Ramazan etkinlikleri ve konteynır kentler
Ramazan ayını geçirmeleri için konteynır kentlerde iftar sonrası müzik dinletisi, yüz boyama, tiyatro, ateş gösterisi ve palyaço gösterileri düzenleniyor. İyi de oluyor. Ramazan ayı boyunca her gün farklı konteynır kentlerde düzenlenen bu gösterilerin biride geçen akşam Şabaniye Mahallesinde bulanan konteynır kentte idi. Bir gösteri sahnesi yapılmış ve çocukların yüzü boyanmıştı. Çocukların eğlendiği dete gözlerinin parlamasıyla kendini o kadar belli eder derecedeydi. Yapılan organizasyonun güzel olacağını ve çocukların, anne babaların kısacası bütün konteynır kentin sakinlerinin azda olsa eğlenip yaşadıkları deprem psikolojisinden biraz uzaklaşacaklarını umuyordum.
Gerçekten güzel ilahilerle bir başlangıç yapıldı ve daha sonra palyaçolar gösteriler yapıp insanları eğlendirmeye çalıştılar. Baktım her çocuğun yüzü ayrı bir şekille boyanmıştı. Her şey onlar için ya onlarda bunun verdiği keyifle her tarafa gülücükler dağıtıyorlardı. Anonslar yapılıyor ve bir delikanlı çıkıyor sahneye. Bende merak ettim kim bu diye sordum yanımda bulunan arkadaşlarıma. Neyse onun cevap vermesine gerek kalmadan 'haspiskopat' anonsu yapıldı ve bir genç sahneye çıktı. Biraz dikkatle kulak misafiri oldum söylediği şarkının sözlerinde, sözlerde ne arasanız vardı… Uyuşturucudan, isyandan, jilet atmaktan, ölümden, yani ne arasınız vardı.
Bu program ramazan ayı nedeniyle depremzede vatandaşların deprem psikolojisinden uzaklaşmaları adına yapılıyorsa sözüm ona. Kendisini şarkıcı zannedip sahneye çıkan biri; isyandan söz edecekse, içkiden söz edecekse, uyuşturucudan söz edecekse bu insanların ve oradaki çocukların psikolojisine nasıl bir katkısı olabilir ki? Gerisini siz düşünün ve kendi kendinize bu soruyu sorun. Evet, orada 3 yaşından tutun 18 yaşına kadar gençler vardı ve onlarında bu tür şarkıları dinleyip nasıl bir ruh hali yarattıklarını, etkilerini açıkçası bir, psikiyatrist 'ten dinlemek isterdim. Yani bu tür sözleri olan şarkıların çocuklara dinletilmesi ne kadar doğrudur… Birilerine para kazandırmak isteyebilirsiniz. Ama vatandaşı, kamu imkanlarını istismar ederek yapmaya hakkınız yoktur. Lütfen biraz seçici olun, vatandaşın duygularıyla oynamayın. Nerde nasıl etkinlik yapılır bunu da bilmeniz gerekir. Bilmiyorsanız sorun, araştırın.
İnsanlara nasılsa bunlar bir şeyden anlamıyor havasına girerek ne olduğu belli olmayan kendini şarkıcı olarak gören bir isyankr genci nasıl olurda sahneye çıkarırlar anlamış değilim. Ramazan ayındayız ve ramazan ayına yakışır bir etkinlik olmasını temenni ederdik ve böylede umuyorduk ama nitekim böyle olmadı. Biz kendi kültürümüzle ramazan ayını yaşamak isteriz. Ramazan ayının Anadolu'nun her tarafında köklü bozulmaz kaideler ve gelenekleri vardır. Örneğin: Van'da ilk kez oruç tutan çocukları 'sırtta gezdirme-hediye alma', Samsun'da 'Sele-sepet' Amasya'da 'bando' geleneği, Sinop'ta 'Helesa', Erzurum'da ilk kez oruç tutan çocuklara 'hediyeler', Konya'da, 'oruca direk vurma', Kayseri'de 'Arabaşı yemeği', Şanlıurfa'da 'kehke' ve 'külünçe', Gaziantep'te 'ramazan kahkesi', Siirt'te 'melede ateşi', Kilis'te 'ramazan gerebiçi', Sivas'ta 'tel helva', Bursa'da 'hacivat-karagöz', Kütahya'da 'küpecik' gibi geleneklere sahip illerimiz vardır.
Peki, tarih kültür, medeniyet kenti, kendine has zengin-renkli ramazan gelenekleri olan, ilgi bekleyen Van'da ne etkinlik var? Sadece geçiştirme. Van'da da ramazan boyunca ilimizin kültürüne has eğlencelerin sergilendiği, sohbetlerin yapıldığı, kahvehanelerin bulunduğu mimarisi tarihi Van evleri ve eski Van iş yerlerinden oluşan, İstanbul Feshane tarzı etkinlik sokağı yapılamaz mı? Bu sokağı yapmak çok mu zor? Asi bir gençlik geliyor ve gün geçtikçe eski gelenek ve göreneklerimizden de uzaklaştırılıyoruz. Konteynır kentlerde bu tür gösterileri düzenleyen kurum, kuruluş ve yetkililere buradan seslenmek istiyorum; Biraz daha dikkatli ve ramazan ayıyla özdeşleşen, kente yakışan kültürel, sanatsal etkinlikle yapılsa daha güzel olmaz mı? Sizlere vatandaşın rahatsızlığını, beklentilerini iletmeye çalıştım. Günü kurtarmak yerine, etkili kalıcı işler yaparak geleceğe iz bırakanlardan olun. Tercih sizin… vanhaber,ilhan siyahtaş,köşe yazıları
Gerçekten güzel ilahilerle bir başlangıç yapıldı ve daha sonra palyaçolar gösteriler yapıp insanları eğlendirmeye çalıştılar. Baktım her çocuğun yüzü ayrı bir şekille boyanmıştı. Her şey onlar için ya onlarda bunun verdiği keyifle her tarafa gülücükler dağıtıyorlardı. Anonslar yapılıyor ve bir delikanlı çıkıyor sahneye. Bende merak ettim kim bu diye sordum yanımda bulunan arkadaşlarıma. Neyse onun cevap vermesine gerek kalmadan 'haspiskopat' anonsu yapıldı ve bir genç sahneye çıktı. Biraz dikkatle kulak misafiri oldum söylediği şarkının sözlerinde, sözlerde ne arasanız vardı… Uyuşturucudan, isyandan, jilet atmaktan, ölümden, yani ne arasınız vardı.
Bu program ramazan ayı nedeniyle depremzede vatandaşların deprem psikolojisinden uzaklaşmaları adına yapılıyorsa sözüm ona. Kendisini şarkıcı zannedip sahneye çıkan biri; isyandan söz edecekse, içkiden söz edecekse, uyuşturucudan söz edecekse bu insanların ve oradaki çocukların psikolojisine nasıl bir katkısı olabilir ki? Gerisini siz düşünün ve kendi kendinize bu soruyu sorun. Evet, orada 3 yaşından tutun 18 yaşına kadar gençler vardı ve onlarında bu tür şarkıları dinleyip nasıl bir ruh hali yarattıklarını, etkilerini açıkçası bir, psikiyatrist 'ten dinlemek isterdim. Yani bu tür sözleri olan şarkıların çocuklara dinletilmesi ne kadar doğrudur… Birilerine para kazandırmak isteyebilirsiniz. Ama vatandaşı, kamu imkanlarını istismar ederek yapmaya hakkınız yoktur. Lütfen biraz seçici olun, vatandaşın duygularıyla oynamayın. Nerde nasıl etkinlik yapılır bunu da bilmeniz gerekir. Bilmiyorsanız sorun, araştırın.
İnsanlara nasılsa bunlar bir şeyden anlamıyor havasına girerek ne olduğu belli olmayan kendini şarkıcı olarak gören bir isyankr genci nasıl olurda sahneye çıkarırlar anlamış değilim. Ramazan ayındayız ve ramazan ayına yakışır bir etkinlik olmasını temenni ederdik ve böylede umuyorduk ama nitekim böyle olmadı. Biz kendi kültürümüzle ramazan ayını yaşamak isteriz. Ramazan ayının Anadolu'nun her tarafında köklü bozulmaz kaideler ve gelenekleri vardır. Örneğin: Van'da ilk kez oruç tutan çocukları 'sırtta gezdirme-hediye alma', Samsun'da 'Sele-sepet' Amasya'da 'bando' geleneği, Sinop'ta 'Helesa', Erzurum'da ilk kez oruç tutan çocuklara 'hediyeler', Konya'da, 'oruca direk vurma', Kayseri'de 'Arabaşı yemeği', Şanlıurfa'da 'kehke' ve 'külünçe', Gaziantep'te 'ramazan kahkesi', Siirt'te 'melede ateşi', Kilis'te 'ramazan gerebiçi', Sivas'ta 'tel helva', Bursa'da 'hacivat-karagöz', Kütahya'da 'küpecik' gibi geleneklere sahip illerimiz vardır.
Peki, tarih kültür, medeniyet kenti, kendine has zengin-renkli ramazan gelenekleri olan, ilgi bekleyen Van'da ne etkinlik var? Sadece geçiştirme. Van'da da ramazan boyunca ilimizin kültürüne has eğlencelerin sergilendiği, sohbetlerin yapıldığı, kahvehanelerin bulunduğu mimarisi tarihi Van evleri ve eski Van iş yerlerinden oluşan, İstanbul Feshane tarzı etkinlik sokağı yapılamaz mı? Bu sokağı yapmak çok mu zor? Asi bir gençlik geliyor ve gün geçtikçe eski gelenek ve göreneklerimizden de uzaklaştırılıyoruz. Konteynır kentlerde bu tür gösterileri düzenleyen kurum, kuruluş ve yetkililere buradan seslenmek istiyorum; Biraz daha dikkatli ve ramazan ayıyla özdeşleşen, kente yakışan kültürel, sanatsal etkinlikle yapılsa daha güzel olmaz mı? Sizlere vatandaşın rahatsızlığını, beklentilerini iletmeye çalıştım. Günü kurtarmak yerine, etkili kalıcı işler yaparak geleceğe iz bırakanlardan olun. Tercih sizin… vanhaber,ilhan siyahtaş,köşe yazıları