Robotik kodlamanın neresindeyiz?
1980'li yıllardı. Bizim mahallede Sıdal isminde bir arkadaşımız vardı. Henüz 8-10 yaşlarındayken kendi kendine bir şeyler tasarlayan bir arkadaşımızdı. Tam bir mucit çocuktu.
1980'li yıllardı. Bizim mahallede Sıdal isminde bir arkadaşımız vardı. Henüz 8-10 yaşlarındayken kendi kendine bir şeyler tasarlayan bir arkadaşımızdı. Tam bir mucit çocuktu. Yaptığı maket gemilere küçük motorlar takar su dolu leğenin içinde yüzdürürdü. Düzenekler kurar avlarını yakalardı. Buna benzer birçok icadı vardı. Hayretler içinde izlerdik yaptıklarını.
Teknoloji deyince aklımıza ilk Japonya gelirdi. Ama Amerika ondan daha iyi derdik. Hatta fıkrası bile var. Japonlar saç telinden daha ince bir tel üretmişler. Küçük bir hediye paketine koyup Amerika'nın Bilim ve Teknoloji Bakanlığına göndermişler. Teknolojide ne kadar ilerlediklerini ispatlamak istemişler. Amerikalılar da aynı teli ikiye bölüp geri göndermişler. Paketi açan Japonlar kendi ürettikleri telden daha ince iki adet tel görünce Amerikalılarla baş etmenin ne kadar zor olduğunu anlamışlar.
Günümüzde dünya çapında teknolojide ileri ülkelerin sayısı oldukça artmış durumda. Uzak doğuda bu konuda ciddi atılımlar var. Ülkemiz bu alanda ne yazık ki hala çok geri. Kendi otomobilimizi bile hala üretmiş değiliz. Oysa bu kadar yüksek potansiyele sahip ve çok zeki insanların yaşadığı bir ülke olarak bu seviyede olmamalıydık. Sebebi dış güçler mi acaba? Bence hayır, iç güçler! Kendi içimizde didişmekten yol alamıyoruz. Herhangi bir alanda gelişme kaydeden, başarı gösteren insanları kıskanıp çelme takmaya çalışmak gibi tuhaf takıntılarımız var. Bu takıntılardan kurtulup ülkemizi hep birlikte ileriye götürme bilincine ulaştığımızda bizi kimsenin tutamayacağına inanıyorum.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...