RIDVAN DİLMEN ALDI VANSPORU ŞAMPİYON YAPTI
Ümit Kayaçelebi yazdı...
Vanspor 1982 yılında katıldığı terfi liginde favori gösterilen Kahraman Maraşspor'u kendi evinde mağlup ederek haklı bir şampiyonluk elde edip o zamanki ismiyle Türkiye 2.ligine çıktı.
Zaman içinde çeşitli yönetimler geldi gitti. Bu arada çok da teknik direktörler takımın başına gelip bir zaman sonra haklı veya haksız sebeplerle ya kendileri işi bıraktılar veyahut ta bırakmak mecburiyetinde bırakıldılar.
Çok gelen oldu çok da giden oldu ama bunların arasında hala unutulmayan biri varsa o da Refik Özvardar hocamızdır. Refik hoca hala da bu gün yeri geldiği zaman hep hayırla yd edilen bir teknik adam olarak Van Spor taraftarının gönlünde ki sevgisini taşımaktadır.
!983 yılından sonra Refik Hoca görev almadı bir çok teknik adam geldi gitti. Van Spor bazen yükseklerde kartal gibi uçarken bazen de yönetim para futbolcu vs. derken zor günler de yaşadı. Ve böyle gide dururken 1998 yılında özelleştirme adı altında satılığa çıkarıldı ve kapanın elinde değil Ömer Gülüştürün elinde kaldı. Ömer Gülüştür haliyle futbolun içinden gelmiş biri değildi bana göre de başkalarına göre de Van sporu bir rant kapısı gibi görüyordu. Bu meyanda takımın iskeleti denilen çok önemli futbolcular satıldı. Yerleri doldurulamadı. Takımın siyah-kırmızı formadan mavi_beyaz formaya bürünmesi de çare olmadı. Artık Van spor kan kaybetmeye başlamıştı bir kere. Van Spor artık 90 lı yılların başındaki Van Spor değildi. Ehliyetsiz ve liyakatsiz ellerdeydi. Ve Ömer Gülüştür artık takımla ilgilenmeyi bırakarak işi o zaman ki as Başkan olan Reşit Dede ye bıraksa da o da bir şey yapamadı.
Van spor basında televizyonlarda tartışılıyor ama ne çare malın sahibi biz değildik. Bizim sözümüz kelamız para etmiyordu. Reşit Dedenin de bu hızlı gidişi durdurabilmesi de mümkün değildi o da bu yangının içinde yanıp gidiyordu.
Gidişat kötüydü ve Van Spor freni patlamış bir araba gibi yokuş aşağı gidiyordu. Ve en sonunda kara günler kötü günler kabus gibi geldi çöktü.
O zaman ki hocamız Samet Aybaba da maalesef bir şey yapamayacağını anladığında fazla ısrar etmedi ve yönetime istifasını verdi. Artık takım tamamen sahipsizdi ve yeni bir hoca aranıyordu. Van spor diplerde geziniyordu ve taraftar böyle kan ağlarken kızılcık şerbetleri içerken ortalığa bir haber düştü! Rıdvan Dilmen geliyor! İnanamadık haliyle. Kendi kendimize böyle yönetimi zayıf kadrosu zayıf taraftarın neredeyse küstüğü morallerin sıfır olduğu bu Van'a bu Van spor'a Rıdvan dilmen ne diye gelsin ki?
Üstelik Rıdvan Dilmen futbolculuk hayatında hiç teknik adamlık da yapmamış. Diplerde sürünen bir takımı ele almak onun başına geçmek büyük kumar değil mi?
Kimler görüşmüş kimler ikna etmiş ise gazetelerde Rıdvan Dilmen'in Vansporla anlaştığı ve Van Sporun başına geçeceği haberi Van'da duyulunca bir an da 1982 ruhu da tekrar geri geldi. O güne kadar Van'a öyle namlı şanlı bir hoca gelmemiş ki! Rıdvan Dilmen olunca haydi hayırlısı dedik.
Ben de o zaman ki Van Taraftarlar Derneğinin yönetiminde idim. O yüzden tüm gelişmeleri an be an takip edebiliyordum.
Vallahi helal olsun Rıdvan hocaya böyle dip yapmış bir takımı aldığına göre bir inandığı elbette vardır.
Demek ki Rıdvan o zaman kendine güveniyordu ki bu enkaza el attı. İyi ki de el atmıştı. Bunu daha sonra zamanla biz de gördük..
O yıl ikinci lig yanlış hatırlamıyor isem Bank Asya ligi idi. Van Sporda 0 puan da.
Neyse hoca gelince biraz tadilat tamirat şu bu derken 1998-1999 sezonu başladı. Rıdvan ismiyle Van'daki taraftarda uyanıp silkelendi ve kendine geldi. Artık Van Spor takım olmuştu. İçeride kazanıyor dışarıda kazanıyordu. Kabus bitmiş uyanış başlamıştı artık.
Bizde dernek olarak antrenmanlara gidiyor baklava tatlı vs ikram ediyorduk. Futbolcuları ziyaretten geri kalmıyorduk. Moraller üst düzeydeydi bu arada 1982 yılından sonra olduğu gibi artık taraftar da deplasmanlara gidiyordu. Biz de zaten ne zaman deplasman olsa takımı destekleme adına en az 1-2 otobüsle deplasmanda takıma moral verme destekleme adına hep deplasmanlara gidiyorduk.
RIDVAN DİLMEN SAYESİNDE ELAZIĞA DEPLASMANA GİTTİK
Rıdvan hocanın inandığına biz de Van halkı da inanıyordu ve artık bir kenetlenme vardı.
Takım iyi gidiyordu artık mutlu sona gelinirken önemli deplasmanlardan biride Elazığ maçıydı. Oraya da gitmek lazımdı.
O yıllarda özel idareden maddi destek de çoktu takıma hemen hemen her maça en az bir otobüs tahsisi ediyorlardı.
Elazığ maçı gelip çatınca yine otobüs için gidilince her nedense otobüs tahsisi edilmiyordu. Rica minnet hiçbir şey para etmedi.
Biz de üzgündük çünkü takıma destek verme adına Elazığ'a isteğimiz dışında da olsa gidemiyorduk.
Bu durumda Van Spor takımı tek otobüsle yalnız başına gidecekti. İstemediğimiz bir durumdu ve o sezonda nedeni bilinmez bu önemli maç ta özel idare otobüs tutmak için katkı vermiyordu.
Bizler yönetimden birkaç kişi tesislere gittik futbolcuları ziyaret ettikten sonra Rıdvan hocayı da görünce deplasmana gelemeyeceğimizi ve mevcut durumu anlattık.
O da şaştı kaldı. Ama o taraftara bir avuçta olsa yanında görmek istiyordu her zaman. Başkanla yöneticilerle konuştu görüştü ise de maalesef ortada taraftarı deplasmana götürecek otobüs için para bulunamıyordu.
Hal böyle iken Rıdvan hoca bugünkü günkü gibi çok net hatırlıyorum şöyle bir düşündü taşındı elini cebine attı bir kredi kartı çıkardı ve bize uzatarak;
-Çocuklar alın bu kredi kartını otobüs sahibinden kaç paraya götüreceğini sorun ve istediği parayı çeksin ve kartımı bana getirin!
Öyle birden afalladık. O da bizim böyle donup kalmamıza şaşmış olmalı ki;
-Arkadaşlar ben hiçbir deplasmana sizsiz gitmedim Elazığ'a da sizsiz gitmem ve gidemem bu maç çok önemli ve final maçı gibi önemli bir maç siz dediğimi yapın yeter.
Ve biz birkaç arkadaş giderek inan ki yanlış değilsem Fahrettin Elçi'ye gittik ve istediği parayı kredi kartından çekip kendisine verip hemen Rıdvan hocaya kartını iade ettik.
Teşekkür ne kelime bu yücelik bu gönlü bol insanın o gün yaptığı o jest bizi adeta büyülemişti. Özel idarenin yönetimin yapamadığını o yapmıştı
Derken efendim biz Rıdvan Dilmen hocamızın katkısı ile Elazığ deplasmanına gittik. Zorlu bir maçtı ve 0-0 berabere kalarak Van'a döndük.
O günkü o hocamızın jestini ömrü billah ne ben ne de arkadaşlarımız unutmamışlar hala söylerim ve söylerler.
İşte Rıdvan Dilmen böylesine de anladım ki gerçek bir Van sevdalısı imiş.
Güzel günler yaşadık onunla her maçımız bir finaldi ve kendisi 0 puandan aldığı Van Sporu sezon sonunda ipten alıp hayata kavuşturdu.
Netice Van Spor o yıl Rıdvan Dilmenle 2.Ligden 1.lige çıktı. Son sıralardaki Van Spor şampiyondu.
Van şehri onunla gurur duydu her zaman ve ben değil her Vanlı onu her zaman sevgiyle saygıyla anar.
Çünkü o da bizden biri olarak Van'dan ayrıldı. Van'dan ayrıldı ama gönlü her zaman bizlerle. Bunu da her fırsatta söylüyor.
Geçmiş zaman olur ki derken daldık zaman tüneline ve Rıdvan Dilmen li günleri yaşadık bir anda.
Gönlün var olsun Rıdvan hocam en kalbi sevgilerimle.