Samsun'dan ders çıkarabilecek miyiz?

Samsun'da ki felaketten ders çıkarabilecek miyiz?
Samsun'da sel baskını felaketinde ölenler ne ilktir ne de son olacak!
Biz çabuk unutan bir milletiz. Onun içindir ki bir önceki felaketi unutur, çok sonraları yeni bir felaket olunca hatırlarız.
Şehircilik bizde bir muammadır.
Gezin bütün ülkeyi Allah rızası için akıl ışığında planlanıp, projelendirilip tek bir konutun yapıldığını göremezsiniz.
Sel yatağına konut yapılır mı? Bizde yapılıyor!
Peki, fay hattının geçtiği riskli araziler yerleşim merkezine dönüştürülür mü? Bizde dönüştürülür.
Samsun'da ki manzara yurttaş olarak hepimizin yüreğini burktu, kanattı. Sayıları onu bulan insanlarımız hayatlarından oldu, hayatları kurtulanlar ise mal varlıklarını kaybetti.
Van'da ki deprem sonrasında yapılmaya başlanan
TOKİ konutlarında durum ne?
Samsun'dan yazılı ve görsel basına yansıyan fotoğraflara baktığımda Van geldi aklıma. Şu an Van'da seçilmiş konut alanlarına TOKİ tarafından hızla yüzlerce ve hatta binlerce yeni konutlar yapılıyor. Ancak vatandaşın; Edremit, Kevenli ve Kalecik kırsalındaki konutlardan memnun mu sorusuna yanıt aranmalıdır. Memnun değilse neden?
Yeni yapılaşmayı yönlendirenleri haklı olarak hızlı bir çalışma temposu içindeler. Kısacık yaz aylarının arkasından güz ve hemen ardından da kış gelecek. Bu düşünce iş hacmi geniş olsa da ellerin çabuk tutulmasını zorunlu kılıyor. Ama dediğim gibi yeni yapılan konutlarla ilgili Vanlı yurttaşların düşüncelerine başvuruluyor mu? Yöre halkının bu yeni yapılaşmadaki düşüncesi bir ankete dönüştürülerek:
'Hemşerim biz yapıyoruz ama yaptığımız doğru mu?'
1976 depremi sonrasında yapılan deprem konutları sonrası çoğu yurttaş o konutlarda barınmaktansa zemheri kışta çadır içinde yaşamayı daha uygun bulmuştu. Vatandaşın deyimi ile ortaya çıkan konutlar kibrit kutusu gibiydi ve deyim yerindeyse birer ucubeyi andırıyorlardı.
Depremden sonra Van için bütün bir ülke ve dünya adeta ayağa kalktı. Yatağını yorganının, çeyiz dolabındaki yastığını götürdü. Yardım kampanyalarına karınca kararınca parasal bağışlarda bulunuldu. Onca emeğin ve koşuşturmanın karşılığı Samsun'da dere yatağına yapılan konutlara benzememeli.
'Ne yapalım, yarın kış geldiğinde kimse açıkta kalmamalı. Elimizden gelen bu!' Aceleciliğine ve işgüzarlığına düşülmemeli.
Bugün Büyükşehir statüsünde olan kentlerde Belediyelerle eş güdüm içersinde çalışan ve yol göstericilik yapan Kent Konseyleri bulunmaktadır. Kent konseylerinde toplumun her kesiminden uzmanlar görev yapmaktadır. Aldıkları kararlar ciddiye alınmakta, sundukları öneriler dikkate alınmaktadır.
Tıpkı Antalya'da, Eskişehir'de, Bursa'da olduğu gibi; konseye gönüllü olarak doktorlar, avukatlar, mimarlar, sosyologlar katılmalı çağdaş bir yürütme ve yönetim gücüne dönüşerek kentin geleceğinde söz sahibi olmalıdır.
Samsun'da yaşananlar acı ve ibret vericidir.
Her kent; plan ve projelerini ciddi bir koordinasyon oluşturarak gözden geçirmelidir.
Vanlı, bütün ülke ve dünya tarafından kendisine yapılan yardımların carcur edilmemesi için gözünü dört açmalı, oldubittiye getirilecek çalışmaları fark ettiği an soluğu yasal tüm haklarının korunması için Van Valiliğinde almalıdır.
Unutmayalım! Samsun'da ki doğal felaketin içinde sorumsuzluklar, hatalar ve yanlışlar bulunmaktadır. Yani Samsun bir işaret fişeğidir! Yaşadığımız yerlerin ne kadar güvencede olduğunu gözden geçirmeyi kulak ardı etmeyelim! vanhaber,haberlervan,şahin akçap,köşe yazıları

Bakmadan Geçme