Rasulullah'ın Hayatından Sıla-i Rahim Örnekleri

Fatih Perihan'dan Kıssadan Hisseler...

Doğumunda kendisini ilk olarak emziren Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe'yi hiç unutmamış, Mekke'de iken onu ziyaret etmiş ve ona ikramlarda bulunmuştur. Hicret edince Medine'den ona giyecekler göndermiştir. Mekke Fethi'nde onun oğlunun durumunu sorup araştırmış, onun da annesinden önce vefat ettiğini öğrenmiştir.

Sütannesi Halime'yi gördükçe; "Benim annem, benim annem!" diyerek, kendisine içten sevgi ve saygı gösterip, omuz atkısını serip üzerine oturtmuş, istek ve arzularını hemen yerine getirmiştir. Hz. Hatice ile evlendiğinde, Halime Mekke'ye gelmiş, Peygamberimiz onu ağırlayıp kırk koyun ve bir deve hediye etmiştir.

Huneyn Savaşı'nda esir düşen sütkardeşi Hz. Şeyma'yı elbisesinin üzerine oturtmuş ve 'hoş geldin' buyurmuş, gözleri dolu dolu olmuş, ona sütanne ve sütbabasını sormuş, onların ölmüş olduklarını öğrenmiş, sonra Şeyma'ya şunları önermiştir: "İstersen sevgi ve saygıyla yanımda otur, istersen yararlanacağın mallar verip seni kavmine döndüreyim." Şeyma ikinci teklifi kabul etmiş ve Müslüman olarak kavmine dönmüştür. Peygamberimizin bu davranışında, 60 yıl kadar sonra bile devam eden vefakarlığını görmekteyiz.

Dadısı Ümmü Eymen'i sık sık ziyaret ederek kendisine "anne" diye hitap etmiştir. Yine onun için; "Anamdan sonra annem, benim ev halkımdan geride sağ kalan kimsedir." diyerek iltifat etmiştir.

Mute Savaşı'nda amcaoğlu Cafer şehit olunca evine giderek, onun oğullarını bağrına basmış, öpmüş, koklamış ve ağlamıştır. Sonra ev halkı için yemek hazırlatıp onlara ikram etmiş ve iki oğlunun bakımını üstlenmiştir.

Sıla-i Rahimin Tesisi İçin Yapılması Gerekenler:

Akrabalık bağında en öncelik ana-babaya aittir. Bu sebeple Rabbimizin emri ve Sevgili Peygamberimizin tavsiyeleri olan ana-babaya iyilik en temel davranış şeklimiz olmalıdır. Çünkü ana-babaya itaat farz, onlara isyan ise büyük günahlar arasında zikredilmiştir.

Akrabalık ne kadar uzak olursa olsun (ister ana ister baba tarafından) akrabalık bağı korunmalı ve akrabalarımıza karşı iyi davranmalıyız.

Yapacağımız bütün güzellikleri ilk önce akrabalarımıza ulaştırmalıyız. Sadaka vereceksek önce onları tercih etmeli, himaye edeceksek önce onları himayemiz altına almalıyız. Doğru bildiklerimiz onlarla paylaşmalı, onların yanlış yollara sapmamalarına elimizden geldiği kadar yardımcı olmalıyız.

Akrabalarımız içerisinde bizlere iyi davrananlar olabileceği, bizlere sıkıntı verebilenler de olacaktır. Bizlere sıkıntı çıkaranlara karşı affedici olmalı, onların da yapmış oldukları hataların neler olduğunu kendilerine htirmek suretiyle yardımcı olmalıyız.

Ziyaretleşmek akrabalık bağının devam etmesine en büyük vesiledir. Bu sebeple aramızdaki diyalogları artırmak için ziyaretleşmeleri unutmayalım.

Akrabalık korunacak diye haram yollara da düşülmemelidir. Alkol almak, zinaya bulaşmak, adam öldürmek gibi dinen haram kılınan bütün yollar terk edilmelidir. Haram fiiliyatta yardımlaşma, beraber olma, arada bulunan bağı gözetme diye bir husus söz konusu değildir.

Sıla-i Rahim Adına Yapılabilecekler:

Yakınlara karşı tatlı sözlü, güler yüzlü olmak, selâmlaşmak,

Hâl hatır sormak, ziyaret etmek, mektuplaşmak,

Elden geldiği kadar onların sevinçlerine ve hüzünlerine ortak olmak,

Üzüntüsünde teselli ve tâziyede bulunmak,

Hediyeleşmek, bir meselesi varsa ilgilenmek,

İkramda bulunmak ve gerektiğinde maddî destek sağlamak gibi çok kapsamlı ifade edilebilecek bir kavramdır.

Sıla-i Rahim'in Kazandırdıkları

Sıla-i Rahim, İnsan hayatını kuşatan ibadetlerden birisidir.

Kur'an'ın en temel emirlerinden bir tanesi olarak Rahman'dan bir bağdır.

Ömrün ve rızkın bereketlenmesinin en önemli vesilelerinden biridir.

Korunduğunda sahibini cennete taşıyacak bir buraktır.

Koparıldı

Günümüz Toplumlarında Akrabalık İlişkilerinin Durumu

Şehirleşme kültürünün etkisinde kalarak değerlerimizi yitirmeye başladık

Teknolojinin yanlış kullanımı ve hayatımızı kuşatması bizi değerlerimizden uzaklaştırdı

Çekememezlik, Taassup ve bencillik, kin ve nefret bizi kuşatıyor

Şeytan, nefis, Dünya hırsı, Cimrilik ateşi aramıza duvarlar örüyor

Kendi derdimizle boğuşarak etrafımızdan uzaklaştık

Dünya görüşü ve fikir ayrılıkları bizi birbirimize sırt çevirmeye itti

Nesli akrabayla tanıştırıp kaynaştırmadık

Küçük ve çekirdek aileyi benimsedik

Büyükleri yük olarak görür olduk

Haram ve günahlar konusunda akrabadan yana tavır alarak kayırma ve torpil yaptık

Evlilikler ayrılık vesilelerimiz oldu

Aynı binada birbirimizi arayıp sormaz olduk

Cenazelerden cenazelere mezarlıklarda buluşur olduk

İlişkileri menfaat temeli üzerine inşa eder olduk

Vefa, dostluk, samimiyet, muhabbet gibi bizi biz yapan değerleri kaybetmeye başladık.

Akrabalığın Hukukî Neticeleri:

1. Evlenme yasağı; kan, süt ve evlenmeden meydana gelen her üç akrabalıkta, belli bir sınıra kadar, evliliğe manîdir. Evlenilmesi haram olan akrabaları, Kur'an şöyle sıralamaktadır:

"Sizlere; analarınız, kızlarınız kız kardeşleriniz, halalarınız teyzeleriniz, kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları, sizi emziren sütanneleriniz, süt kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle gerdeğe girdiğiniz kadınlarınızın yanınızda kalan üvey kızlarınız -ki onlarla gerdeğe girmemişseniz size bir engel yoktur-, öz oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmişte olanlar artık geçmiştir- size haram kılındı. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder. Kocalı kadınlar ile evlenme de haram kılınmıştır..."[18]

2. Mirasçı olmak; Yakınlık derecelerine göre akrabalar birbirine mirasçı olur. Kimin kime hangi oranda mirasçı olacağı Kur'an ve Sünnetle tespit edilmiştir.

3. Nafaka temini: Bir kimse, usûl (sulbünden geldiği kimseler) ve fürûunun (kendi sulbünden gelenlerin) nafakasını, muhtaç durumda olan yakın akrabalarının dilerlerse nafakalarını, teminle yükümlü olur. Ayrıca, erkeğin kadınına karşı yiyecek, içecek, giyecek, tedavi ve taşınma vb. gibi hususlarda İslam Dininin erkeğe yüklemiş olduğu bir mükellefiyettir. Sevgili Peygamberimiz evlendiğimiz eşlerimiz hakkında Allah'tan korkmamızı istemekte onların bizlerin üzerinde durumlarına uygun olmak şartıyla yiyecek ve giyeceklerini karşılama yönünde emirleri vardır.

Bakmadan Geçme