Sarı ineği vermeyecektiniz

Yasaları uygulamakla, kentte düzeni sağlamakla yükümlü olan belediyeler eliyle yasa dışı bir uygulama popülizm ve oy uğruna açık şekilde teşvik edildi.

Kısadan hisse hikâyeler anlamak isteyenler için ders niteliğindedir.

Türkiye'de makam ve mevkileri elde tutabilmek için uzlaşma, anlaşma adı altında verilen tavizleri, popülizmi, istismarı özetleyen meşhur "Sarı İnek" bu hikâyelerden biridir.

Hikâye şöyle:

Vaktiyle aynı ormanda yaşayan bir aslan ve bir sığır sürüsü varmış. Aslan sürüsünün gözü inek sürüsünde ama inek sürüsü kendini savunacak kadar kalabalık ve güçlüdür. Aslanlar açlıktan yorgun, halsiz, güçsüz kalmışlar. Düşünüp taşınıyorlar; sürü kalabalık ve güçlü saldırırlarsa karşılık bulacakları kesin. Çaba sarf etmeden, enerji harcamadan nasıl karınlarını doyurabilirler, bunun yollarını arıyorlar. Sürekli sığır sürüsüne saldırıyorlar. Sığırlarda bir araya gelip aslanlara karşı birlik olup, boynuzlarıyla vurdukları aslanları kovarak birkaç sıyrıkla saldırıyı atlatıyorlar.

Gün geçtikçe aslanları bir kaygı almış, gitgide güçten düşmüşler.

"Herhalde bize bu otlağı terk etmek düşüyor" demiş içlerinden biri.

"Evet" diye tasdik etmiş diğerleri. Nereye gideriz diye düşünürlerken sürünün en çelimsiz, ama kurnaz mı kurnaz aslan söze girmiş.

"Hayır" demiş, "Hiçbir yere gitmiyoruz. Siz bana bırakın, ben hallederim bu işi." Kurnaz Aslan yanına bir iki aslanı alarak elinde beyaz bayrak sığırların yanına yaklaşmış.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Bakmadan Geçme