmediğini, sarf edilen emeklerin hakkını verdiğini herkese gösterdi Nur Tatar.
Tüm haber bültenlerinde ve alt yazılarda Nur Tatar vardı.
Ertesi gün gazete manşetlerinde hayat hikayesi, yokluklarla mücadelesi anlatılıyordu ve aynı zamanda bir depremzede olduğu, depremden nasıl kıl payı kurtulduğu anlatılıyordu, henüz 19'unda olan, doğunun bağrından kopan bu yetenekli, azimli kızımızın…
Tüm Türkiye bu Vanlı depremzede kızının, tekmeleriyle coşuyordu işte.
Günün güzel haberi, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'tan geliyordu…
2012 Londra Olimpiyatları'nda dereceye girip madalya alan sporcuların adları, doğdukları yerlerde yeni yapılan spor tesislerine verilecek. Türkiye'ye dönüşte de posterleri oturdukları semtlere asılacak… diye.
Gazetemizin de önerisi olan bu güzel gelişme, aynı zamanda Van'dan ilk kez çıkmış bu denli başarılı bir sporcunun, bayan olması nedeniyle daha da önem kazanıyor. Onun ismiyle yükselecek bir tesis, kim bilir daha nice Nur Tatar'ların bu şehirden yetişmesine vesile olacaktır.
Artık doğu kadını, sporda da var! dedirten bu tarihi başarının mimarı Nur'u ne kadar tebrik etsek azdır.
Henüz, ne büyük bir başarı yakaladığımızın il olarak bugün için pek farkında olmasakta, 19 yaşında bu başarıyı elde eden birinin, daha uzun yıllar bu ülkenin ve şehrin sporuna nice başarılar kazandıracağı çok aşikrdır.
TRT Spikerinin; ''vee sporcumuz finalde… artık gümüş madalya garanti… '' diye heyecanla bağırması, aslında biz Vanlı futbolseverlerin de bir hayalini farklı bir branştan da olsa gerçeğe dönüştürüyordu.
Vansporlu'lar yıllarca, ne zaman Avrupa kupalarında yer alacağız da, spiker Vanspor'un maçlarını anlatırken; ''takımımız Vanspor atakta, tüm hatlarıyla rakibine yükleniyor…'' gibi aktarımlarla, tüm Türkiye'yi temsilen, Vanspor'u anlatacak… diye saf hayaller kurmuştuk.
Kaderin cilvesine bakın ki, eski bir Vanspor'lu olan, efsane oyuncularımızdan Vanspor'un emektar kaptanlarından, Nizam Tatar'ın yetiştirdiği biricik kızı, Vanlıların bu hayalini olimpiyatlarda gerçekleştirmiş oluyordu işte.
Vanlılar için büyük bir gururdu doğrusu.
Teşekkürler Nur Tatar, bizler için bir mucize olan bu milli hayali gerçekleştirdiğin için,
Teşekkürler Van'ın olimpiyat meşalesini yakan ilk sporcu olduğun için,
Teşekkürler, omzundaki yükün farkında olarak, emeklerin karşılığını vererek, Londra'ya turistik geziye gitmediğin için,
Teşekkürler yaralarını sarmaya çalışan bu şehre, büyük bir moral verdiğin için.
Başarıların ve sağlığın daim olsun… vanhaber,erdal orman,köşe yazıları

Bakmadan Geçme