Rakamlar ortaya koydu aile çöküyor

İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı 2011 yılından günümüze neredeyse on yıl geçti.

Milli Gazetenin haberine göre bu on yıllık süreçte söz konusu sözleşmede getirilen maddelerin topluma yansıması zaman aldı. Lakin gelinen noktada söz konusu sözleşmeden sonra aile kurumuna yönelik baskı ve yıpratmalar adeta bu kurumu yok etmeyle karşı karşıya bıraktı. Hem fiziki olarak hem de ruhsal olarak toplumun adeta AB dayatmasıyla saran bu söz konusu anlaşma, bu günlerde yeniden gündemde. Temel dinamiklerimizi oluşturan, bizi biz yapan, değerlerimizi özümseyerek yaşandığı en temel kurum olan aile, söz konusu bu sözleşmeden çok acı çekti. Kötü yansımalarının zaman almasıyla yeniden gündeme gelen sözleşmeyle devleti ayakta tutan en temel sosyal kurumların başında yer alan aile kurumu giderek yıpranmaya devam ediyor.

İstanbul Sözleşmesi sonrasında aile kurumunun nasıl olumsuz etkilendiğini istatistik veriler tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. İstanbul Sözleşmesi'nin imzalandığı 2011 yılından bugüne derlediğimiz evlilik ve boşanma oranları aile kurumunun tepetaklak yok olmaya doğru gittiğini gözler önüne seriyor.

NÜFUSUMUZ ARTTI, EVLİLİK ORANLARI AZALDI
2010 yılında yapılan hesaba göre ülkemizin toplam nüfusu 72 milyon 560 bin kişi. 2020 yılındaki son nüfus sayımımızda ise ortaya çıkan rakam 83 milyon 154 bin 997. Geçen on yıllık süreçte nüfusumuz yüzde 15 civarında bir artışla büyürken öte yandan evlilik oranlarında ise tam tersi bir durum ortada. 2011 yılında 592 bin 775 çift evlenirken 2019 yılında bu rakam 541 bin 424'e kadar geriledi. Bu zaman diliminde evlilik oranlarında ise yüzde 9 civarında bir azalma görüldü. On yıllık zaman diliminde boşanmalardaki artış oranı ise aile kurumunun geleceğini tehdit ediyor.

İLK EVLENME YAŞLARI DA YÜKSELİYOR
Rakamlara göre ilk evlenme yaşı incelendiğinde de her iki cinsiyette rakamlar giderek yükseliyor. Toplumsal değişimler, eğitim, işsizlik ve benzeri nedenlere bağlı olarak bu rakamlar artış olarak görülse de evlilik kurumu ülkemizde giderek geç yaşlarda kurulabiliyor. 2011 yılında ilk evlenme yaşı erkeklerde 26,6 iken kadınlarda bu oran 23,3 idi. 2019 yılı verilerine göre ise ilk evlenme yaşı erkeklerde 27,9, kadınlarda ise bu yaş 25,0 oldu. Aradaki evlenme yaş farkı ise 2,9 olarak gerçekleşti.

BOŞANMALAR İLK YILLARDA DAHA ÇOK
TÜİK tarafından açıklanan son rakamlara göre boşanma istatistikleri de dikkat çekiyor. Özellikle boşanmaların zaman dilimleri de göze çarpıyor. 2019 yılı verilerine göre boşanan çiftlerin yüzde 36'sı evliliklerinin ilk 5 yılı içinde boşanıyor. Ayrılan çiftlerin yüzde 20,6'sı ise evliliğin ilk 6-10 yılı içinde aile kurumunun kapısına kilit vuruyor.

EVLENME DE AVRUPA ÜLKELERİ BİZİ GEÇTİ
Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) açıkladığı son veriler de ülkemiz adına kaygı verici rakamları ortaya koydu. Türkiye'de evlenme hızı son 10 yılda binde 9'dan binde 6,8'e geriledi. Daha önceki yıllarda Türkiye, evlenme artış hızında 27 Avrupa ülkesi arasında birinci iken bu yıl gerileyerek 4'üncü sıraya yerleşti. Litvanya, Romanya ve Güney Kıbrıs evlenme hızı sıralamada ülkemizi geride bıraktı.

SÖZLEŞMEDEN SONRA İŞTE YIL YIL ŞOK EDEN EVLİLİK RAKAMLARI
Türkiye İstatistik Kurumu verileri baz alınarak hazırladığımız tabloya göre ülkemizde evlilik oranları düşerken, boşanmalar ise hızlı bir ivmeyle artıyor.

EVLENENLER
2011 592 BİN 775

2012 603 BİN 751

2013 600 BİN 138

2014 599 BİN 704

2015 602 BİN 982

2016 594 BİN 493

2017 569 BİN 459

2018 554 BİN 389

2019 541 BİN 424

SÖZLEŞMEDEN SONRA KATLANARAK ARTAN BOŞANMA RAKAMLARI
BOŞANANLAR

2011 120 BİN 117

2012 123 BİN 325

2013 125 BİN 305

2014 130 BİN 913

2015 131 BİN 830

2016 126 bin 164

2017 128 BİN 411

2018 142 BİN 448

2019 155 BİN 47

Bakmadan Geçme