Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?

Franz Kafka'nın bu sözü her aklıma geldiğinde felsefe temelinin buradan geldiğini düşünürüm. Çünkü ölüm hayatımızda ki en büyük varoluş sebebi.

Franz Kafka'nın bu sözü her aklıma geldiğinde felsefe temelinin buradan geldiğini düşünürüm. Çünkü ölüm hayatımızda ki en büyük varoluş sebebi.

Hepimiz her zaman bir şey yapmaya karar veririz. İyi bir aile kurmaya, iş sahibi olmaya, para kazanmaya, iyi bir eşe sahip olmaya, iyi bir kariyer sahibi olmaya vs vs. Ölüm ise her daim bir gerçek ama unutulmuş bir gerçek olarak kalır bir yanımızda.

Aslında ölüm dışında diğer şeylerin ciddiyetini ölümün önüne koyduğumuz için herşey gayet formal bir nitelik kazanıyor. Ölümün olduğu yerde daha ciddi birşey olmadığını düşündüğümüzde ya da bunu hayatımızın ortasına koyduğumuzda nerede olursak olalım bunun bir öneminin kalmadığı bariz ortaya çıkıyor. Örnek olarak çağımızın problemlerinden olan aşk sendromu sonrası gelişen olaylarda çok sayıda ruhi bunalım sonucu intihar vakaları gerçekleşiyor.

Aslında şahsen ben acıya, bunalım sürecine bu noktada katılmıyorum. Evet kırgınlık, kızgınlık vuku buluyor ama işin o derece ileri gitmesi ciddiyet meselesidir. Kendimi bu konuda hep sorgularım an mı ciddiyet mi diye, bu yaşadığımız düzende herşeyin elbet geçici olacağına inanıyorum. Yıllar evvel tanıdığım bir kadın bana birine aşık olduğunu söylemişti ve asla onu unutamayacağını söylemişti.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Bakmadan Geçme