Sosyal medya ve 'A' sosyalleşme tehlikesi
Sosyal medya kim ne derse desin özgür düşünce biçiminin baskı altında olduğu ülkelerin yurttaşları için büyük bir olanak.
Sosyal medya kim ne derse desin özgür düşünce biçiminin baskı altında olduğu ülkelerin yurttaşları için büyük bir olanak.
Facebook'ta “Ne düşünüyorsunuz?” Noktasını tıkladığınızda ve düşündüklerinizi kişi hak ve özgürlüklerine, yasaların öngördüğü ölçüde yazdığınızda saniyeler içinde tüm takipçilerinize ve hatta seçeneğinizi her kesin görebileceğine ayarladığınızda tüm dünyadaki Facebook izleyicilerine ulaştırabiliyorsunuz.
Şiirleriniz, yazılarınız, düşündüğünüz her şey, eleştirileriniz bir ışık hızıyla bireylerle buluşuyor.
Ve en önemlisi geçen zaman içinde izini kaybettiğiniz çocukluk, mahalle, okul arkadaşlarınıza yeniden kavuşabiliyorsunuz.
Ne var ki bazen sosyal medya yanlış düşünceli insanların aracı olabiliyor. Ancak sosyal medyanın kurucuları bunun da çaresini bulmuş. Spam dedikleri işlevi gerçekleştirdiğinizde istismarcıları dışlayabiliyor ya da kendi özgür iradenizle takipçinizi arkadaş grubundan silebiliyorsunuz.
Bunları biliyoruz. Ama benim bugün anlatmak istediğim sosyal medyaya hayatımızın bütün zamanını ayırarak güncel hayattan kopmak üzerine.
Özellikle genç kuşakların ve orta yaş üzeri yetişkinlerin zamanlarının tümünü sosyal medyaya ayırması A sosyal dediğimiz toplumsal hayattan kopma tehlikesine yol açıyor.
Bu nedenle sosyal medya takipçilerinin tıpkı madde bağımlılığı gibi oluşan bu vazgeçilmez alışkanlığı ve hatta tutkuyu kontrol altına almaları gerekmektedir.
YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ