Onu güneşin doğuşunda göreceksiniz
'Puslu bir ayrılık sabahında Martıların çığlığıyla uyandım güne Yine gözlerin asılı kaldı gözlerimde Türkülerin en içlisindeyim yine.'
"Puslu bir ayrılık sabahında
Martıların çığlığıyla uyandım güne
Yine gözlerin asılı kaldı gözlerimde
Türkülerin en içlisindeyim yine."
Işığın alışılmış yansımaları gün içinde onlarca kez değişir. Her değişim bir yüz ifadesi gibidir. Işıkla, güneşle, rüzgarla değişen bu anlar bizi değişik zaman dilimlerine götürüp getirir. Bir şehrin ışığının bir insana yansıması olağanüstü bir enerjidir. O yüzden sevdiğimiz şehirlerde yaşamak isteriz hep. Ama şehri bize sevdiren ortak değerlerimiz, paylaşımlarımız ve birlikte yol aldığımız insanlardır. Memleketimiz de geçmişte yaşadığınız insanlarla ortak bir payda oluşturur. Bir zamanlar diye başlarız bağından, bahçesinden, ikliminden bahsederken.
Bir zamanlar; sularında çamaşır yıkayan kara gözlü kızları vardı Van Gölünün deriz mesela. Tadına seyirle varılan, Van balığının anavatanı, turkuaz renginin eşsiz suları halk dilinde Van Denizi diye anılırdı bu eşsiz güzellik diye devam ederiz, sevdiğimiz şehre övgüler düzmeye.
Ne kadar anlatsak eksik kaldığını düşünürüz. Çünkü duyguların o sihirli kelimelerde yoğunluk kazanamadığını sanırız. Oysa içtenlikle seçtiğimiz sözcükler duygularımızın gerçek tercümanıdır.
Doğunun incisi VAN… Simgesi Van Gölü eşsiz güzellikler sergiler gizemli ve nazlı…
Göl her defasında güneşi görünce kendi pırıltısını saçar. Tek bir kıpırtı olmaksızın söyler, usulca fısıldar her şeyi. Aşkı, sevgiyi, barışı.
İpeksi dokunuşlar misali kıyıyı okşar dalgaları.
O en sert poyrazda fırtınalı girdaplara döner, öfkesi büyür, hırçınlaşır. An gelir kıyıyı döver gibi sever dalgaları.
Oysa onu güneşin doğuşunda göreceksiniz. Uzun bir süre güneşle flört eder ve güneşle raksı başlar hafif esintilerde. Bir rakkas gibi adeta bel büker, gerdan kırar kıyısında izleyene heyecan verir o ritmik ahenkli salınışıyla.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ