Pandemi dönemi çocukları

Koronavirüs, her yaştan çocuğun psikolojisini farklı şekilde yaralıyor. Uzmanlar, pandemi dönemi çocuklarının gelecekte aşırı güvensiz, korkak ve depresyona yatkın yetişkinler olabileceği uyarısını yapıyor.

Yaklaşık bir yıldır bütün dünyayı saran koronavirüs salgını her yaştan insanı hem fiziksel hem de psikolojik açıdan etkiledi. Kimi hayatını kimi sağlığını kimi sevdiğini kaybetti. Hepimizin virüsün bulaşma, hasta etme ve ölümlere yol açma etkisine yoğunlaştığı şu günlerde uzmanlar, koronavirüsün çocuklar üzerindeki uzun dönem etkilerine dikkat çekiyorlar. Pandemi dönemi çocuklarının gelecekte kaygı düzeyleri yüksek, hayata karşı güvensiz, korkak ve ruhsal hastalıklara daha yatkın yetişkinler hline geleceğini söyleyen Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Sebla Gökçe, 'Çocuklar ailelerin duyduğu kaygıdan, stresten, sokaklarda gördükleri maskeli hayattan, sosyal mesafeden büyüklerden daha fazla etkileniyorlar. Pandeminin getirdiği psikolojik problemler ergenlik döneminde intihara kadar varan depresyona sebep olabilir' diyerek anne babaları virüse ilişkin kaygılarını çocuklarına abartılı olarak yansıtmamaları konusunda uyardı. Doç. Dr. Sebla Gökçe, virüs kaygısının yaş gruplarına göre çocukları nasıl etkilediğini anlattı...

BEBEKLER DAHA AZ UYUYOR
0-1 YAŞ:
Annenin, babanın kaygısı bebeklerde huzursuzluk, uyku ve beslenme problemleri şeklinde ortaya çıkıyor. Bu dönemde bebeğin anne babaya (gelecekte psikolojik durumunu belirleyecek olan) 'güvenli bağlanma' geliştirmesi beklenirken ailenin depresyonu, kaygısı, yüksek stres düzeyi, bağlanmayı etkileyebiliyor. Bu durum
çocuğun gelecekte toplumla uyumsuz,
sağlıklı diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler
kuramayan kişiler hline gelmesine
sebep olabilir.

İŞTAHSIZ VE HUZURSUZ ÇOCUKLAR
1-3 YAŞ: Bu yaş grubundaki çocuklarda daha çok ailelerinin nasıl hissettiğine bağlı olarak, ayrılık kaygısı, anneye babaya yapışma, ayrılmak istememe, onların yokluğunda huzursuzluk, uykuya dalamama, sık uyanma, korkulu rüya görme, huzursuzluk, öfke nöbetleri ve iştahsızlık görülebiliyor. İnsanların virüs bulaşır kaygısı sebebiyle gösterdikleri davranışları gözlemlemeleri, ailelerinin ve kreşe gidiyorsa öğretmenlerinin bu konularda sürekli uyarması dış dünyayı olduğundan çok daha tehlikeli algılamalarına yol açabilir.

VİRÜSÜ CANAVAR GİBİ ALGILIYORLAR
3-6 YAŞ:
Okul öncesi bu dönemde ailenin çocuğa yansıyan olumsuz duygularının yanı sıra, sosyal çevre eksikliği sebebi ile sosyal, bilişsel gelişimi beklenenden daha yavaş olabilir. Bu yaş grubunda çocuklar virüsleri onlara ve sevdiklerine zarar verebilecek canavarlar olarak algılayabilir, dış dünyadan bu sebeple daha çok korkabilirler. Özellikle onları korkutabilecek görsellerden, konuşmalardan korumak çok önemli.

ÖLÜM KAYGISI YAŞIYORLAR
6-11 YAŞ: İlk ve ortaöğretim çocuklarının online eğitime yeterince uyum sağlayamama, dışarıda oyun oynayamama ve yaşıtlarıyla vakit geçirememeleri psikolojilerini olumsuz etkiliyor. Bunun üzerine ailelerin öğretmen rolüne geçmesi sebebi ile anne babanın öfke ve tükenmişlik duyguları çocuğa çok daha net şekilde yansıyor. Bu duygular aile içi çatışmaları artırıyor. Ölümü algılayabilen bu yaştaki çocuklar bir yakınını kaybettiyse ya da bu dönemde sıkça çevresinden yakınını kaybedenleri duyuyorsa kaygıları daha da artar.

'SALGIN İNTERNET BAĞIMLILIĞINI ARTIRDI'
11-14 YAŞ: Ergenliğin başlangıcı ve orta evrelerindeki bu çocuklar akranları ile görüşememeleri, sosyal hayatın eksikliği, sürekli aileleriyle birlikte ve onların kontrolünde olmaktan çok etkileniyorlar. Pandeminin varlığını inkr etme eğilimi, etkilenmiyor görünmelerine de bu grupta oldukça sık karşılaşılır. Bu dönemdeki etkiler sorumluluklardan kaçma, okul başarısızlıkları, odaklanma ve motivasyon güçlükleri, enerji azlığı, zevk aldığı aktivitelere ilgi kaybı, uyku ve yeme problemleri, öfkelilik hli, aile içi çatışmalar ile ekran, oyun, internet bağımlılığı şeklinde görülebilmektedir.

ERGENLERDE DEPRESYON İNTİHARLA SONUÇLANABİLİR
15-18 YAŞ: Ergenliğin orta ve geç dönemlerindeki bu yaş grubunda normal dönemlerde de sıkça görülen gelecek kaygısının pandemi ile birlikte daha da ağırlaştığı görülebiliyor. Akranlarından uzak olmaları, aile ile daha fazla vakit geçirme ve sorumluluklarının daha fazla hatırlatılması, çatışmaları, gelecek kaygıları ve depresif belirtileri artırabiliyor. Bu grupta umutsuzluk, değersizlik, çaresizlik gibi depresif belirtiler, depresyon sıklığında artış, kendine zarar verme ve intihar girişimleri bile görülebiliyor.

Türkiye Gazetesi

Bakmadan Geçme