ŞEHR-İ VAN'DA RAMAZAN KÜLTÜRÜ

Araştırma / İkram KALİ
Van' da oruç ibadeti etrafında şekillenen on bir ayın sultanı ramazan, ebruda dile gelen renk ve figürlerdeki güzelliğe benzer. Ramazan'da unutulmaya yüz tutan değerler yeniden hayat bulur. Şehr-i Van'da günlük koşturmanın, yaşam mücadelesinin hızı, rengi on bir aynı sultanı ile birlikte değişir.Van'ın caddelerinde, marketlerinde, fırınlarında, sokağında, pazarında, kasabında, iş yerinde, mahallesinde, bahçesinde, insan ilişkilerinde nihayet yaşamın tamamında ramazanın kokusu, lezzeti yaşanır. Ramazan iklimi Van'a özgü farklılıklarıyla hissedilir. Bu iklim ne yaza ne kışa, benzer. Hissetmek için Van'da yaşamak lazım. En azından bir iftar saati, bu kadim, aziz ve asude şehrin sokaklarını, evlerini, ya da Van Kalesinin burcundan gün zevale girerken ezanlar eşliğinde iftar anını gözlemleyerek yaşayabilirsiniz. Ve gönülleri coşturan ramazan ayının Vanlılar tarafından şenliğe nasıl dönüştürüldüğüne tanık olabilirsiniz. Bu araştırmada Van şehir merkezinde dünden bugüne yaşanan, yaşatılan Ramazan kültürü çeşitli boyutuyla 'deprem gerçeği ve acı sonuçlarına çok takılmadan' anlatılmaya çalışıldı.
Bu şehrin evlerinin her sofrasında ayrı tat, ayrı bir lezzet alırsınız
Van'da ilk defa ramazan yaşıyorsanız; sevgi, merhamet yoğunluklu 'hay-huy' sizi de içine alır. Arınmanın, kavrulmanın, savrulmanın, yardımlaşmanın, paylaşmanın, dayanışmanın, nihayet insan olmanın derinliklerine dalarsınız Şehr-i Van ramazanında. Bu şehrin evlerinin her sofrasında ayrı tat, ayrı bir lezzet alırsınız Osmanlının Doğudaki en önemli kentlerinden olan bu şehir ramazan da adeta şekil değiştirir. Bir devrin benzersiz toplumsal yaşam kültüründen, maharetinden akıp gelen yansımaları bulursunuz bizim ellerde.
Van'da ayrıntılar sizi kimi zaman İstanbul'a, kimi zaman Bursa'ya alır götürür. Uzaklarda yakını, yakınlarda uzağı, yoklukta varlığı, varlıkta yokluğu, açlıkta tokluğu, teklikte çokluğu, merhamette vicdanı, erdemde demi, sükûnette coşkuyu bulursunuz bu şehrin ramazanında.
Bu güzel şehir şimdi; buruk, hüzünlü bir ramazan yaşayacak
2011 'de Van'da yaşanan ağır, yıkıcı acı sonuçları olan depremler sonrası bu güzel şehir şimdi; buruk, hüzünlü bir ramazan yaşayacak. Çoğu Vanlı sofralarını keyifle donattıkları sofralarından, evlerinden, ailelerinden, bir kap yemek paylaştıkları komşularından, misafir ettikleri dostlarından, selamlaştıkları mahallelerinden, alışveriş ettikleri esnafından yoksun, kültürü hırpalanmış, gönüllerin sevdiği gözlerinin gördüğü birçok renkli insanın yokluğu içinde bir ramazan yaşayacak…
Hazırlıklar üç aylar ile birlikte başlar
Vanlılar, geçmişten gelen engin bilgi ve birikim ile bugünün ihtiyaçlarını da karşılayan usul ve kaideler içerisinde ramazana yalnız bedenleriyle değil, maddî ve manevî bütün varlıklarıyla hazırlanırlar. Bu hazırlıklar üç aylar ile birlikte başlar. Hazırlıklarda önceliği temizlik alır. Evlerde hanımlar ramazan ayına kısa bir süre kala bayramı da kapsayacak ölçüde ayrıntılı, genel bir temizlik seferberliği başlatırlar. Başta; halılar, giysiler ve diğer yıkanacak eşyalar yıkanır, silinir, temizlenir, ütülenir. Gerekli ise evler de boyanır, güzelleştirilir.
Evimiz abdestlidir, temizdir…
Geleneklerden, inançtan alınan öğretiyle Vanlı hanımlar yıkama sırasında sessizce üç salvat okur. Burada dile getirilen salvat; temizliğe verilen manevi olgudur, değerdir, ruhsattır, mühürdür. Yani; evler arındırılmış, durulmuş, aklanmış ve paklanmıştır. Bu işlemin manası; ' Evimiz abdestlidir, temizdir ' veya ' Salvatlandırılmıştır ' şeklinde açıklık kazanır.
Bir kısım işlerde ramazan sonrasına ertelenir
Van'da üç ayların başlangıcından itibaren ramazan ayının son gününe kadar üç ay süreyle oruç tutanlar olduğu gibi, ramazan ayını kutsal topraklarda geçirenler de olur. Bir kısım Vanlılar ise ramazan ayı boyunca zorunlu olmadıkça uzun süreyle il dışına çıkmaz, ramazanda ailesi ile birlikte olmaya özen gösterir. Bu bağlamda ramazan ayını ve oruç tutmayı olumsuz etkileyecek, acil olmayan bir kısım işlerde ramazan sonrasına ertelenir. Öte taraftan, kurum ve kuruluşlarda çalışanlardan bir kısmı da ramazan ayında izinlerini kullanmayı tercih ederler.
Ramazanın ilk günleri Vanlılar ' hatırlı ' olarak adlandırdıkları kimseler öncelikle arar
Çeşitli kurum, kuruluş ve esnaflar tarafından ücretsiz; özlü sözlerin ve hadislerin yer aldığı, oruç yasaklarının başladığı fecr-i sadık, yani tan yerinin ağarma vaktini gösteren imsakiyeler dağıtılır. Kur'an okuyan veya okunan Kur'an-ı dinlemek isteyen komşu bayanlar, ramazan ayı boyunca bir evde toplanarak hatim indirirler. Bunun içinde ramazana sayılı günler kala hangi evde, kimler, saat kaçta, Kur'an okuyacaklarını ortak olarak kararlaştırırlar. Kur'an okunacak bu ev, genelde yaşça hatırı sayılan, ev ortamı müsait komşu evi olur. Ramazan'a bir gün kala arife günü kabristanlar mutlaka ziyaret edilerek ' Yasin-i Şerif ' okunur. Dualar yapılır. Kabristanlarda fakirlere, çocuklara para, lokum, bisküvi, şekerleme dağıtılır. Ramazanın ilk günleri Vanlıların ' hatırlı ' olarak adlandırdıkları ramazan öncesi; yakınları vefat etmiş, başından üzücü olay geçen, kalbi kırık, yüreği buruk, bir yanı yıkıklar, hastalar ve akrabalar, dostlar, yaşça büyükler, komşular aranır ramazanları kutlanır. Ekonomik durumu yeterli olmayanlara gizlice onuru kırılmadan ramazan öncesi çeşitli yardımlar yapılır, bu insanlar gözetilir.
Van'da marjinal kesimler haricinde çoğunluk Diyanetin kararına uyar
Ramazanın geliş müjdesini veren hilali gökyüzünde arayan Vanlılar 'göründü-görünmedi' arayışı ' Yevmüşşek ' in yani şüpheli arayışın bir parçası olur. Ancak Van'da marjinal kesimler haricinde çoğunluk Diyanetin kararına uyar.
Ramazanın ilk günü bir araya gelen bayanlar Kur'an okumaya başlarlar. Kur'an okuma sonrası hanımlar arasında sosyal amaçlı; dertleşme ve sohbet anı oluşur. Giderayak yapılan bu sohbette; güncel gelişmeler, yemekler, şehirde, mahallede gelişen olaylar, hastalar, sıkıntılar, sitemler, sevinçler, duyumlar, yardım ve ilgi bekleyenler, ziyaret edilmesi gerekenler, küskünlerin barıştırılması gibi konular dile gelir. Bazı aileler ise ramazan ayı boyunca evlerinde iş yerlerinde Kur'an okumak üzere 'hafız' tutarlar. Bu hafızlar bulundukları iş yerleri ve evlerde sesinin duyulabileceği yerde Kur'an Kerim okur. Evde bulunan hafızı hanımlar Kur'an okuyarak veya dinleyerek takip ederler. Ramazan ayında hafızlar Van'a genelde Siirt, Mardin gibi komşu illerden gelirler. Hafızlara hatim sonrası çeşitli hediyeler alınır. Para verilerek gönülleri hoş edilir.
Mukabele dinleyerek manevi şölene katılırlar
Müftülükçe camilerde mukabele okuyacak hafızlar, vaazlar tespit edilir, görev dağılımı yapılır. İş yerlerinde zamanı olan esnaflar da Kur'an okurken, Ramazan'ın ilk gününde camilerde, cemaatle kılınan öğle ve ikindi namazları sonrası, Kur'an okurlar. Bilenler okuyarak hafızları 'mukabeleyi' takip ederler. Kur'an okumayı bilmeyenler ise ' mukabele ' dinleyerek bu manevi şölene katılırlar.
Van tavası ramazanın rengine heyecan katar
Fırınlardan yayılan Osmanlı sultan sofralarından günümüz sofralarına gelen, susamlı, çörek otlu, yumurtalı pide kokuları özellikle iftara doğru sokaklarda yayılmaya başlar. Öte taraftan iftara hazırlık yapan lokantaların, Vanlı eşraf, kurum- kuruluş ve hayırseverlerin yolculara, misafirlere, yardıma muhtaç olanlara yönelik açtıkları iftar sofralarından dayanışma-yardımlaşma-paylaşma görüntüleri ortaya çıkar. Yemek kokuları, çiğ köfte ustalarının tebessümleri, fırınlarda kıymalı pide, ramazan pidesi, çömlek, Van tavası ramazanın rengine heyecan katar. Van'ın tanınan, nüktedan renkli simalarının çarşı pazar sohbetleri, şakalaşmaları, sabırlıların sabırsızlara sataşmaları, bağrışmalar, kısa süreli ağız dalaşları ise izlenmeye değerdir. İftar vakti gelince gözler saatleri kontrol eder, yetmez bir kez de imsakiyeye bakılır, sofraya biraz erken oturan oruçlu çocuklar ise kaşık çatal sesiyle açlıklarının tahammül sınırını duyururlar. Nihayet güneş Van Gölüne süzülürken, ezan sesinde ateş suyla bütünleşir, içilen bir yudum su sonrası bedenlere sükûnet hkim olur.
'Keşkek' hazırlarlar
Vanlı hanımlar ilk iftar akşamı midede ramazan boyu zikir etsin inancıyla hazırladıkları ' Keşkek ' hazırlarlar ve bir tabak komşularına gönderirler. Kimi hanımlarda komşularıyla tatlı, yemek paylaşırlar. Bu tabaklar teşekkür düşüncesiyle nezaketen yine dolu olarak komşuya geri iade edilir. Damlara, yüksek bir yere çıkarak iftar saatini beklemekte olan çocukların ' ezan okundu, ezan okundu.', 'top atıldı, şerife lambaları yandı...' çığlıkları duygusallığın yoğunlaştığı andır.
Şükür ve dualar ile başlayan Van'ın iftar sofralarında:
İftariyelik: Hurma, otlu peynir, zeytin, sucuk, reçel, bal, tereyağı, haşlanmış yumurta, su böreği, çiğköfte,
Çorba: Domates, mercimek, tavuk, şehriye, sebze, ayran aşı, erişte, domates,
Yemek: Pilav, dolma, et kavurma, kuru fasulye, bamya, güveç, fırın tava, kıymalı pide, kuzu fırın, yahni, haşlama, tavuk,
Ekmek: Pideler, lavaş, tabtaba, somun, tandır,
İçecek: Hoşaf, ayran, cola, şerbet,
Tatlı; Baklava, komposto, kadayıf, baklava, revanı, güllaç, kaşık, çimdik, sütlaç, helva, ğelbir tatlısı, cevizli işbabyan ( kaysı kızartması )
Sahurluk; Murtuğa, Van cacığı, hoşaf, çorba, su böreği, el böreği, pirinç pilavı, soğuk kıymalı pide, kesme çörek, Van çöreği, cevizli çörek, bal, tereyağı, reçel, tahin, pekmez, ceviz, otlu peynir, peynir, hafif yemekler, yumurta, diğer kahvaltılıklar, süt ve çay dan oluşur. Bu yiyecek ve içecekler mevsim ve bütçeye göre farklılık gösterir.
Oruç açılır, evlere bereket yağar, sofraları imrendiren birbirinden leziz yemek kokuları bürür. Gurur, kibir, kin, nefret, küskünlük bir bulut gibi dağılır. Sevgi rüzgrı fırtına, damlası deniz olur. Ailelerin birlik, bütünlük tablosunu oluşturan oruçlu-oruçsuz ramazan sofralarında gönülden sıcaklığa dönüşür.
Bazı Vanlılar yakarış, şükür içerikli duaları sonrası iftariyelikle açtıkları oruçlarına, namaz sonrası iftar yemeğine devem ederler. Çay tiryakileri ise orucu bozmalarının ardından öncelikle bir bardak çay içer sonrası yemeğe devam ederler.
Teravih namazlarını en az yedi cami gezerek eda ederler
İftar sonrası, ışıl ışıl yanan camilere doğru dostlar, arkadaşlar, komşular bir araya gelerek nefsin istirahati, ramazan gecelerinin ihyası için, teravihe doğru yol alırlar. Teravih namazlarında bayanlar da camilerde kendileri için ayrılan bölümde huşu ile teravihe katılırlar. Kimi Vanlılar ramazan ayı boyunca 'sevabına' teravih namazlarını en az yedi camide eda ederler. Müftülük tarafından tespit edilen bir iki camide ise teravih namazları cüz ile kılınır. Son yıllarda çok katlı binaların hızla arttığı Van' da her sitenin bodrum katlarındaki dairelerden biri mutlaka site sakinlerinin ortak kullanıma ayrılır. ( Taziye nişan, ders çalışma, toplantı, eğitim, ibadet gibi sosyal ve kültürel amaca yöneliktir. Çay ocağı, sandalyeleri, sehpaları ile hizmete hazır halde bulunur. ) Bu dairelerde de ramazan boyunca site sakinleri teravih namazlarını topluca kılarlar. Çocuklar teravih namazlarını büyüklerle camilere giderek paylaşırken, teravih arkadaşlığı süresince çocuklar büyüklerden edep, erkn, gelenek görenek, öğrenirler. Küçük çocukların camilerdeki haylazlıkları, muziplikleri caminin manevi havasını olumsuz etkilese de ikazlar yapılır, bağırılır çağırılır ama sonuçta çocuk hoş görülür.
Çay dediğin deti beldedir, çay ne, say ne…
Teravih sonrası Van'da çay faslı bir başkadır. Zira asıl çay faslı yemek sonrası da olmasa olmazlardandır. Çay keyfini; çerezler, kuru üzüm, limon, lokum, hurma, peynirli şeker, incir, kak, gül şurubu, ayva, akide şekerleri, fokurdayan semaver uğultusu ve demliklerden yayılan çay buharı tamamlar. -Vanlı boşuna dememiştir; 'Çay dediğin deti beldedir, çay ne, say ne, biri demdir, iki gamdır…' Köpüklü bir fincan Türk kahvesine kimse itiraz etmez.
Bu yıl olduğu gibi yaz aylarına denk gelen ramazan gecelerinde teravih sonrası erkekler genelde oyunsuz- oyunlu kahvehanelerde bir araya gelir, geç saatlere kadar çay eşliğinde muhabbetler yapılır. Hanımlar da ev gezilerine çıkar, akraba ve dostlarıyla bir araya gelirler. İftar sonrası açılan iş yerleri ramazan gecelerine canlılık kazandırır.
Van Oturma Gecelerinde…
Muziki çevrelerinde olan Vanlılar ise, ' Van Oturma Gecelerinde ' ilahiler, Türk Sanat Müziği, Halk Müziği ve şiir, mani, fıkra etrafında kültürel çerçevede ile bir araya gelirler. Atatürk Kültür Merkezi Salonunda Tasavvuf Müziği konserleri, Tiyatro ve varsa diğer sanatsal etkinlikler izlenir. Kış aylarına denk gelen ramazan geceleri genelde ev veya kapalı ortamlarda geçer. Sahura kalkacakları davulcular manileriyle, kurulan saatler ziliyle uyandırır.
Sahur vaktine değin bayanlar hem sohbet ederler hem de sahur hazırlığı yaparlar. Van' da ramazan ayı boyunca bazı umuma açık lokanta, kahvehane, pastane gibi yerler genelde kapalı olur. Bu iş yerleri kapalı oldukları ramazan boyunca iş yerlerinin genel bakım, temizlik ve onarımını yaparlar. Açık olanlar ise meknlarının içi görünmesin diye camlarını kapatırlar. Van'da ramazan her yönüyle genelde saygı, hoşgörü, sevgi içeresinde geçer.
Yakınlaşmaya, sevgiye yoğunluk kazandıran iftar davetleri, sofrada misafir bulundurma Van'ın vazgeçilmez geleneksel ramazan kültüründendir. Bu paylaşım ramazana değer, orucu tutana güç katar. Akrabalar, aileler, komşular, arkadaşlar arasında iftar daveti bir hiyerarşi içinde yaşça küçükten büyüğe doğru gerçekleşir. Davet yemekleri evlerde olduğu gibi lokantalarda da olabilmektedir. Davetlerde oruç tutan tutmayan ayrımı asla yapılmaz. İftara davet edilenler de gittikleri eve tatlı veya farklı bir hediye götürürler.
Küçük çocuklara 'tabak orucu tutun'denilir…
Özellikle oruç tutan çocukları sevindirmek, gönüllerini hoş etmek üzere çocuklara zaman zaman mutlaka iftariyelikler alınır. İftariyelik geleneği büyükler arasında da olur. Van'a özgü birçok gelenek, göreneği geçmişten günümüze taşıyan Vanlılardan İbrahim Aslanoğlu, çocukların oruç tutmalarını teşvik etmek amacıyla ramazanın gelmesine bir iki gün kala çocukları kebapçıya götürdüğünü, Ali Laleci ise Van'da ilk orucunu tutan küçük çocukların o gün büyükler tarafından sırtlarda gezdirildiğini, iftariyelik alınarak ödüllendirildiğini. Merhum Fevzi Leventoğlu, oruç tutmaya niyetlenen ancak bir süre sonra acıkarak tabakta yemek yiyen küçük çocuklara ' tabak orucu tutun ' denilerek, çocuklara kısa süreli de olsa tutukları orucun makbul olacağı anlatırken, yine merhum Münevver Kali'de, ramazan boyunca Van'da iftar sofralarında misafirin bulunmasının Van'ın vazgeçilmez ramazan kültürü olduğunu dile getirmişti. Sadettin Çabuker, zektını eksiksiz dağıtıma titizliği taşıyan bazı Vanlı tüccarların iş yerlerindeki mallarını tek, tek ayrıntılı olarak titizlikle saydıklarını, Yalçın Kitapçı ise çocukluğundaki Van'da yaz ramazanlarında meyve sularının bulunmadığı dönemlerde evlerde yapılan şerbetlerin şişelere doldurulduğunu, akan ' Kehriz ' suyunda soğutularak iftarda içtiklerini anlatıyor.
' Hay'dan gelen Hu 'ya gider'
Hiç dinmeyen bir neşe, bitmeyen bir zevk, eksilmeyen bir aşkla, tütüp giden bir ay varsa o da ramazandır. Bir sene içinde geçen bütün nazlı mevsimlerin, ayların özünü, ruhunu, gerçek manasında toplayan, en tatlı bir şive ile sunan ramazanda herkes payına düşeni yaşar ve yaşatır. Van'da dünde bugünde öleni ve ölümü hatırlamak adına kabristan ziyareti ile başlayan ramazan, 'Hay'dan gelen Hu'ya gider' inancını içselleştirilerek arife günü yine kabristan ziyareti ile son bulur. Geriye, onarılmış kalpler, huzur bulan gönüller, tükenmeyen ümitler ve ramazanı taçlandıran, orucu ödüllendiren coşkulu bayram kalır. vanhaber,van kültürü,ramazan,van

Bakmadan Geçme