Siyasal İslam'ın Dört Dönemi - 17
Siyasal İslamcı hareketlerin Dünya çapında gerilemeye başlaması ve hatta 'Çöküş Dönemi'ne girmesinin nedenleri arasında bir çok etken sayılabilir. Ama hiç şüphe yok ki bu nedenler içinde, Siyasal İslam'ın kadın politikasının ve etkili oldukları her yerde, toplumun yarısını oluşturan kadınlar için hayatı 'cehenneme' çevirmelerinin özel bir yeri vardır.
Siyasal İslam ve Kadın -1
Siyasal İslamcı hareketlerin Dünya çapında gerilemeye başlaması ve hatta "Çöküş Dönemi"ne girmesinin nedenleri arasında bir çok etken sayılabilir. Ama hiç şüphe yok ki bu nedenler içinde, Siyasal İslam'ın kadın politikasının ve etkili oldukları her yerde, toplumun yarısını oluşturan kadınlar için hayatı "cehenneme" çevirmelerinin özel bir yeri vardır.
Kadınlar bu ülkelerde; ekonomik, siyasal, toplumsal hayattan adım adım dışlandılar ve evlere kapatıldılar. Toplumun yarısının hayatın dışına atılması, söz konusu ülke veya ülkelerin gelişebilmesinin önünde başlı başına çok önemli engeldir. Mustafa Kemal bu gerçeği, 'Bir ülkede toplumun yarsının zincirlerle toprağa bağlı olması durumunda ilerleme olmaz' sözleriyle dile getirmiştir. Bugün de Suudi Arabistan ve Şeriatla idare edilen diğer ülkeler bu bakımdan aydınlatıcı örneklerdir. Suudi devleti, bilindiği üzere Vahhabiliği benimseyerek, dolaysıyla Şeriatı esas alarak yola çıktı. Buna göre kadın, yaradılış itibariyle "ikinci sınıf insan"dır. Kadın ve erkek arasında "hak eşitliği", bundan dolayı mümkün değildir ve "ilahi yasalara aykırı"dır.
Suudi devletinin kuruluşunun üzerinden yüz yıl geçmiş bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda Suudi kadınlarının araba kullanmalarına izin çıkması bütün dünyada haber oldu. Bugün kadının evlenebilmesi, velisi ve vasisinin iznine bağlıdır. Yabancılarla evlilik ancak İçişleri Bakanının izniyle olur. Gayrı Müslimlerle evlenmeleri ise yasaktır. Vasilerinin izni olmadan bankada hesap açamazlar, pasaport veya kimlik belgesi alamazlar. Tek başlarına seyahat edemezler. Dışarı çıkarken çarşaf giymek mecburiyetindeler. Tedavi olurken hayat kurtarıcı işlemlerin yapılabilmesi bile ancak bir erkek yakınının yazılı imzası ile mümkün olabilir. Boşanma durumunda çocukların velayeti babaya verilir. Kadınlar ise erkek çocuklarının ancak yedi yaşına, kız çocuklarının ise dokuz yaşına kadar velayetini alabilir. Mahkemelerde iki kadının ifadesi bir erkeğin ifadesi değerindedir. Vb. vb. Suudilerdeki bu uygulama, Körfez emirliklerinde veya şimdi "Şeriat" uyguladığını iddia eden Afganistan, Libya, Somali gibi ülkelerde de üç aşağı beş yukarı geçerlidir.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...