Seyircisiz hali bile 100 milyon dolar bırakacak

9 yıl sonra İstanbul'a geri dönen Formula 1, 1920'li yıllardan bu yana dünyanın en prestijli motor sporları arasında yer alıyor. Otomotiv endüstrisinin gelişimini gözler önüne seren yarışlar, saatte 300 kilometre hızlara çıkan pilotların limitleri zorlaması ile heyecan yaratırken, takımların yüz milyonları aşan bütçeleri ve yaratılan ekonomik büyüklük ile de dikkat çekiyor. Formula 1'de yarışan takımların yıllık harcama tutarı 2 milyar doları buluyor. 10 takım ve 20 pilotun piste çıktığı kentler ise yarış zamanı dev gelirler elde ediyor. Rakamlar, Formula 1'in sadece bir spor değil, aslında dev bir endüstri olduğunu bizlere gösteriyor. Formula 1'in İstanbul'a geri dönmesi için büyük emek harcayan Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak, pandemi şartlarında bile yarışların İstanbul'a 100 milyon dolarlık katkı sağlayacağını belirtiyor.

Formula 1 yarışlarının uzun bir aradan sonra Türkiye'ye geri dönmesi, bu sporla ilgilenen ilgilenmeyen tüm kesimlerde heyecan yarattı.

Yarışlar öncesinde, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü de dahil olmak üzere, İstanbul'un farklı noktalarında pilotların yarış otomobilleri ile sergiledikleri performanslar ilgi odağı oldu.

Birkaç yönü ile diğer pist yarışlarından ayrılan Formula 1, 1920'lerden bu yana otomotiv endüstrisinin teknolojik gelişimini gözler önüne sererken, pilotların saatte 300 km/s hızlarda bile gözlerini kırpmadan birbirleri ile kıyasıya rekabet etmeleri ile de her dönem heyecan uyandırıyor.

Fakat, dünyanın en çok takip edilen motor sporları organizasyonları arasında yer alan Formula 1, pistteki rekabet haricinde ekonomik büyüklüğüyle de dikkat çekiyor.

Her ne kadar bu yıl pandemi nedeniyle dünya genelindeki yarışlar sekteye uğrasa ve İstanbul yarışı da seyircisiz düzenleniyor olsa bile, pist yarışlarında zirve olarak kabul edilen Formula 1, normal şartlarda uğradığı ülkelere yüz milyonlarca dolarlık katkı sağlıyor.

10 takım ve toplamda 20 pilot ile gerçekleşen yarışlarda, pistteki pilotlar haricinde perde arkasında görev yapan 4 bin kişi bulunuyor. Bu 4 bin kişi sezon boyunca dünyada 20'den fazla kenti ziyaret ediyor. Takımların gittikleri kentlerde yaptıkları konaklama, yeme-içme, ulaşım gibi harcamaların yanı sıra, her hafta binlerce seyirci de yarışların düzenleneceği kentlere akın ediyor ve o kentin ekonomisine katkı sağlıyor.

500 KONTEYNER MALZEME GELDİ

İstanbul'dan örnek vermek gerekirse, pandemi olmasaydı 200 bin kişi İstanbul Park'ta 13-14-15 Kasım'daki yarışları izleyebilecekti. Yarışın İstanbul'da düzenleneceğinin açıklandığı tarihlerde pandemi nedeniyle seyirci kapasitesinin yarı yarıya düşürülmesi bile turizmcinin yüzünü güldürmeye yetmişti. Çünkü, pandemi şartlarında 100 bin kişinin yarışı izlemesi beklenirken, kentteki otellerin de dolması öngörülüyordu.

İşte tüm bu olumlu hava pandemi nedeniyle bir nebze sekteye uğradı. Gelinen noktada, salgının şiddetini artırması Formula 1'de olağanüstü sağlık önlemlerinin alınmasına yol açtı ve yarışların seyircisiz olarak düzenlenmesine karar verildi.

Fakat, yarışlar seyircisiz olsa bile 4 bin kişilik yarış kafilesi İstanbul'da otellerde konaklayacak, kentin farklı lokantalarında zaman geçirecek ve mağazalardan alışveriş yapacak. Öte yandan, tüm dünyadan 600 milyon kişinin canlı yayınlardan takip edeceği yarış için, 500 konteyner malzemenin kara, deniz ve hava yollarından İstanbul'a geldiği, sadece Sabiha Gökçen Havalimanı'na ise 9 jumbo jetin iniş yaptığı belirtiliyor. Yani, seyircisiz olarak organize edilen bir yarışın bile, İstanbul'a milyonlarca dolarlık katkı sağladığı görülüyor.

Formula 1'in İstanbul'a geri dönmesi için büyük emek harcayan Intercity Yönetim Kurulu Başkanı Vural Ak'ın, pandemi şartları altında düzenlenen yarışların İstanbul'a 100 milyon dolarlık katkı sağlayacağını söylemesi önemli. Çünkü, pandemi olmasaydı yarışları yerinde takip edecek 200 bin kişi ile birlikte bu rakamın en az 3 katına çıkması zor olmayacaktı.

Formula 1 Sportif Direktörü Steve Nielson'un da, 'Türkiye'nin 2021 takviminde yer alma şansı var' açıklaması dikkate alındığında, İstanbul için önümüzdeki yıllarda spor turizminden dev gelirlerin ufukta göründüğü söylenebilir.

2019 GELİRLERİ 2.2 MİLYAR DOLAR

Formula 1'in düzenlendiği kentlere ekonomik katkısı haricinde, kendi içinde de bir hayli büyük ekonomisi bulunuyor. Örneğin yarış araçlarını geliştirmenin maliyeti 15 milyon doları buluyor.

Yarış otomobillerinin üzerindeki sponsorluk anlaşmalarının takımlara katkısı ise 90 milyon dolara yaklaşıyor. Her takımın 2 aracının pistte yarıştığı ve takım sayısının da 10 olduğu göz önüne alındığında, yarış günü piste çıkan toplam 300 milyon dolar değerindeki araçların üzerinde 1.8 milyar dolarlık sponsorluk anlaşması olduğu sonucuna varılıyor.

Formula 1 organizasyonun gelirleri ise yıllar içinde artarak 2019'da 2.2 milyar dolara yükseldi. Pandemi nedeniyle organizasyonun gelirleri bu yıl yüzde 90'a varan düşüşler yaşasa da, uzmanlar pandemi sonrasında Formula 1 cirosunun kaldığı yerden devam edeceğini tahmin ediyor.

Yayın gelirleri, bilet satışları ve sponsorluklardan gelir elde eden organizasyon, her yıl toplam cironun yaklaşık yarısı kadarını takımlara eşit dağıtıyor. Bu da, 2019'da takımların 1.1 milyar doları paylaştığı anlamına geliyor.

Öte yandan, önümüzdeki yıllarda düşürülmesi konusunda tartışmaların devam ettiği takım bütçelerinin ortalama tutarının 200 milyon doları bulması da dikkat çekiyor. Bu rakam, yarıştaki 10 takımın Ar-Ge, üretim, çalışan ücretleri, parça tedariki, lojistik, IT, yakıt gibi masraflara yılda yaklaşık 2 milyar dolarlık harcama yaptıklarını ortaya koyuyor.

Tüm bu rakamlar, Formula 1'in sadece bir spor değil, aslında dev bir endüstri olduğunu bizlere gösteriyor. Sonuç olarak, Formula 1'in bu kadar çok ilgi uyandırmasında, otomobillerin pistte ulaştığı yüksek hızlar kadar harcanan paraların büyüklüğü ve yaratılan dev ekonominin de katkısı bulunuyor.

Habertürk

Bakmadan Geçme